kulaklık

1 /
chete chete
dış sesleri duymayı engellediği için klavyenin tıkırtısını minimuma indirerek tuşlama ve müzik keyfini artıran nesne.
doaaa doaaa
counter oynarken konsantrasyonu maksimuma çıkartan ve normal hayatta da ayak seslerine kulak vermemi sağlayan aygıt..
azureel azureel
eski tip, kafayı üstten sert bant ile saran kulaklıklar kanımca en kullanışlı olanlarıdır, ses kaybını minimuma indirir, ayrıca zırt pırt kaymaz etmez, konsantrasyonunuz bozulmaz. ancak koca kafalı biriyseniz ve kulaklık biraz dar ise; kulaklarınızı kafanızın yanlarına yapıştırır, gözlük takıyorsanız şakaklarınıza monte eder saplarını, kendilerinden iğrendirir bu aletler.

(sn) azureel:
kulaklık başlığına orospu çocuğudur yazıcam
(sn) azureel:
aazıma sçtı lan bu kaavenin apollööleri
spyder·$0:
hakaret içerikli diye silerim
(sn) azureel:
döverim ben de seni
·#wolfshade:
yardım ederim
zeus zeus
philips'in ve sony'in iyi yaptıkları bir alettir..aslında kafayı üstten saran ve kulağın tamamını kaplayan eski tarz büyük kulaklıklar uzun süre kullanıldıklarında biraz terletiyor ve insana rahatsızlık veriyorlar..
jugis nomen jugis nomen
sol* kanalından baslar*, sağ* kanalından tizler* daha çok duyulur. bu yüzden hangi tarafın hangi kulağa denk geleceği sanıldığı kadar önemsiz değildir, artık standartlaştırılmış bir durum söz konusu.
ördeklerindomatestabanfiyatlarınaetkisi ördeklerindomatestabanfiyatlarınaetkisi
evrim teorisinin kanıtıdır.

"tesadüflerle bu kadar şey olamaz" diyorsun ya, sen kulaklık kablosunun durduğu yerde kendi kendine nasıl düğümler atabildiğini, nerelere kaç kere dolaşabildiğini görmez misin? şüphesiz ki (biz) onu karmaşayı (evrimi) anlayasınız diye ürettik (sony mdr-e819v kullanım kılavuzu, 21. sayfa).
bergerac bergerac
teknolijik bir evrim geçirirken insan hayatına birebir etki eden ender cihazlardan bir tanesidir.ilk walkmenlerle birlikte bir biçim-imaj- ortaya çımıştır. 80-90'lı yıllarda çekilmiş hemen her amerikan filminde walkmenli kulaklıklı koşan birileri vardır(ya da boyunlarında durur). bu yeni bir tarzdır. icat edilmiştir. geri kalmış ülkeler yeniliklerin çıkışlarına uzak oldukları için bu tarzı icat edemez ancak taklit edebilirler. aynı yıllarda ülkemizde orta tabaka denilebilecek bir kesim tarafından sahiplenmiştir. pop kültürün vazgeçilmez bir parçası olmuştur. walkman denince nedense benim aklıma sokakta değil de evde yatağının üzerinde yatıp kitap okuyan, ayakları havada birleşmiş, kıvırcık ve gür saçlı bir kız görüntüsü geliyor (sahi lan 80'lerde ne çok kıvırcık vardı erkekler bile kıvır kıvırdı) . neyse konuyu dağıtmayalım.
ilk kullaklıklar walkmenlerin birer aparatıydılar.metal kısımları kafa boyutuna göre ayarlanabilirdi. basit mekanizmaydı. ses veren kısımları kullakların üstüne gelecek şekilde taşarlanmıştı. sert kısmı kulağı rahatsız etmesin diye süngerimsi bir kılıfı vardı. (bkz:http://www.spoenk.nl/weblog/archives/200502/walkman.jpg (bu fotoda kılıf yoktur)

walkmenlerde ilk başlarda 3 olan tuş sayısı(play,stop,rewind) çoğlamaya başlamasıyla birlikte kulaklıklar da değişti gelişti. eskiden tek tip olan kulaklıklar artık çeşit çeşitti. hatta kulaklıklar o kadar tutuldu ki sırf kulaklık ürünler yapıldı. örneğin kuzenim avşa'da bir diskoda yapılan dans yarışmasında kulaklık bir radyo kazanmıştı. (bkz:http://www.somerset.net/arm/radio_pictures/sony_mdr-fm7.jpg)(tam olarak bunu değil ama bir benzeriydi) hızlı bir gelişimle kafamızın üstünden bağlanan kulaklıklar yerine kulağımızın içine giren kulaklıklar geldi. (bkz:
)
tek tiplikten bir anda koca bir reyon elde eden kulaklığın evrimi devam etti. önce mikrofonla birlikte bilgisayarlara dahil oldu. (bkz:
)sonra telefonlara akradite oldu. (bkz:
).teknolojik gelişimin yanı sıra kültürel bir takım değişimlere neden oldu.yaygınlık sayesinde dinleyici sayısı arttı. müziğe bakış da değişmiş olabilir. (belki de müzik taşınabiliyor neden telefonda taşınamasın fikrine ön ayak olmuştur) bugün sokakta, otobüste, metroda her yerde etrafındaki hiçbirşeyi duymayan insanlar var.çünkü kulaklık sanki implanttır artık. ayrıca bazıları sınıfsal bir takım anlamlar taşımaya başlamıtır. örneğin beyaz renkli kulaklık bir markadır artık. hepinize iyi günler dilerim.
tekgitar tekgitar
beatles dinlerken arkadaşınızın kulaklığın tekini istiyor olmasıda ayrıca problemdir, çünkü beatles dinlerken iki kulaklıktan aynı ses gelmez ve bir süre sonra mp3 playerı arkadaşınıza devretmenizle sonlanan ve paranoya kokan kulaklıkla gerçekleşen olay hayatın tozlu sayfalarında yeralacaktır.
sanki cazorla sanki cazorla
kulağı ısıtmak üzere kapatanına, su kaçmasın diye tıkayanına, müzik çalanına, telefonla konuşturanına aynı isim verilir.. karışıklığa sebeptir.
1 /