kutsal damacana

1 /
urias urias
bu güzel film hakkında ilk yorumu yaptığım için sevinçliyim. şafak sezerin bol küfürlü süper performansı ile komedinin dibine vurulmuş. gidiniz izleyiniz.
aksamustune dogru kis vakti aksamustune dogru kis vakti
komik bir film. benim için özeti budur. tabi sürekli küfür var. küfürsüzünü istiyorsanız da cnbc-e var. eğer bu tür filmlere karşı biri değilseniz, canınız sıkıldı ve sadece gülmek istiyorsanız "gidin görün" derim. oldum olası "çok uğraşıyorlar ama bu adamdan komedyen olur mu?" dediğim adam (şafak sezer) bu sefer sıkı güldürdü diyebilirim. işin tekniği ve sanatı hakkında bir yorum yapılacaksa da onu da işi bilenlere bırakayım.
chocolattes chocolattes
bütünde pek bişiye benzemeyen ama detayda (genelde küfürler ve şafak sezer'in jest & mimiklerine) güldüren, anlık eğlendirebilen bir film.
konu mandalı konu mandalı
yıllardan beri bünyemde barınan şafak sezer antipatisini tarihin tozlu sayfalarına gömmüş filmdir.
başrolünde şafak sezer'in oynadığı bir filme bu kadar güleceğim sittin sene aklıma gelmezdi. tabi bu olayda ahmet yılmaz katkısı yadsınamaz efendim, çok boş belki ama bir o kadar hoş bir film olmuş. dünyevi dertlerden birbuçuk saat uzaklaşıp katıla katıla gülmek için birebir sözün özü.
kejura kejura
filmi tek cümleyle özetlemek gerekirse direk vasat bulduğumu söyleyebilirim. zaten sınırlı olan senaryo bence son derece de kısıtlı kullanılmış. film ne başka filmleri eleştiren bir tarzda (korkunç bir film vs.) gibi olmuş, ne de bağımsız bir komedi filmi gibi olmuş, bu yüzden biraz arada kalmış hissi yarattı bana. yalnız filmde küfürlerin yoğunlukta olmasından dolayı da güldüğüm yerlerde olmadı değil. yinede film 2 gün sonra unutulacak cinste olmuş, uzun süreli bir etki yaratma şansı bence hiç yok gibi.

filme gitmemiş olupta gitmeyi düşünenlerin affına sığınıp genel olarak değerlendirdiğimde, kimine göre hoş ve son derece eğlenceli olabilecek bir film ama bana görede bir o kadar boş, sadece arada gülümseten bir film olmaktan öteye geçememiş olan bir türk yapımıdır.
setheleh setheleh
devamlılık gibi sinemanın en temel unsurlarından birini içermeyen bir film ki bunun şu koşullar altında pek de bir önemi yok.bütün saçmalığına ve sondaki şeytan çıkartma sahnesine rağmen(aslında adamlar üşenmemiş mesaj vermiş bak takdir ettim) izlenebilecek bir yapım.bol küfürlü sahneleri ve şafak sezer'in verdiği gülünç tepkiler sayesinde salondan erken çıkmıyorsunuz. yine de sinemadan çıkınca verdiğiniz parayı sorgulayabilirsiniz.hakikaten de sağlam filmler yapıp da borca giren ve şevki kırılan sinemacılar için üzülebilirsiniz.çok da üzülmeyin, zamanla geçiyor.bir bakmışsınız çılgın dersane'nin afişine bakıp salon ve başlama saatini öğrenmeye çalışıyorsunuz...(ha bir de " bu imkanları bana verseler ben ne film yapardım hacı!" diyebilirsiniz)
rhododendronluteum rhododendronluteum
filmin yarısında salonu terkettiğimiz,çıkarken filmi seçene bi o kadar söylenip saydığımız facia.
evet,facia.
şimdi diyeceksiniz ne bekliodun diye ama azıcık gülseydik bari yaa...
1 /