lemur

sözlük anlamına bakılırsa madagaskarda yaşayan maymuna benzeyen bir hayvan.

bir cinsine yer sincabı da denilen kuyruksürüyengillerden bir hayvan.

yeri kazarak yiyecek ararlar ve çatır çatır akrep yer bu hayvanlar. hatta yemeye çalıştıkları akrepler bazılarını bir mandayı devirecek zehirleriyle sokarlar ama zehirlendikten sonra kısa bir uyku çekip yeniden akrep aramaya başlar bunlar.

jazzmutant isimli firmanın yaptığı bir çeşit synthesizer. (arayüz desem daha iyi olur sanki) aslında işleyişi diğer synthesizerlardan çok farklı değil, sadece bunu yaparken reactable gibi olayı görselliğe vuruyor.

3 ağustos 2008 björk istanbul konseri'ne gidenler hatırlayacaklar, mark bell'in kullandığı dokunmatik alet (yuvarlak, masa şeklinde olmayan) lemur oluyor. björk dışında daft punk, m i a., para one, justice, hot chip, richie hawtin, ryuichi sakamoto gibi isimler de konser ve stüdyolarında bu aleti kullananlardan.

(bkz: jazzmutant - lemur, multitouch modular controller for sequencers, synthesizers, virtual instruments, vj and light jazzmutant provides multitouch controllers for daw, live music and visual media performance jazzmutant )

ntv yeşil ekranda izlediğim belgesele göre bu ice ageten fırlamış sevimli hayvanlar ayakta koşup oynarken birden uyuyuverirler.bildiğin uyumak.hem de ayakta.alkışlıyoruz.

şöyle bir saatlik bir belgeselde, hal ve hareketleri, sağa sola bakışları, daldan dala zıplayışları izlendikten sonra, dünya üzerinde hayvanlar arası sempati yarışması düzenlense kesin finale kalır dedirten güzel kuyruklu hayvanlar. bir de bunların bazı türlerinde erkek ve dişi ölene kadar birbirinden ayrılmıyormuş. bazı türlerinde de, dönüşümlü olarak bir nöbetçi düşmanları gözetliyor, diğerleri oyun oynuyorlar, sırası gelen nöbete dikiliyor ama kafasını bir sağa bir sola çevirip büyük bir sorumluluk içinde etrafı dikizlemeleri insanı bitiriyor.

bunlar hayvansa biz neyiz? dedirtendir.

(bkz: lemurlar net)

(bkz: zaboo mafoo)

bir adet british shorthair bakınıyordum bu ara, bunun bir videosunu gördükten sonra yemişim shorthair'i deyip bakayım bakalım dedim ne istiyorlar.. 2500 dolarlar havada uçuşuyor google aramasında.. vazgeçtim tabii..

ama bu nasıl bir tatlılık lan;


şöyle bir kere baksın bana, her şeyi unuturum valla.. ne dert kalır, ne keder.. ağzını şapırdatması bile güzel bunun, ona bile katlanırdım..

görünce en çok sevdiğim hayvan dediğim koala'nın sırasının geriye kaymasına neden olan, tanım yaparken hayvan demeye bile çekindiğim tatlı şey. evet biliyorum yerim kesinlikle türkiye değil.

sevimli mi çirkin mi bilemediğim yaratıklar.

yarasalarla beraber aynı braşa dahil olduğumuz tür. primatlara yakındır. madagaskar adasında izole olduktan sonra burada çeşitleri evrimleşmiş.