lhasa

hüzünlü sesi ve samimi sözleriyle, dolu dolu iki albümü geride bırakmış (la llorona, `living road). bu sesle, bu hüzünle ne söylese dinlenilir dedirten, `12. istanbul caz festivalinde sepetçiler kasrı`nda verdiği konserle gerçekliği sabitlenmiş meksika kökenli bayan müzisyen.

her şarkısının bir hikayesi olan,sepetçiler kasrında büyülü sesini sanki bu dünyadan değilde başka bir yerden bize dinleten meksika asıllı kanadalı kadın şarkıcı...(bkz: lhasa de sela)

sepetçiler kasrı'ndaki konseri sırasında zırt pırt geçen trenlerden sonra grubu tanıtırken "perküsyonda trenler" diyerek gönülleri almış, profesyonel bir yaklaşım sergilemiştir..

tam ismi lhasa de sela olan, de cara a la pared isimli mükemmel bir aşk şarkısına sahip çekici kadın şarkıcı.

stuart staples'ın solo albümü için bayan vokali ile yaptığı that leaving feeling adlı parçayla adlarını birkez daha duyuran, fransızca, ispanyolca ve ingilizce parçalar yazan, folk-latin- kimilerine göre folk-indie muzik yapan 1998 yılında ilk albümlerini çıkarmış olan grup.

dalai lama' nın oturduğu ortam. çin sınırları içinde yer alır. merak ettim uydu resimlerine bakayım nasıl ortam falan dedim, paso beton apartman her taraf. öküzlük bende ki halen tibette 7 yıl filmindeki gibi sanıyorum ortamı. dalai lama aganın oturduğu mekan da şu linkten görülebilir :

(bkz:
)

sonbahar sesli, enternasyonal hatun... istanbul konserini kaçırdığım için, kendime uygunsuz bir sürü laf etmekten çekinmemekteyim.

(bkz: lhasa de sela)

sözleri kimi zaman öldürücü etkide olabiliyor. ama müziği rahatlatıcı. dalıverdiğinizde tınısına, bilinçaltınıza girmiş gibi oluyorsunuz. sanki biri sizi telkin etmiş de siz de geçmişinizi kazıyorsunuz. o kadar garip bir deneyim yaşatan başka bir sanata rastlamamıştım açıkçası.. belki eski elif şafağı sayabiliriz böylesi bir deneyim için. ama o da öldü, bize bir lasha kaldı..

çin'in tibet özerk bölgesi'nin özerk bölge merkezi olan, gidilmeyesi, görülmeyesi şehir.
ben yandım, başkası yanmasın.

uzaklarda kadınımı terk ettiğim yer.
bir salı günü.


yüksek tepeler arasında kayboldu.
rüzgar onu aldı götürdü benden uzaklara, lhasa'da.


ben kaldım bir başıma ruhumla.


sahi, hiç kavga ettin mi ruhunla sen?



ruhunla kavga edersin, ayrılık olur.
ruhunla barışırsın, aşk olur.

lhasa'da.

buradan çok uzaklarda.

(bkz: rising)

(bkz: la frontera )

itü'lü olmayan vasat bir yazarımsı. itü'lü olmak kendisinin en büyük hayalidir. hayatı boyunca itü'de okumamış olmanın verdiği dayanılmaz eziklik yakasını bırakmayacaktır.

benden hala hırsını alamamış olan ezik bir yazarımsı. gidip gelip bana bulaşıyor eziklik abidesi nick altına gerçekleri yazdığım için. hadi itü'de okuyamamış bebeğim oyyy oyyy kiyamam sana. hadi bırak artık sen sözlüğü bak buralar sana göre değil canım benim. hadi git odana dersini çalış. zekan çok düşük olsa da azmin zaferi olarak belki bir gün itü'ye girebilirsin haberlere çıkarsın falan. bir daha da buralarda görmeyeyim seni tamam mı annecim. hadi sana kolay gelsin.

hakkaniyetli yazar...