marat sade

abdüş şuküfe abdüş şuküfe
mara sad diye okunur... uzun süre maratsade diye okumuşuzdur sonra da kendi kendimizle dalga geçmişizdir... geçen sene anadolu üniversitesi devlet konservatuvarı tiyatro bölümü lisans 3 oyuncuları tarafından mükemmel bir şekilde oynanmıştır... şu an mezun olucak bu sınıf harikalar yaratmaktadır ve geleceğin çok çok başarılı oyuncuları olacaklarını taa geçen seneden bildirmişlerdir...
wfnietzsche wfnietzsche
sahneleyen adama göre vahşet tiyatrosu halini de alabilecek aşmış, yarmış metin. insanın kafasını bulandırır. oyundan çıkarken;

giyotin, sadizm, hmmmm... dilenciye para verirken insanın kalbi aşağılamayla çarpar, giyotin evet, fransız ihtilali, marat, hmmmm

diye düşünülür.
badman badman
oyunda, jean paul marat, hayatının son günlerini geçirdiği akıl hastanesinde, kendi devriminden dem vururken, bir realist olan sade de, devrimin insanlara farklı şeyler getireceğini ve işlerin marat'ın düşündüğü gibi ilerlemeyeceğini savunur. i̇şin ilginç yanı, tüm bunlar akıl hastalarıyla beraber sahnelenmeye çalışılan bir oyununun sahneleridir. bir yandan hastaların oyundaki eğlenceli duruşlarını takip ettiren oyun, diğer yandan da hiçbir döneme bağlı kalmayan politik göndermeleriyle dikkat çekiyor.

benim öykücü kafamda mı sorun emin değilim ama peter weiss'ın eseri olan marat - sade (ragıp yavuz yönetiyor), merak unsuruyla yeteri kadar alaka kurmadığı için, kendini takip ettirmekte zorlanıyor. fevkalade hazırlanmış şarkılar, başarılı oyunculuklar ve barış dinçel'in müthiş sahne tasarımı olmasa, marat - sade hakkında birçok olumsuz şey söylenebilir.

aralık ayı için sona eren marat sade, ocak'ta var mı bilmiyorum fakat benim gibi öyküde merak unsuru arayan bir adam değilseniz, marat - sade'ye mutlaka gitmelisiniz. oyunculuklar ve sahne tasarımı bile izlenmeye değecektir.