özellikle küçük şehirlerden gelen insanların ilk yıllarında, taşkışlaya uyum sağlamak için içinde bulunmaya çalıştıkları, fakat iyice batırıp kendilerinin dışında garip insan şekillerine büründükleri durum.bu durum bahsettiğimiz insanlar için, genellikle üniversiteye gelene kadar bünyede hissedilen baskının geri tepmesidir.
her insan evladının olmak için çabaladığı, birileri "çılgın" dediği zaman kasılmaktan bi hal olan, bazı kişilerde aşırı şekilde yapmacık duran insan modeli
bir özenti ya da farklı olmak pahasına kendilerinden bir şeyler kaybeden ve bunu marjinallik olarak adlandıran hareket..
farklı bir görüntüye kasan insan tipi sıfatıdır
artık herkes kendine göre marjinal olduğu için normallerin marjinallerden daha çok marjinal olduğu bir zamandaki farklı görünen tiplere verilen ad.
herkese benzememek uğruna saatlarce kadıköy rexx sineması önünde takılan(bekleşen) gençlere verilen isim..
(bkz:
marji giyinir pogo yaparım punktur benim adım)
görüntüyle değil fikirle olacak iştir.herşeyde olduğu gibi bunlarda da bi özenti sınıfı vardır.
görüş ve yaşayış biçimiyle toplumun genel tutumunun dışında olan kimse.
arayış içinde olmak, komplex içinde olmak, entel dantel olmak vb. durumlarla karıştırıldığı ve bu karıştırılmaya binaen marjinal sıfatına çemkirildiği sıkça rastlanan bir durumdur.
ekonomi terimi olarak en son, sınırdaki gibi bir anlama sahiptir. nereden nereye.
(bkz:
marjinal fayda)
tdk'nın sözlüğüne göre aykırı yada matematikte son birim anlamlarını taşımaktaymış. türkiyede ip çevresi çok kullanır bu lafı ''bazı marjinal gruplar'' diyerek. fakat bu lafı söyleyenlerin unuttuğu şey doğu amcalarıda marjinaldi maoist zamanlarda.
ekonomide marjinal "biz bu x i ekliyoruz ekliyoruz, nicelik artıyor ama nitelikte değişim yaratıyor mu" sorusunun cevabıdır. misal marjinal fayda pozitif oldugu sürece kişii yediği şeyden bir fayda sağlıyodur, marjinal ürün pozitif olduğu sürece çalıştırılan işçinin firmaya bir katkısı vardır...
latince olan margo, marginis (= kenar) kelimesinden türemiş sözcük. türkçeye fransızca okunuşu alınmıştır.
topluca restauranta gidilir.
garson: ne alırsınız?
1. şahıs: bir adana.
2. şahıs: ben de bir adana alayım.
3. şahıs: aynen adana.
marjinal şahıs: benimki acılı urfa olsun.
direk marjinal şahıstan dinledim. itiraf etti: "abi farklılık olsun diye demiştim, nerden bileyim ben urfa'nın acısız olan, adana'nın acılı olan olduğunu. garson bile güldü mk." şeklinde.