marlene dietrich

maria magdalena dietrich entelektüel,devrimci,inatçı bir kadındı. hitler faşizmine karşı verdiği mücadelesi, o hep farklı olan "lieder" sesi ve ifadesiyle pastadan çıkan aktrislerin çok dışındaydı.
kendine ve çağına sahipti; 3 gün aç kalıp holivutlu olmak derdine girmedi, ki zaten o hiç amerikalı olmadı.

20.yy'ın başlarında berlin topraklarında doğan efsanevi aktris,şarkıcı.

almanya doğumlu olan dietrich ileride gerçekleşecek olanları çok önceden tahmin etmiş ve hitler almanya'sından ayrılmaya karar vermiştir.hollywood'da paramount'tan yönetmen sternberg ile yedi film yapar ve hatırı sayılır bir ün kazanır.buna rağmen bu dönemde dietrich'in aklı almanya'dadır.babası bir prusya subayı olan ve alman terbiyesi içinde büyüyen marlene buna rağmen amerikan vatandaşlığına geçmiştir.bu onun için zor bir karardır.her ne kadar amerikan vatandaşı olsa da mantalitesiyle hiçbir zaman bir amerikan yıldızını yansıtmamıştır.

ikinci dünya savaşı patlak verdiğinde hitler tarafından almanaya propagandası yapacak filmlerde oynaması için almanya'ya çağrılmıştır.marlene ise amerikan birliklerine cephede moral vermeyi hitler'e hizmet etmeye tercih etmiştir.

o dönemde abd'de marlene ile beraber efsane kadın haline gelen bir diğer isim de greta garbo'dur.garbo ulaşılmazdır ve columbia için çalışmaktadır.marlene ise seksapelinin farkında ,politik duruşu olan bir kadındır.marlene ,garbo gibi idealize edilmiş bir tip değildir.hayatında paraya ihtiyacı olduğu dönemler olmştur.las vegas'ta şarkıcılık yapmıştır.mesela greta garbo dc comics'in justice league'si ise marlene, marvel'in fantastic four'udur.

marlene hitchcook'un ve lang'in filmlerinde de oynamıştır.hayatının son yıllarını paris'te inzivada geçirmiştir.1992'de de hayata gözlerini yummuştur.

(bkz: der blaue engel)

son derece karizmatik bir hanımefendi. oyunculuğu kadar şarkılara yorumu da farklıdır. sag mir wo die blumen sind ve lili marleen bilindik şarkılarındandır.

(bkz: wenn die soldaten)

prusyalı bir subayın kızı olarak dünyaya gelmiştir. 1930 yılında avrupa da çekilmiş ilk sesli film olan mavi melek te lola yı oynadıktan sonra hitler den nefret ettiği ve anti- semitizme şiddetle karşı çıktığı için almanya yı terkedip 1937 yılında amerikan vatandaşı olan fransa ve almanya cephesinde askerler için lili marlene şarkısın söyleyen "neden böyle tehlikeli bir işe giriştiği sorulduğunda" aldığım terbiyeden dolayı diyen, paris te yaşarken 80 li yıllarda istediği an ronald reagan, mihail gorbaçov, fransa cumhurbaşkanı françois mitterrand a telefon açan 70 li yıllarda ayda üç bin dolar telefon parası ödeyen, kızına iktidarsız erkekleri seçtiğini söylemesine karşın frank sinatra, yul brynner, douglas fairbanks j.r. ve john f. kennedy ile gönül ilişkisi yaşamış bunun yanında lezbiyen ilişkileri de bir hayli fazla olan edith piaf, greta garbo, romy schneider ile yaşayan hayatında sadece bir kere yönetmen asistanı rudolf sieber ile evlenmiş vamp kadın.

müthiş çekiciliğe sahip frau marlene'in aynı zamanda frijit olduğunu biliyor muydunuz? peki "müthiş çekici"liğinin frijit olmasından kaynaklanabileceğini hiç düşündünüz mü? antik bir vazo gibi; tümüyle estetik. ve estetik olan her şey gibi; işlevsiz.

ilk defa dinledikten sonra almanca bir sözcük olmak istersiniz, dinlemeler arttıkça bir artikel olmaya bile razı olursunuz.

der radiergummi dinledikçe kendimi böyle hissediyorum.

ernst hemingav ı avrupalara taşıyan kadın, hemingvay in fotoğrafını odasının duvarına asıp sessizce izlediğini de yazmıştır mektuplarında.

amerika'da dolce vita yapıp abd askerlerini eğlendirirken ülkesinde "hain" suçlamalarına maruz kalmıştır.

kendisiyle ilgili bir hikaye için; berlin'de bir valiz | dar kafalar kendimi bir avm'nin içinde buluyorum. bir doğum günü hediyesi almam gerekiyor. vaktim dar ve kuzenime, hayranı olduğu the godfather'la ilgili bir ş... darkafalar

güzelliği dillere destan ve dönemin en farklı güzellerinden. kirpikleri doğal olarak o kadar uzunmuş ki, anlatılana göre hollywood'da ona bakım yapsın diye görevlendirilen ünlü bir kozmetik firmasının yetkilileri bile şaşırmışlar, getirdikleri rimelleri bir kenara bırakmışlar. dietrich; elinde sigarası, düşük göz kapaklarının altından, dünyaya meydan okuyan gözlerle bakıyor diye tasvir ediliyor.

yakın arkadaşlarından ernest hemingway onun hakkında;
"o sesiyle bile kırabilir kalbinizi... ve sonra bir tek sözcükle iyileştirebilir yaralarınızı." demiş.

ayrıca çarpıcı açıklamaları ile meşhurmuş. o dönem;
"avrupa'da kadın ya da erkek fark etmez, kimi çekici bulursanız onunla sevişirsiniz", diyerek dikkatleri çekmiş.

josef von sternberg sayesinde tüm dünyayı büyülemiştir ve ama onun aşkına karşılık vermemiştir.

Sinematik İkililer: Josef von Sternberg, Marlene Dietrich

google tarafından doodle hazırlanmış alman ve abd vatandaşı olan şarkıcı

şu sözü güzelmiş

"most women set out to try to change a man, and when they have changed him they do not like him."

"çoğu kadın erkeği değiştirmek için uğraşıyor erkekleri değiştiklerinde ise sevmekten vazgeçiyorlar."