başarılı yönetmen, çok sayıda süper film yapmıştır ve hepsinde kendine has tarzı hissedilir
favori oyuncusu
robert de niro'dur, ikisi birlikteyken muhteşem işler çıkar
(bkz:
taxi driver)
(bkz:
raging bull)
(bkz:
cape fear)
(bkz:
goodfellas)
(bkz:
the age of innocence)
(bkz:
casino)
(bkz:
bringing out the dead)
(bkz:
after hours)
şu sıralar
the aviator ile
oscara koşan diğer taraftan da bob dylan üzerine dökümanter bir film çekmek üzere olan yönetmen. "the bob dylan anthhology project" üzerinde çalışıyormuş
after hours isminde diğer filmlerine pek benzemeyen müthiş bir kara komedi de yönetmiştir kendisi.
bilindiğinin aksine hatta tam tersine sinemaya (bkz:
robert de niro ) tarafından (geri) kazandırılmış şahsiyettir.kendi sinemasını yapması takdire şayandır ama derinden vuramayan melodramları yüzünden biçok kere
oscar dan olmuştur.
robert de niro'dan sonra şimdi de kafayı
leonardo di caprio'ya takmış olan mafya filmlerinin usta ismi.
italyan - amerikan bir aileden gelen, filmlerinde genel olarak suç ve şiddeti işleyen, robert de niro ile muhteşem ikiliyi oluşturan, dünyanın en yetenekli ve saygı duyulan yönetmenlerinden birisi. bu sene oscar heykelciğine kavuşmasını ailece bekliyoruz.
çektiği çok başarılı filmlere rağmen (ilk aklıma gelenler
taxi driver,
raging bull,
goodfellas ve `the last temptation of the christ) bu yıl büyük ihtimalle yılların ayıbını örtmek için `the departed` ile en iyi yönetmen oscarını alması muhtemel. öyle ya da böyle bu gece heykeli eline alıp şeytanın bacağını kırmasını istiyorum, buradan yetmiş milyon adına sesleniyorum.
çok geç gelen düzeltme:
oscar'ı aldı, hem de
george lucas,
steven spielberg ve
francis ford copolla'dan. studyodaki arkadaşlarım scorsese'nin
the departed ile bu yıl bilhassa törende iyi sükse yaptığını ama güzelim
babel'a büyük hayvanlık yapıldığını dile getiriyorlar. (en iyi film mesela)
neyse sonuçta onur ödülü yaşına ulaşmasını beklemeden ödüllendirdiler scorsese'yi, iyi oldu, güzel oldu. kendine özgü sağlam filmler çekmesini beklemek kalıyor bana da.
aynı zamanda woodstock, 3 days of peace belgeselinin de yapımcısıdır
işlediği konuyu uhteşem bir görsellikle anlatan, hollywood'un hakkını çok yediği ve en sonunda ödül verdiği yönetmendir.
(bkz:
stili olan yönetmen)
newyork aşığı büyük yönetmen.filmlerinin büyük kısmı newyork ta geçer.çok daha iyi filmleriyle oscar alabilecekken departed ile bu ödülü alması sinema dünyası için talihsiz bir durumdur.
aldığı ödüllerden bazıları :
* 1976: cannes film festivali palme d'or award, taxi driver
* 1976: cannes film festivali international grand prize award, taxi driver
* 1976: los angeles film critics association yeni jenerasyon ödülü
* 1976: national society of film critics,en iyi yönetmen, taxi driver
* 1980: national society of film critics,en iyi yönetmen, raging bull
* 1985: independent spirit,en iyi yönetmen, after hours
* 1986: cannes film festivali,en iyi yönetmen, after hours
* 1990: venice film festivali,en iyi yönetmen, goodfellas
* 1990: los angeles film critics association,en iyi yönetmen, goodfellas
* 1990: new york film critics circle,en iyi yönetmen goodfellas
* 1990: national society of film critics,en iyi yönetmen, goodfellas
* 1990: bafta,en iyi yönetmen, goodfellas
* 1990: bafta, en iyi uyarlama senaryo, goodfellas
* 1993: national board of review,en iyi yönetmen, the age of innocence
* 1993: independent feature project gotham award, hayat boyu başarı ödülü
* 1993: bafta britannia
* 1995: american society of cinematographers yönetim kurulu ödülü
* 1995: venedik film festivali golden lion award,yaşamboyu başarı ödülü
* 1995: showeast cecil b. demille award,yaşamboyu başarı ödülü
* 1996: artists rights foundation: john huston award for artists rights
* 1997: american film institute,yaşamboyu başarı ödülü
* 2003: golden globe, en iyi yönetmen, gangs of new york
* 2007: oscar, en iyi yönetmen, the departed
filmlerinin sonunda ayakta alkışladığım süper insan.tarzı mükemmeldir bazı filmlerinde annesini oynatmıştır.(bkz:
godfellas).ayrıca filmlerinin bazılarının başlangıç sahnelerinde filmin ortasından sahneler koyar.(bkz:
godfellas),(bkz:
casino)yıllarca oscar alamamasına rağmen geçen sene oscar heykelciğini evine götürmüştür.
the aviator ile
mean streets dışında oldukça beğendiğim bir yönetmendir. filmleri içine sokar adamı alır götürür başka diyarlara. 90ların ortalarına kadar
robert de niro fetiş oyuncusuyken zaman geçtikçe bu ünvanı
leonardo di caprioya bırakmıştır de niro baba.
taxi driver ve the king of comedy filmlerinde yarattığı karakterleri birbirine benzettiğim yönetmen ( bu filmin senaryosunu kendisi yazmamıştır. ancak ben bir filmde yönetmenin, karakterleri yönlendirme bakımından en az senarist kadar etkili olduğu kanısındayım).
taxi driver filminin baş karakteri travis bickle garip davranışları, aynanın karşısına geçerek kendi kendine konuşması, insanlarla iletişimde zorluk çekmesi bakımından the king of comedy filmindeki kahramanımız rupert pupkin ile ciddi benzerlik göstermektedir. taxi driver filminde travis bickle ayna karşısında kendi kendine ''are you talking to me'' derken; the king of comedy'de de rupert pupkin hayranı olduğu komedyen jery lengford ile hayali konuşmalar yapmaktadır.
ayrıca her iki filmde de başrolde robert de niro'nun olduğunu belirteyim.