melih cevdet anday

hayatını devinimlerle geçirmiş türk şiirinin temellerinden biri.güzel şair. unutulmaz kişi.

biz bir görüntüyü tam olarak algıladığımızı sanıyoruz;oysa bu görüntü çeşitli öğelerden kurulmuştur. bu öğelerden biri değişirse, bütün görüntü değişebilir. satranç tahtası gibi. herhangi bir hamle bile, oyunu değiştiriyor. yağmur yağmadan önceki görünü ile, yağmur yağdıktan sonraki görünü bütün öğeleriyle değişmiştir. öyleyse kurulan yapı, şiirsel yapı, bir matematik işidir. şiirle matematiği yanyana düşünmek hiç de yadırgatıcı gelmemelidir.
melih cevdet anday

yurt dışında bir gazetecinin sizdeki klasikler nelerdir sorusuna
"bizde klasik yoktur" diye cevap verebilmiş, milletine sırtını dönmüş biri..

attila ilhan'ın hangi batı adlı kitabında yazıyor

(bkz: fuat anday)

(bkz: rahatı kaçan ağaç)

''ben güzel günlerin şairiyim
saadetten alıyorum ilhamımı
kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
mahpuslara affı umumiden...
çocuklara müjdeler veriyorum
babası cephede kalan çocuklara...

fakat güç oluyor bu işler
güç oluyor yalan söylemek...''

yurtta tavana yapıştırdığım kağıtta melih cevdet andaya ait iki mısra vardı, her gün o mısraları okuyarak uykuya dalar, her sabah onlarla kalkardım. o iki mısrayı da içeren telgrafhane adlı şiir şöyledir:

telgrafhane

uyuyamayacaksın
memleketinin hali
seni seslerle uyandıracak
oturup yazacaksın
çünkü sen artık o eski sen değilsin
sen simdi ıssız bir telgrafhane gibisin,
durmadan sesler alacak
sesler vereceksin
uyuyamayacaksın
düzelmeden memleketinin hali
düzelmeden dünyanın hali
gözüne uyku girmez ki
uyumayacaksın
bir sis cani gibi gecenin içinde
ta gün ışıyıncaya kadar
vakur metin sade
çalacaksın.

melih cevdet anday

garipi başlattılar oktay rıfat ve orhan veli ile. her ne kadar sonra bu akımdan uzaklaştığı söylense de tarihimizdeki en önemli şairlerimizden olduğu bir gerçektir. basit, yalın bir dil kullanır çoğu şiirinde.

türk edebiyatı'nın duayenlerindendir. 29 kasım 2002'de böbrek yetmeliği sonucu vefat etmiştir.

(bkz: #1743787)

(bkz: düzenli dünya)

13 mart 1915'te doğup 28 kasım 2002'de yaşamını yitirmiş olan şairimizdir. orhan veli ve oktay rıfat ile birlikte garip akımının kurucularından olup türk şiirinin doğallıktan uzak ve katı kurallara bağlı oluşunu eleştirmiştir.

genellikle en beğenilen şiiri "anı"dır. bu şiiri zülfü livaneli tarafından da bestelenmiştir.

anı

bir çift güvercin havalansa
yanık yanık koksa karanfil
değil bu anılacak şey değil
apansız geliyor aklıma

neredeyse gün doğacaktı
herkes gibi kalkacaktınız
belki daha uykunuz da vardı
geceniz geliyor aklıma

sevdiğim çiçek adları gibi
sevdiğim sokak adları gibi
bütün sevdiklerimin adları gibi
adınız geliyor aklıma

rahat döşeklerin utanması bundan
öpüşürken bu dalgınlık bundan
tel örgünün deliğinde buluşan
parmaklarınız geliyor aklıma

nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
kahramanlıklar okudum tarihte
çağımıza yakışan vakur, sade
davranışınız geliyor aklıma

bir çift güvercin havalansa
yanık yanık koksa karanfil
değil unutulur şey değil
çaresiz geliyor aklıma.

ta en başından beri şiirlerinde biçim kaygısı güden ve şiirin aslında bir biçim sorunu olduğunu düşünen ve bu yönüyle de en azından başlangıçta garip topluluğuna biraz uzak olan şairdir. "topluluğun ortak teması olan ironi de en fazla anday'ın şiirinde vardır."*

anladık ölüme çare yok
kazaya belaya çare yok
saç dökülmesine
yüz buruşukluğuna çare yok
anladık çare yok
işsizliğe de mi yok
açlığa da mı yok
anlamadık gitti
çare yok.

dizelerinin sahibi, tam beş yıl önce rahmetli olmuş türk şairi.garipçilerin bu dünyadan en son göçeni

yatıya kalınan misafirlikteki temiz çarşafta adını unutan şair.*