geçtiğimiz ocak ayında
iett ile
mercedes arasında imzalanan anlaşmaya göre 450 adet alınan otobüs.
bmc bu ihaleye itiraz etmiştir ama sanırsam yakında
istanbul caddelerinde avrupa'nın büyük şehirlerinde kullanılan tipte otobüsler göreceğiz. ancak keşke otobüslerimizden önce yollarımız oraların standartlarında olsa, kazmasalar akıllarına gelen her yeri.
kullanıma girmiş olan otobüslerdir, klimaları ve tekerlekli sadalyeli yolcular için olan mekanizmaları mevcuttur. tipi ise 0 302 lere benzemektedir. (bkz:
dikdörtgen prizma)
geçen bindiğimde hala yeni kokusu üzerinde olan otobüslerdir. şık ve fonksiyonel olmalarının yanında engelli vatandaşlarına toplu ulaşımı azap haline getirmiş istanbul'un günah çıkarmasıdır. özellikle vurgulandığı gibi engelli dostu ve "ayakta yolcu" taşıyan bir otobüstür. "avrupa'da ayakta yolcu almıyorlar" diyenlere de kafam girsin. bir diğer özellikte hiçbir yerlerinde ceptelefonları ile ilgili bir yazı, uyarı, vs. yoktur.
özel istanbul kalp hastanesinden bir atılım bekliyoruz bu konuda.
"kapılarının üstünde yeşil font üstüne "basamakta durmayınız kapı çarpar" yazan,fakat renkleri itibariyle "basamakta durmayınız allah çarpar" hissi uyandıran,teknolojik,ekolojik,faydalı otobüsler.
yolcu almak için durduğunda sağ tarafı yere yaklaşan, seneler boyu iki basamakla bel hizasındaki
ikaruslara tırmanmaya alışmış, bu tür olayalara aşina olmayan bizlere n'oluyoruz tepkisi verdiren araçlar.
sefere başladığı ilk günlerde içerisinde cep telefonuyla konuşma yasağı yoktu fakat artık var.
motorun arka sol bölmede olduğu şeklinde akıl yürüttüğüm toplu taşıma aracı, eğer öyleyse ortaya çıkan kuvvetler nasıl oluyor da dengeleniyor, en azından koca motor aksamının ağırlığı herhangi bir dengesizlik yaratmıyor mu? bunun yanısıra körüklü olanlarında tahrik tekerinin hangisi olduğu da ilginç bir sorudur. eğer tahrik arka tekerlektense, büyük dönüşler yapılması sırasında kontrol iyice kötüleşecektir. yok eğer orta tekerlektense - ki bu biraz garip kaçıyor - lafım yok. zaten önden tahrik olması olası bile değil. bilen varsa yanıtlasın, rahatlayalım.
yer açısından kazanç sağlama adına koltuk sayısınındaki azalış dikkat çekiyor..utanmasa koltuk koymucakmış gibime geliyor mercedes..öte yandan kapılar açıldığı anda otobüsünün sizi selamlıyormuşcasına önünüzde resmen eğilmesi (!) çok duygulandırdı beni..dağcılar gibi tırmanmaktan çok sahil kenarında yürüyüş yapmak kadar zahmetsiz ve rahat bir iş bu otobüslere inip binmek..ayrıyetten her yere stop düğmesi monte etmişler, insanları asosyal yapıyor bu otobüs..afadersiniz, düğmeye basabilir misiniz bile dedirtmiyor insana..pehh..
yine de başarılı, takdir ederim, pembe (!) akbillerin parası nerelere gidiyor görüyorsunuz..
genelde mecidiköy civarlarında gördüğüm sevimli,göze hitap eden otobüsler.iyi güzel ama telefonla konuşma yasağı kötü bence.hayır otobüste olduğum süre içindeki kullanamamak sorun değil de insan unutuyor.sabah maslakta dersten çıkmışsın,öğleden sonra maçkadaki derse yetişmen lazım.zaten zamanla yarış içindesin önce maslakta eski bir otobüse,ordan metroya,ordan da yeni otobüse.insan unutuyor ne de olsa.bir elinde koca teknik resim çantan gözün saatte,yeni otobüse binerken"aa ben yeni iett otobüsüne biniyorum telefonumu kapatmam lazım!"diyemiyor ki insan.sonra telefon çalar,uğraş dur insanlarla:
-hanımefendi görmüyor musunuz uyarı var.
-pardon unutmuşum.(bu arada bi yandan da telefondakine laf anlatılmaya çalışılır.)ben seni sonra arasam .....hı?
-pşşt hanımefendi?oohoo aldıran bile yok!
-tamam kapatıyorum şimdi.
-istersen kapatma!
-....(hönk)
sahip olduğu sadece iki havalandırma penceresi de sürgülü olmayıp içeri doğru açıldığından dolayı bir yaz vakti camı açmanız için size emir veren teyzeye ve otobüsteki diğer yolculara da rezil olmanıza vesile olan
sıkışmış olan ikarus sürgülü camları sendromunu yaşamanıza mahal vermeyen, işte asıl teknolojisi budur dediğim otobüsler.
kapıları açıkken hareket edemeyen bu yönüyle yolcu dostu,ayrıca durup kapıları açılınca ön tarafı hafiften yere yaklaşan otobüs.yolcular binip kapı kapanınca hafiften tıslar eski haline döner.
- kapı açılma-kapanma ritüeli çıldırtacak kadar uzun. ayrıca kapıları açılınca araç hareket edemiyor.
- ön taraftaki koltuklarda cam mesafesi çok uzun olduğundan başı dayayıp uyumam mümkün değil.
bu dezavantajları dışında gayet güzel bir cihaz. devasa istanbul sevgimi daha da arttırdı, görüntüyü güzelleştirdi.
bunların aynısı 2003 yılında italya'da vardı, bence ülkemize getirilmesinde geç bile kalınmıştır.
129l numaralı hat üzerinden geri alınarak resmen insanlara gösterip vermemeği yaşatan otobüsler
yolculuk halindeyken arada bir anlamsızca "zort" şeklinde dışarıya hava pompalayan araç.