metal fırtına

srce srce
olayların gelişimi bugünün koşullarıyla o kadar iyi örtüşüyor ki, bu kitabı okuduktan sonra bir türk-amerikan savaşı hiç de ütopik gelmiyor artık.
amerika birgün bize saldırır mı? bugün bunu kime sorsak; 'hadi canım, paçası yemez', 'yok artık eşşeğin s.ki', 'stratejik ortak, müttefik' der, bunu aklının ucundan bile geçirmez. aynı kitapta anlatıldığı gibi.. amerikan zırhlıları suriye sınırından toroslara kadar girdiğinde bile türk halkı buna ihtimal vermiyordu. ama sahip olduklarımız ve amerikanın ihtiyacı olan şey aynı ise bu iki genç yazarın politik kurguları(!) üzerinde daha derin düşünmekte fayda var diyorum.
en çok merak ettiğim genelkurmayın ve hükümetin (özellikle tayyip erdoğan'ın) bu kitabı inceleyip incelemedikleri. altı üstü basit bir kurgu roman denebilir, ancak anlatılanlar, diplomasi, istihbarat, dış politika ve askeri alanda (özellikle askeri teknoloji) ne gibi zaafların olduğunu apaçık gösteriyor. umarım bunlar gerçek değildir. umarım önlemleri alınmıştır. umarım eşeğin aklına karpuz kabuğu getirilmemiştir.
her zaman sonsuz güvendiğimiz ordumuz, amerikanın teknolojik üstünlüğüne boyun eğiyor. hava kuvvetlerimiz ve donanmamız (biraz da kalleşçe)(ki olasıdır) yerle bir ediliyor ve iş tamamen kara kuvvetlerine, komandoların ve özel timlerin şehiriçi gerilla savunmasına kalıyor. zırhlı birliklerimiz amerikanın teknoloji harikası helikopterleri ve akıllı füzeleriyle bir bir avlanıyor.
yok devenin balepabucu denebilir, ama koca bir ülke böyle bir savaşa hazırlıksız yakalanıyor. aynı bugün olduğu gibi.
yazarları tebrik ediyorum. benim de sık sık düşündüğüm olasılıkları kaleme alıp kitaplaştırdıkları için. ayrıca bu kadar ayrıntıya da oha diyorum.
(bkz: olası türk amerikan savaşı)
bu başlıktaki 58 giriyi daha gör