muhabbet kralı

uykusuz kalcağımı bildiğim halde garip bir bağlılıkla izlediğim kral silsilesinin üçüncüsü..izlemem gerektiği yönünde bir baskı hissediyorum kendiliğinden, ki zaten üç güne yayılmış bir zaruret psikolojisi..
bugünki muhabbet gayet 'yalan' üzerinden gidiyor yalnız, psikanalitik tahlillere girilmiş durumda, şaka bir yana üçlüden en umutsuz olduğum program olmasına rağmen en verimli bilgilendirici doğru dürüst olanı bu,..

üçlüyü bilgilendirme sırasına göre sıralarsak:

1. muhabbet kralı
2. medya karalı
3. yok

eğlendirme coşturma sıralaması yaparsak:

1. medya kralı
2.(şimdilik bu eğlence anlayışıyla) disko kralı değil
3.yok

yapılan gözlemlere dayanarak disko kralına yol verip muhabbetin ve medyanın daha bir kralı olunabilir..

bu geceki konusu ile cinsel tercihlerinden ötürü baskı altında yaşayan insanların,yaşam haklarına yönelik saygısızlığın acımasız sığlığına değinmiş program.

toplumlardaki zararsız ama farklı renklerin yadırganıp şiddete maruz kalması yeni bir şey olmamakla beraber,yaşanan sorunların çözümleri üzerinde düşünülmesi,genelin bakış açısının doğurduğu yanlış yaklaşım tarzına eleştirisi ile oldukça güzel bir program olmuştur.okan bey belki muhabbet kralında değil ama daha önce de bu konuya farklı bir çerçeveden değinmiştir ve hangi çağda yaşadığımızı sorgulatır.

okan bayülgen serisinin en kayda değer olanı.

ama nedense en geç yayınlananı. bunu hala çözmüş değilim. konular gayet ciddi, konuklar gayet ciddi, mütalağaların dibine vurulan bir programın nasıl olur da hafta içi sabaha karşı 01:30'da yayınlanma gereği duyulur. hala anlamış değilim.

zerrin mahmutun aramasıyla beni kahkahaya boğan programdır. kadın 'ben bir veteriner hekim olmakla birlikte, sevil atasoya insanların koku hafızası var mıdır diye sormakla birlikte, k-9 köpeklerde böyle bir koku hafızası vardır' gibi abuk bir cümle kurmuş, devamında 'birlikte' kelimesini gerekli gereksiz her yerde kullanmış, araya 'ben bir veteriner hekim olarak' cümle başlangıçlarını sokuşturmuş, aliye rona kahkası ile beni benden almıştır.

edit: ayrıca sürekli kendisinin çalıştığı yerleri ve kendisini övüyor, bir de sevil hanım sevil hanım diye kadının bütün konuşmasının içine ediyor. allahım sen bu kadının kocasına yardım et.

edit 2: sevil atasoooyyy!! şeklinde atar yapan histerik kadının hala telefonda kalabildiği programdır.

okan bayülgen 'in trio 'sunun en bilgilendirici olanıdır. ancak yayınlanma saati çok geçtir. okan'ın izleyicilerine üstüne basa basa tv 'deki saçma programların izlenmemesi gerektiğini söyleyip durması üzerine yaptığını düşündüğüm programdır ayrıca. bir de program başlangıcında şu gelen konukları isimlerini aşağıya bir yere yazsalar da kim olduğunu öğrensek iyi olur diyorum, yoksa okan programda konuşan her kişiyi tek tek tanıtmak zorunda kalıyor. yazık yahu..

bu geceki program, en anlamlı açılışlardan birinin yapıldığı program olmuştur..

gece h.i.v hakkındaki harikulade bilgilendirici programı izleyip ertesi gün sabah 8:30 daki direksiyon dersimi kaçırmamla sonuçlanan sakıncalı olay okan ve ekibini takdir ediyorum yanlız program saatini biraz daha erkene almaları dahada mükemmel olabilir kanımca.

şıkır şıkır oynayan dansözü, hiç bir konuda bilgi ve birikime sahip olmayan baldırını acıp meşhur olan hatunları, anlamsız şarkı sözleri ile teenagelerin sevgilisi olmayı başarı bilmiş babyface erkek şarkıcıları olmayan, gerekli bilgiler veren ve bu bilgileri verirken sadece teoride kalmayıp, programın gündemini oluşturan konuya dair videolarıyla görsel hafızalara da hitap eden 10 numara program. sağdan soldan öğrendiğimiz hıv öldürür anlayışını da bilimsel gerçeklerle çürütmüştür dün gece.

hıv öldürmüyormuş efendim, bağışıklık sistemini çökertip başka hastalıkların oluşmasına zemin hazırlıyormuş ve söz konusu başka hastalıklar öldürüyormuş ve hatta hıv olan zat ilaçlarını düzenli kullanırsa uzun vadede sağlıklı bir insan gibi hayatına devam edebiliyormuş.

masallar aleminden bir gece yarısı uzaklaşıp tv izlediğimizde doğru programı seçersek sadece bilmediğimizden korktuğumuzu, öğrendiğimizde ise korkularımızın kaybolduğunu anlayabilirmişiz demek.

şahane bir program, boşuna uykusuz bırakmadı yine dün gece.

herkes hiv derken okan eyç ay vi dedi yayın boyunca ve bir süre sonra ben de hiv diyeyim yahu, böyle anlamsız oluyor gibi bir şey söyledi ama hastalığın evrensel ismi eyç ay vi olduğu için, söylemi de itici durmuyordu. yayın boyunca hiv, eyç ay vi aynı şeydir dendi mi bilmiyorum ama. gösterilen vtr ye eklenebilirdi sanırsam. hiv yada eyç ay vi hastalığı diye giriş yapılabilirdi. yapılmış ve ben kaçırmış olabilirim o da ayrı.

bu gece çocukların cinsel istismarı vahşetini işleyen, sade vatandaşın uzun süreli hali programdır. faydalı olmasını diler, başarılar dileriz.

şu anda çok fena iç burkmakta.

helak eden programdır an itibariyle. keşke herkesin izleyebileceği saatte yayınlaysaydı.

not: okan bayülgen, eğer okuyorsan sen harika bir adamsın, kime nasıl yaklaşman gerektiğini bilmen bir kenara, ağlayan kadını reyting uğruna harcamadın ya, kral adamsın.


ek : allah belanızı versin, şiddetle neyi çözdünüz? 'elaleme rezil ettin bizi!' mantığını ne zaman bırakacaksınız?!

bu gece ele alınan çocuk istismarı konusunu aslında dinlemek istemiyordum ve telefona bağlanan bir bayanın anlattıklarıyla da ne kadar doğru düşündüğümü gördüm ama dayanamayıp izledim programı.
bunlar maalesef gerçekler ama insanın içini çok burkuyor. insan bu duyduklarına inanmak istemiyor. hele istatistiklerde verilen yüksek rakamlar ise insanları eşinden dostundan soğutacak türden.

başladığı günden beri okan bayülgen'in de tahmin edeceği gibi bu yıl ki üçlemesi içinde en az ilgi çeken program budur, bir iki konu dışında ilgimi çekmeyi başaramadı, bu gece de başaramadı ama az önce yayına bağlanıp kızına yapılan tacizi ağlaya ağlaya anlatan kadının "10 yıldır hiç anlatamamıştım, deşarj olamamıştım, sizin sayenizde ilk defa bu kadar rahatlamış hissettim kendimi" demesi bu başarısız programı hayatta izlediğime mutlu olduğum en kral programlardan biri yaptı.

o kadından bunları duymak bana da "iyiki yapmışsın okan abi bu programı" dedirtti.

ayrıca okan bayülgen'in programı nasıl yönettiğini televizyonculukla ilgili okullarda ders olarak gösterilsin.

okan'ın özel soru sormak için sesi aldırdığı programdır.

umarım ne konuşulduğu açıklanır, mahvolduk zaten sinirden üzüntüden.
edit : okan'ın, abisinin tacizine uğrayan ve bunu 13 yıldır içinde tutan, ailesi tarafından da abisini ve ailesini rezil ettiği için şiddet gören ve ayakları üzerinde durmaya çabalayan 'güçlü' kadına, psikolojik yardım için destek olmayı teklif ettiği programdır.

kralsın okan.

yaşanmadığı ya da duyulmadığı için bireye sadece filmlerde olur gibi gelen olaylardan birini ve belki de en aşağılıkçası olan çocuk istismarını gerçekten sert ve yalın bir boyutta an itibarı ile sunan program. programın acıtıcı boyutunun bir duygu pornografisinden uzak çizgide seyretmesini sağlaması da okan bayülgen'in şahsına münhasırlığı olsa gerek.