yalnızca kendi vatanının değil tüm dünyanın evrensel vatan şairi.
nazım hikmet

#19731 ·
· 1179
şiirlerini okumayanın ben şiirden anlıyorum diyemeyecegi 100 yılın en büyük şairi.
zamanında değeri bilinmemiş, yurduna hasret çekerek hayata gözlerini kapamış, tarihimizdeki en değerli insanlardan biridir.

#39551 ·
· 1140
ayrıca kendisi tkp ye kızıp pendik açıklarında bir adada duzenlediği bir piknik - kongre ile komünist bir parti kurmuştur zamanında...

#39561 ·
· 1134
sadece çok iyi bir şair olan, gerisinin ne olduğu çokta önemli olmayan şair

#39705 ·
· 1205
düşünmenin suç olduğu bir ülkede yaşamanın bedelini vatan hasretiyle ödeyen aydınlarımızdan sadece birisi.
sadece türkiye'nin en iyi şarilerinden biri değil aynı zamanda düşünceleriyle hayatıyla da tam bir türk komünisti..
bir zamanlar vatan haini diyerek sürgüne gönderilen ardından halk kahramanı olacak kadar sevilen kişi

#79022 ·
· 1252
"...vatan amerikan üstleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
vatan kurtulmamaksa kokmuş karanlığınızdan, ben vatan hainiyim.
yazın üç sütun üzerine kapkara haykıran puntolarla:
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala."
sözlerinin sahibi sevdiğim şair.
vatan kurtulmamaksa kokmuş karanlığınızdan, ben vatan hainiyim.
yazın üç sütun üzerine kapkara haykıran puntolarla:
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala."
sözlerinin sahibi sevdiğim şair.
basit yaşayacaksın, basit.
mesela susayınca su içecek kadar basit...
dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
sevince lafı dolandırmadan söylediğin "seni seviyorum" gibi.
basit bir öpücük yetecek sana...
basit, sıcak bir öpücük; ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm
düşlerin.
o öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
öpücük için yiyeceksin, hayatının dayağını.
kabak çekirdeği verecek, sana rakamların veremediği mutluluğu.
el yazısıyla yazılmış, eğri büğrü bir mektup olacak,
en değerli kağıdın, hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
iki harekette giyiniverecek, iki harekette soyunuvereceksin.
kısacık olacak uyanman ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını; bakışların bile
anlatabilecek kendini.
beklentilerin de basit olacak, kaf dağı'nın önünde bekleyecek
mutluluklar.
bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz romanını;
pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
bir kaşarlı tost olacak aradığın, nasıl oturacağını bilemediğin
sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın, yine, aynı parmaklar çözecek en
karmaşık denklemleri.
iskender'in kılıcı duracak, avukat rehberinin yanında.
bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana, kontraplak bir gitarda
doğru basılmış bir fa diyezin mutluluğunu,
makyajı, ilk "a"sına kadar bilmen yetecek, temizlik kokacak en pahalı
parfümün.
"bilmiyorum" diyebileceksin bilmediğinde ve çok normal olacak
"bilemeyişin".
tek dereden su getirmen yetecek, bir "istemiyorum" diyebilmeye,
ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
saatin, sadece saati gösterecek,
telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
küçük bir not defteri olacak, "bilgini" en hızlı "sayan".
basit yaşayacaksın, basit.
sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit...
çay, simit ve peynirle...
nazım hikmet
mesela susayınca su içecek kadar basit...
dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
sevince lafı dolandırmadan söylediğin "seni seviyorum" gibi.
basit bir öpücük yetecek sana...
basit, sıcak bir öpücük; ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm
düşlerin.
o öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
öpücük için yiyeceksin, hayatının dayağını.
kabak çekirdeği verecek, sana rakamların veremediği mutluluğu.
el yazısıyla yazılmış, eğri büğrü bir mektup olacak,
en değerli kağıdın, hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
iki harekette giyiniverecek, iki harekette soyunuvereceksin.
kısacık olacak uyanman ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını; bakışların bile
anlatabilecek kendini.
beklentilerin de basit olacak, kaf dağı'nın önünde bekleyecek
mutluluklar.
bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz romanını;
pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
bir kaşarlı tost olacak aradığın, nasıl oturacağını bilemediğin
sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın, yine, aynı parmaklar çözecek en
karmaşık denklemleri.
iskender'in kılıcı duracak, avukat rehberinin yanında.
bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana, kontraplak bir gitarda
doğru basılmış bir fa diyezin mutluluğunu,
makyajı, ilk "a"sına kadar bilmen yetecek, temizlik kokacak en pahalı
parfümün.
"bilmiyorum" diyebileceksin bilmediğinde ve çok normal olacak
"bilemeyişin".
tek dereden su getirmen yetecek, bir "istemiyorum" diyebilmeye,
ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
saatin, sadece saati gösterecek,
telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
küçük bir not defteri olacak, "bilgini" en hızlı "sayan".
basit yaşayacaksın, basit.
sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit...
çay, simit ve peynirle...
nazım hikmet
dünyanın en iyi şairlerinden biri olarak kabul edilmektedir
dünyanın saygı duyduğu ama vatanında hala layık olduğu saygıyı ona çok görenlerin fazlaca bulunduğu, anlayamayanların ya da anladıkları işine gelmeyenlerin hedefi olmuş, asılsız ve de haksız suçlamalara maruz kalmış büyük insan...
16 ocak 2002 yüzüncü doğum yılı nedeni ile unesco tarafından yüzyılın şairi seçilen üstad. avrupadaki merkezlerde adına layık şekilde kutlamalar yapıldı ama ne yazıkki kendi ülkesinde yapılmadı çünkü o bi vatan hainiydi(!). oysa o vatan haini aysa-afrika yazarlar birliğinde kendisine yöneltilen 'bu adamın burada ne işi var türk vatandaşı değil ki bu' suçlamasına tokat niteliğindeki şu cümleyi kurmuştur 'ben şiirlerimi türkçe yazarım ve bir yazar şiirlerini ve yazılarını hangi dilde yazıyor ve halkının dertlerini anlatıyorsa oraya aittir'. keşke tüm vatan hainleri onun gibi olsa...
sen esirliğim ve hürriyetimsin
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin
sen memleketimsin
memleketimi seviyorum.
çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
hiçbirşey gideremez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi...
memlektinden uzakta, memleket hasreti ile hayata gözlerini yuman bir üstad...
sen esirliğim ve hürriyetimsin
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin
sen memleketimsin
memleketimi seviyorum.
çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
hiçbirşey gideremez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi...
memlektinden uzakta, memleket hasreti ile hayata gözlerini yuman bir üstad...
türkçe'nin kelime sınırlarını en fazla zorlayan ünlü şair

#115364 ·
· 556
(bkz: masalların masalı)