yazının ilerleyen bölümlerinde işe yarayacak bilgi: (bkz:
#2137210)
ukrayna'nın liman kentlerinden bir tanesi. hatta söylenene göre en güzelli (diğerlerini daha görmediğimden bir şey diyemeyeceğim..) osmanlı dönemi'nde ismi hacı bey olan bu yerde osmanlı dönemine ait pek bir şey kalmamış ya da ben göremedim..
başkent kiev'e göre daha bir yaşanılası bir yer. kiev'de hayatın pahalı olması, ipsiz sapsızın oldukça fazla olması, trafiğin buradan da beter olması gibi faktörler başı çekiyor. ekonomik olarak odessa'yı incelersek;
türkiye'den gelen öğrenciler eğer burada gece hayatına aşırı düşkün değil (haftada 1 misal )ve kumara meraklı değilse çok rahat bir şekilde hiçbir kısıtlama yapmadan yaşabilecekleri yer. şehirde ev kirası dışında öğrencinin çokça para harcayabileceği yer yok. yurtta kalırsa zaten o dertte yok (yurt yanılmıyorsam 220 dolar seneliğiydi) ev kiraları ise merkezde oldukça uçuk olmasına rağmen merkezden uzaklaştıkça oldukça uygun ev kiraları bulunmakta. merkezde 1+1 evlere dahil 400 dolar istenirken daha da dışarı çıkıldıkça 2+1'ler hatta benim gibi şanslıysanız 500 dolara 3+1 bi' eve sahip olabilirsiniz. ev dışında buranın ucuzluğu hakkında birkaç bilgi verirsek misal sigara; sigaralar burada sakız fiyatına adeta marlboro'nun 4.2 grivna (üstteki bilginin işe yaradığı noktalar) winston'ın 3 grivna, monte carlo'nun 2.5 grivna olduğu bir yer. içkiler ise biralar 4-5 grivna votkalar, 12 grivnadan başlayıp (ki en kötüsü bile bizim binboa kadar güzel) 300-350 grivnaya kadar çıkıyor. absinthe denilen malum içki ise 75 grivna (%70 alkol, %88'lik daha göremedim) odessa adıyla satılan şampanya ise yanılmıyorsam 12 grivna gibi bir şeydi. yenilecek yemekler ise peynirli pizza 12,15,17 grivna (diğerlerini yemeye tenezül edemedim her bir bokta domuz eti olma ihtimali yüksek) mc donalds'da (burger king yok burada) misal 1 big mac menü 4 hamburger 2 kola ve 1 patatese ise yanlış hatırlamıyorsam 40 grivna gibi bir şey vermiştik. en lüks mekanlarında bile kahve 10-15 grivna arasında değişiyor. otobüsler ise (ikarus kurban olam sana) 1.25 (uzaklığa göre bazen 2 ya da çok nadir olarak 3 olabiliyor) grivna lakin bizim ufak iveco'lar gibiler ve tıklım tıklım. zaten trafiği ayrı bir dert 1.2 milyon nüfusu olan bu şehirde nasıl böyle trafik oluyor anlamak mümkün değil..
ukrayna'da ukraynalıysanız yani yerlisiyseniz ya vezirsiniz ya da rezil. orta kısım pek yok.. ya altınızda ford mustang gt vardır ya da 70 model lada (onlarda komünizm döneminde verilmiş olanlar.) burada opel astra'dan çok porshe cayyenne görmek mümkün. i̇stanbul gibi yerde göremediğim bir ton arabayı bu dandirik şehirde gördüm. ayrıca bu arabaların bir çoğunun bayanların altında olması ise ilk başta garip gelse de sonradan alışıyor insan (fuhuştan dolayı değil bunu ilerleyen bölümlerde anlatıcam). faizin bini bin para olduğu bir ülke ayrıca dolara %10 grivna'ya ise %23 faiz uygulanıyor diye bu aralar bir söylenti var. doğru olma ihtimali oldukça yüksek. zaten çoğunun faize koyacak parası yok. lakin bankada hesap açtırmak için ya ukraynalı ya da burada oturma izniniz (öğrenci ya da işçi vizesiyle gelmiş) olmanız gerekiyor..
taksi olayına da girmek istiyorum burada. her araba taksi burada. elinizi kaldırıp yolda bekleyince bir araba yanaşıyor ve nereye gittiğinizi soruyor yolunun üstüyse sizi uygun bir fiyata (5-25 grivna arasında değişiyor) götürüyor. genel olarak eski model arabalar dursa bile şansınız varsa nissan 350z'ye binebiliyorsunuz.
ve hakkında birçok söylenti olan burada yaşayan insanların maaşı. buraya gelmeden önce birçok kez 80-150 dolar arası maaş aldıklarını duymuş ve inanmamıştım. lakin doğruymuş ama bu da biraz şaibeli. şöyle bir durum var örneklersek; benim çok yakın arkadaşım okulumuzun öğrencilerden sorumlu olan baş kişisi 150 dolar maaş alıyor ama bir arkadaşıma turkcell'in ortağı olduğu bir gsm şirketi
* 600 dolardan işe sokayım demesi garip gelmişti. türk şirketi olması ve yüksek dereceden torpil olması buna etkenmiş öğrendiğim kadarıyla.
rüşvet ise almış başını gidiyor. polisler yabancı öğrencileri ayaklı grivnalar olarak görüyorlar. en ufak bir şeyde sorun çıkarmaya çalışıyorlar lakin evraklarınız tam ise hiçbir bok yapamadan gidiyorlar. eğer değilse 10 dolardan 100 dolara kadar değişen kendi aralarında tarifeleri var..
gece hayatı ise odessa'da aşmış durumda. her yer geceleyin bara dönüşüyor. alışveriş merkezleri, kafeler, parklar hatta ve hatta otopark bile. hafta içi ya da hafta sonu olması bu insanlar için önemli değil. yarın işe ya da okula gitmesi sorun değil sabaha kadar eğlenip sonradan işlerine gidebiliyorlar. kumarhaneler ise her yerde. her sokağın başında 5 metrekarelik bir yer olsa bile bir kumarhane var. şehrin merkezinde ise las vegas vari büyük kumarhaneler var. genci, yaşlısı hatta ölüm döşeğinde olan bile gelip burada oyun oynuyor.
sanat eserleri bakımından aşmış bir şehir. her adımda tarihi sonuna kadar hissediyorsunuz. binaların çoğu eski yapım zaten hatta bazıları dokunsan yıkılacak cinsten. bir çoğu şimdilerde yeniden düzenleniyorlar. her yerde bi' restorasyon çalışması var. bu sene biten özellikle opera binası görmeye değer. ukrayna ve rus tiyatroları da oldukça güzeller lakin opera binası kadar bakımlı değiller. gidildiğinde zaten hemen opera binasının yanında olan potempkin merdivenlerini inmek olmaz oradan da muhteşem görünüşüyle belediye binası ve puşkin heykeli bulunuyor. özellikle belediye binasının yanında bulunan tabelamsı bir şey çok güzel. dünyadaki büyük şehirlerin uzaklıkları km biçiminde belirtirlmiş ve yönlerine göre ayarlanmış. i̇stanbul'dan, paris'e, moskova'ya kadar onlarca şehir var. arkeoloji müzesi ise çok güzel (hemen opera binasının oralarda), mumya dahi içinde onlarca tarihi kalıntı var. tarihi parkları da oldukça fazla yazın ukrayna polisleri buralarda konserler veriyor küçük bir yerde. kiliseleri ve dahasıyla oldukça tarihi bir şehir, değişik ve güzel. ayrıca şunu da söylemeden geçmemek lazım. yeşilliğe hasret olan bizler için (türkiye'de büyük şehirlerde yaşayanlar) muhteşem yeşillik alanları var ve bunlar şehrin merkezinde, her yerde ağaçlar var zaten kiev'de kişi başına 7 ağaç düştüğünü düşünürsek ukrayna'nın bu konuda hassas olduğunu anlamak zor değil..
son olarak söyleyeceğim ise;
her erkeğin ölmeden önce gelip görmesi bir havasını soluması gereken yer, sadece sokaklarda yürüyüp otobüse binmeniz yeterlidir. (bkz:
#2144086 )
vikartindur
