oralet osman

adını hatırlamadığım, ama yeşilçam sinemasında sık sık görülme şansı olan bir aktör tarafından oynanan oralet reklamı. reklamda oralet osman beyin ailesi ve onlara misafirliğe gelen oraleti bilmeyen aile görülmektedir. replikler insanı yerde yuvarlar, taklalar attırıp uzaya fırlatır.
osman bey, yemekten sonra 'hanıımm bize oralet yap gayri' gibisinden ataerkil modda seslenir. evin hanımı o sırada diğer misafir hanımı da alıp oralet hazırlamaya gider. misafir hanım neden çay değil de oralet diye sorar. orada evlerinin mutluluk sırrını açıklar evin hanımı; oralet. bu oraleti keşfettiğinden beri kocası artık kahvehaneye gitmemekte, evde oturup çoluk çocuğuyla ilgilenmektedir. hem evin bütçesi sağlam kalmakta, hem de kocasının nerede olduğunu düşünmek zorunda kalmamaktadır. allah bin razı olsundur oraletten. içerideki görüntülere dönüldüğündeyse osman bey bu sefer misafir beye övmektedir oraleti. tadını, yararlarını, aileye getirdiği huzuru vs vs. (çocuklar da zırt pırt gelip annelerinden oralet istemektedirler arada.)
diyalogları yaran, görüntüleri zihninizi allak bullak eden bu reklam izlenesidir. bulursanız bana da haber verin; arşive koyacağım.
devamı çekilirse senaryosunda bu sefer oraletin meziyetlerinin artmasını bekliyorum. kansere çare, aids'e çözüm, ab'ye giriş vizesi falan feşmekan.

reklamın bir yerinde de maç izlerken oralete dalıp golü kaçıran reklam kişisi. sanırım reklam 10 dakika falan sürüyordu.

reklamın bir yerinde misafir sıkılır maçı izlemeye çalışır oralet osmanı takmaz ancak oralet osman hiç istifini bozmadan konuşur konuşur konuşur sürekli oraleti över. misafir kişisi de mahallenin muhtarlarındaki emlakçı amcadır.

(bkz: nerde o eski reklamlar)

(bkz: osman alyanak)

oynıyanlar
osman alyanak
suna pekuysal

beş dakikadan fazla süren, dalında tek, reklam filmi... yuh yani, yuhhh...! hayır, bunları izliyormuşuz bir de, mesele o...

ilk defa gülse birsel'in sunduğu gag programında izlediğim ve izlerken gülmekten osurduğum reklam filmi..seyrettiğim en uzun ve en tırt reklam olma özelliğini de bünyesinde barındırır..

isim ve ünvan uyumu açısından takdire şayan bir keşif. kutluyorum zamane reklamcılarını.

oralet mucizesini bir uzay içeceği tanıtırcasına özendirerek misafir aile babasına anlatan aile babası. oralet teyze ve oralet çocuklarıyla çay tüketmeyerek radyasyon etkilerinden kurtulmuş, soylarını sürdürmüşlerdir.

gag da izlediğimiz günden beri annemle 'oralet' lafını duyduğumuz zaman gülmekten yerlere yattığımız reklam.millette 'ne var oralette bu kadar gülecek acaba?' diye bize bakıyo öyle olunca.

kısa film tadında bir yeşilçam reklamı.

"oralet yüzünden mahallede adımız muhallebi erkeğine çıktı" repliğiyle beni benden almış çok başka diyarlarda gülme krizleri geçirmeme sebebiyet vermiş reklam karakteri. tabi öncesinde oralet osmanın hanımı anlatmakta; yok beyi muhallebi yemiyormuşta içine bir gün oralet katmış artık oralet osman dadanmış muhallebiye.

ömrümde en çok güldüğüm reklamlardan biri.ve de en uzunu galiba.kısa film tadında.reklamda yaklaşık 100 kez oralet diyolar galiba.

heralde şu fani dünyada oralet denen merete hiç bu kadak süpersonik sıfatlar yakıştırılmamıştır.ben başta reklam olduğuna bile inanmamıştım.iş abi kişisiyle 20 lirasına iddiaya girme noktasına kadar geldi.ama allahtan riske girip de öyle bir salaklık yapmamışım.cidden baya bildiğin reklam.

aklıma salep mustafa'yı getirdi. sabah çay içerdi akşam kahve. neden salep dediklerini hiç anlayamadım. yanına gittiğimiz zaman çay mı kahve mi gençler diye sorması bile tezatlığı ortaya koyuyordu. sormayı çok istedim ama sormaya götüm yemedi. adamın dört tane leşi vardı. karısı aldatmış zamanında, aldatanları tek tek kesmiş. saygı duyduğum biriydi cidden. bu arada karısını da ibret-i alem için köyün meydanına çıkarıp komalık edene kadar dövmüş.-kadın beş ay yatmış komada- garip yer lan bizim köy. niye öldürmedi onu da acaba?

yeşilçam karakteri. piç rıza gibi işte.