oreo

1 /
azureel azureel
(bkz: overrated)

çeşitli yerlerde denk geldim oreo'yu övenlere. kimi zaman bir karikatürde, kimi zaman "amerika'dan babam çıksa yerim" diye gezinen özenti bir arkadaşta, ama hep övüldü. bir tane olumsuz eleştiri almadım hakkında. ve obur bir insan olarak, gözümde tüttü, yıllarca. nası hevesleniyorum ama, amerika'ya gidip gelen bi allah'ın kulu tanıdığım olsa sipariş vericem vs ama yok arkadaş. green card'a başvurdum hatta sırf amerika'ya gideyim de oreo alayım bakkaldan diye. yıllar böyle geçti işte, ne zaman denk gelsem adına, içimdeki ukte, yanan alev falan depreşti.

günlerden bir gün (geçen ay sanırım) polonez'in şarküterisinde denk geldim. kasanın yanında duruyordu, hemen atladım kasanın üzerine "2 tane alacağım" dedim. fiyatını bile sormadım yani 100.000 euro deseler, kredi çekip alıcam, plastik o teşhir ürünü yenmez deseler yine yerdim sanırım. nası gözüm döndü anlatamam. bi beyaz çikolatalısından, bi de siyahından iki kutu aldım hevesle. 30 liraya yakın bir fiyatı vardı yanlış hatırlamıyorsam, başka şeyler de almıştım galiba ondan çok oldu, neyse.

ve eve gelir gelmez, pakedi parçalayıp açtım, yedim.

sonuç: hüsran.

yıllardır beklediğim an bu muymuş ya. hani normale çektim beklentilerimi, bi daha yedim, ı-ıh hala normal tadı. çayla, kahveyle, sütle, meyve suyuyla, limonata ile denedim, yok abi. tırt lan, hatta negro daha bile iyi diyebilirim. oof of o para 1 koli negro alırdım anasını satayım. hasılı, bi' numarası yok, over repped.

- curiosity killed the cat, satisfaction brought him back.

ama olsun, her şeye rağmen güzeldi. yıllar yılı ara, bul, kavuş, yi. güzeldi yani. değişik bir tecrübe idi. oreo değil güzel olan, kavuşma, doyma anı esas.
haydari haydari
amerika'da work&travel sırasında oda arkadaşımın milletin tavsiyesi üzerine aldığı, kendisinin de çok beğendiği ancak benim eti negro'dan hiçbir farkını göremediğim hede. bu bisküvi bu kadar ünlü iken negro'nun uluslararası olamayışının nedenlerinden biri muhtemelen ırkçı isminden kaynaklı olabilir. aslında negro'nun ismi de hoş be.
kiralık katil zülküf kiralık katil zülküf
negro dönerken giden amerikan bisküvisidir. negro'nun olmadığı yerde abdurrahman çelebi olandır.

bunu öv öv bitiremezler sonra yersin hayal kırıklığı. ancak bu adamların her şeyi kötü.oradaki tadı bizimkilerden farklı olan ruffleslar, doritoslar,şekerlemeler ya da pasta reyonundan alınacak cookiler gibi pek çok şey yavan gelecektir türk insanına.yemekleri hiç saymayalım zaten. durum böyle iken bırakalım amerikalılar sevsinler oreo'yu.
dedimben dedimben
hava alanındaki duty free shop'larda satılan negro'nun yandan yemişi. bu kadar meşhur olması amerikan abartılı pazarlamasının ve pr'ının ürünü olsa gerek.
bulsaraa bulsaraa
negrodan sadece bir tık önde olan püskevit. öyle abartılacak bir fark yok hatta aralarında. tek farkı bisküvisi biraz daha güzel negroya göre. keşke bu geleceğine m&m's* gelseydi.
gxix gxix
starbucks örneğinde de olduğu gibi (ki kaderin cilvesi, starbucks'ta da satılıyormuş bundan), oreo konusunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim; eğer ki oreo yiyenlere özenti diyor, elinde oreo gördüğünüz herkesi amerikan yalakası sanıyor ve hatta bu insanlara sırf oreo yiyor diye hakaret etmekte beis görmüyorsanız,

ta amınıza koyayım.

az büyüyün lan.
1 /