
#4288160 ·
· 34
şovalyelerin atlarından sonra belki de tarihte ki en önemli nesne.
ama aslında algılayamadığım olgu da buradan çıkıyor. eve dönerken önümüzü kapatan devasa bir jeep için "abi insanlar yalnızca ulaşım ihtiyacını karşılaması için neden devasa araçlar kullanıyorlar ki?" şeklinde soruma luckfortune "belki de statü göstergesi olarak algılıyorlar." şeklinde cevap verdi.
aslında otomobilin gerçekten bizleri sınıflandırdığı doğru. ama bu yaklaşım oldukça komik şöyle düşünün; dumlupınar üniversite'sinde devasa bir tırmanma duvarı var peki bu onu odtü ile yarışa sokabilir mi? tam söylemek istediğimi anlatamadım ama insanlar arasında daha abartı ve gereksiz tüketim üzerine kurulu bir statü anlayışı aslında ne kadar çarpıkça... (ne bekliyorsun!? kapitalizm var çok şükür!)
söylemek istediğim sadece bir ulaşım aracı ama zamanla tüketim objesine sonrasında ise sınıflandırma aletine dönüştürülmüş.
-kabul et asla bmw q5'e binemeyceksin. o yüzden ağlıyorsun!
-benim modifiyeli şahin o q5'i, ğ5 yapar olum. bagaja beton döktürdüm yolda kalabilsin diye... o derece!
ama aslında algılayamadığım olgu da buradan çıkıyor. eve dönerken önümüzü kapatan devasa bir jeep için "abi insanlar yalnızca ulaşım ihtiyacını karşılaması için neden devasa araçlar kullanıyorlar ki?" şeklinde soruma luckfortune "belki de statü göstergesi olarak algılıyorlar." şeklinde cevap verdi.
aslında otomobilin gerçekten bizleri sınıflandırdığı doğru. ama bu yaklaşım oldukça komik şöyle düşünün; dumlupınar üniversite'sinde devasa bir tırmanma duvarı var peki bu onu odtü ile yarışa sokabilir mi? tam söylemek istediğimi anlatamadım ama insanlar arasında daha abartı ve gereksiz tüketim üzerine kurulu bir statü anlayışı aslında ne kadar çarpıkça... (ne bekliyorsun!? kapitalizm var çok şükür!)
söylemek istediğim sadece bir ulaşım aracı ama zamanla tüketim objesine sonrasında ise sınıflandırma aletine dönüştürülmüş.
-kabul et asla bmw q5'e binemeyceksin. o yüzden ağlıyorsun!
-benim modifiyeli şahin o q5'i, ğ5 yapar olum. bagaja beton döktürdüm yolda kalabilsin diye... o derece!