muhteşemötesi
federico fellini'nin ve muhteşem
marcello mastroianni'nin harikalar yarattığı, efsanevi film. fellini çocukluğunda evden kaçıp bir süre sirkte çalışıp yaşadığından mıdır nedir; her filmi büyülü, eğlenceli, derinden düşündüren, rengarenk bir karnaval havasındadır. fellini'nin yaratıcı ruhu her daim işler. onun içindir ki senaryo kullanmaz. filmlerini izlerken aslında yaşarken karşınızda kelimenin tam anlamıyla yaratıcılığının doruklarında gezinen sizi de buralara zevkle uçuran bir sanatçı bulursunuz. işte sekizbuçuk filmi de böylesi bir ruhun eseridir. çocukluk yaşantısına;hem yeni filizlenen cinsel dürtülere, hem dinin dayattığı ahlak baskısına hem de anneye, yapılan vurgular filmin kahramanı, marcello mastroianni'nin yaşattığı guido karakterinin kişiliğinin, hatta erkekliğinin altyapılarını çok sağlam oluşturur. sonra devreye yaratıcılık unsuru, yapımcıların güdümünde bir piyasa ve iki kadın arasında kalmış bir erkeğin yaratıcılık ve kişisel buhranları devreye girer. çok katmanlı bir yapının üstünde fellini bizi dans ettirir. her sahnesi ayrı güzel ve anlamlıdır. ama hem guido'nun hayatındaki tüm kadınlardan hareketle kendi kişilik ve hayata bakış çözümlemesi hem de yönetmen guido'nun büyük masraflarla kurulmuş film platosundaki anarjik tavrı ; çok insancıl, çok felsefi ve çok asi ruhludur. yani tam anlamıyla sanatçıdır hem de bütünlükçü bir yaşam sanatçısı (oscar wilde'ın bahsettiğinden)... bu filmin üstüne kitaplar yazılır, derin psikolojik felsefi çözümlemeler yapılabilir. çünkü her şeyiyle sinema tarihinin şaheserlerinden biridir. felli'ni sihri insanı etkisi altına alır ve unutulamaz harika bir yaşantı olarak insanın ruhuna işler.
nino rota'nın etkileyici tema müziği de filmin ruhuna çok uygundur. hafif hafif lirik meltemlerle yükselen; tepe noktasında tam bir karnaval havasında son hız uçuşa geçen cinsten; bir başkadır.
filmdeki bazı çarpıcı replikler:
''mutluluk kimseyi üzmeden daima doğruları söyleyebilmektir. ''(guido~kamçılı sahne den sonra masa başında.)
''her şeyi ardında bırakıp hayata baştan başlayabilir miydin? elinde onu sonsuz kılıcak bir güç olsa bir şeyi seçip tek bir şeyi seçip ona bağlı kalır mıydın? ya da herşeyi barındıran, herşey olabilecek bir şeyi varoluş nedenin yapabilir miydin? ''(harikasın fellini)
''hayır bu adam böyle bir şeyi yapamaz. o her şeyi almak istiyor. her şeyi kapmak istiyor. hiçbir şeyden vazgeçmiyor. her gün yolunu değiştiriyor. çünkü doğru yolu kaybetmekten korkuyor ve kan kaybederek ölmekten. ''
''
guido:içimi titreten bana güç veren, hayat veren, bu ani mutluluk dalgasının nedeni nedir? sizden özür dilerim sevgililerim anlamamıştım. bilemiyordum. sizi kabullenmek ne kadar doğru bir şey, sizi sevmek ne kadar basit. louisa kendimi öyle özgür hissediyorum ki. her şey iyi görünüyor, her şeyin bir anlamı var. her şey gerçek. kendimi anlatabilmeyi ne kadar çok isterdim. ama yapamıyorum. ışte her şey başa dönüyor. her şey yine karmakarışık. ama bu karmaşa benim,ben; benim olmak istediğim değil ve artık korkmuyorum. gerçeği söylemekten, bilmediğimi, aradığımı henüz bulamadığımı söylemekten. yalnızca bu şekilde canlı olduğumu hissediyorum ve sadık gözlerine utanç duymadan bakabiliyorum.
bir şenliktir hayat birlikte yaşayalım. sana başka ne diyebilirim bilmiyorum louisa. ne sana ya da diğerlerine. mümkünse beni olduğum gibi kabul et. birbirimizi bulmanın tek yolu bu.''(işte budur üstad)
louisa: anlattıkların doğru mu bilemiyorum ama yardımcı olursan deneyebilirim. ''
ve muhteşem
la saraghnia ve rumba sahnesi...
kesinlikle haklısın fellini, guido;
bir şenliktir hayat birlikte yaşayalım.
sinemasal not:
rob marshall'ın
nine müzikal filmi; büyük ölçüde sekizbuçuk'un yeni çevrimidir.