sevilen insana ihtiyaç duyma , onun yanında olma isteği.
özlem
sesimi biriktirmiyorum artık ağlama
ne kadar gelişmiş olsa da acı üretimi
yüzbinlerce kuş uçurdum hüzünden arınmış
sen ki zehirlerini soydun sevdanın ve zamanın
sesimi biriktirmiyorum artık ağlama
kalbimde özlemi yok imkansız baharların
ne kadar gelişmiş olsa da acı üretimi
yüzbinlerce kuş uçurdum hüzünden arınmış
sen ki zehirlerini soydun sevdanın ve zamanın
sesimi biriktirmiyorum artık ağlama
kalbimde özlemi yok imkansız baharların

#237927 ·
· 380
(bkz: wish you were here)

#238063 ·
· 287
kökünün "öz" mü yoksa "özle-" mi olduğu düşündürücü olan kelime.
gidenlerin kalanları hissetmesi...
özlem,yarın neler olacağını bilmeden,yarın,hep,dün olmuş olanların bugün olmasını ister...
özlem zamanı karıştırır,işte:
özlem zamansız olmak ister,olurda...
............................................
özlem,'yeniden gelecek misin bana?' sorusuna artık yanıt bulamama konumudur.
'ne zaman hiç gitmeyeceksin?' sorusunun ise daha hiç sorulamadığı konum...
(bkz: oruç aruoba)
özlem zamanı karıştırır,işte:
özlem zamansız olmak ister,olurda...
............................................
özlem,'yeniden gelecek misin bana?' sorusuna artık yanıt bulamama konumudur.
'ne zaman hiç gitmeyeceksin?' sorusunun ise daha hiç sorulamadığı konum...
(bkz: oruç aruoba)
sevgiliye karşı duyulduğunda insanın için delebilecek, acı çektiren duygu.
bir mum yaktığında bir süreç başlatırsın,ama yürüyüşü senin elinde olmayan bir süreçtir bu;artık,kendi oluşma biçimini izleyecek,senin elinde olmadan da zaman içinde varması gereken noktaya varacaktır.
mum,önce bir noktaya kadar,kendi doluluğu içinde güçlü güçlü yanar;ama yanışında belirli dengesizlikler oluşunca çeperini delip,eriyan maddesini dışarı akıtıp,fitilini yakıp küçülterek kenarlarını düzeltir,bir madeni kutunun kabını ters çevirip içine koyarsın.ama boşunadır bu da;çünkü kendi süreci içinde oluşturduğu dengesizlikler sürmektedir.çeperleri tam düz değildir,içine koyduğun kabın bir eğimi vardır.gene akar dışarı eriyen madde.kabın içinde yayılır,kap ısınır,dibine varmış fitil artık ucu ucuna yanıyordur.sönmesi yakın ve kaçınılmazdır.
şimdi yapabileceğin tek şey,kap içinde eriyen maddeyi bir kenarında bir araya getirip,muma benzer bir biçime sokup,dibine dayanmış fitile biraz daha süre tanımaktır,ama artık bilerek...
mumun sönecektir...
elinden bir şey gelmez.hep mücadele edersin;dersin,şöyle,şuraya toplasam,şöyle şu biçime soksam;şöyle bir köşede,sürebileceği bir konum bulsam...boşunadır,madde tükenmeğe yüztutmuş,fitil dibine dayanmıştır.
ama sönmez bir türlü;fitili yok denecek kadar kısa,maddesi de,dikkatle belirli bir açıda tuttuğun kabın bir köşesinde,ancak küçük bir oyuk olarak kalmış,oysa alevi eski canlılığından sanki hiçbir şey yitirmemiştir.
sözmez bir türlü,sen de sonunda gücünü toplayabildiğin bir anda,kendin üfleyip söndürürsün onu.
mum,önce bir noktaya kadar,kendi doluluğu içinde güçlü güçlü yanar;ama yanışında belirli dengesizlikler oluşunca çeperini delip,eriyan maddesini dışarı akıtıp,fitilini yakıp küçülterek kenarlarını düzeltir,bir madeni kutunun kabını ters çevirip içine koyarsın.ama boşunadır bu da;çünkü kendi süreci içinde oluşturduğu dengesizlikler sürmektedir.çeperleri tam düz değildir,içine koyduğun kabın bir eğimi vardır.gene akar dışarı eriyen madde.kabın içinde yayılır,kap ısınır,dibine varmış fitil artık ucu ucuna yanıyordur.sönmesi yakın ve kaçınılmazdır.
şimdi yapabileceğin tek şey,kap içinde eriyen maddeyi bir kenarında bir araya getirip,muma benzer bir biçime sokup,dibine dayanmış fitile biraz daha süre tanımaktır,ama artık bilerek...
mumun sönecektir...
elinden bir şey gelmez.hep mücadele edersin;dersin,şöyle,şuraya toplasam,şöyle şu biçime soksam;şöyle bir köşede,sürebileceği bir konum bulsam...boşunadır,madde tükenmeğe yüztutmuş,fitil dibine dayanmıştır.
ama sönmez bir türlü;fitili yok denecek kadar kısa,maddesi de,dikkatle belirli bir açıda tuttuğun kabın bir köşesinde,ancak küçük bir oyuk olarak kalmış,oysa alevi eski canlılığından sanki hiçbir şey yitirmemiştir.
sözmez bir türlü,sen de sonunda gücünü toplayabildiğin bir anda,kendin üfleyip söndürürsün onu.

#292440 ·
· 285
güsel bir bayan ismi saygıdeğer ev arkadaşım..
hiç ummadığın bir anda onun sesini duyman ya da aklına onla ilgili bir anının gelmesiyle gözlerine dolan yaşların nedeni.
ardında bırakmanın verdiği acıyla camdan bakarken gözlerinin dolması,daha bir kac dakika önce beraberken şimdi uzak olmak,mesafenin dayanılmazlığı...

#316057 ·
· 134
insanoğlunun duymaktan gayriihtiyari zevk aldığı his.
giderilmesi için insanüstü bir çaba harcandığından olsa gerek, kavuşma sahnesi sonrası beklentiler oldukça yüksektir. fakat birey, bu beklentilerinin tam tersine, özleme özlem duyar; kalbinde bu duygunun yokluğunun yol açtığı boşluğu başka hiçbir duyguyla dolduramaz. bu yüzden en yücesi asla geri dönemeyecek bir şeye, şahısa özlem duymaktır. bu özlem hiçbir zaman giderilemeyeceği için, söz konusu beklentiler oluşmayacak, dolayısıyla da hayal kırıklıkları ve manevi boşluk baş göstermeyecektir.
giderilmesi için insanüstü bir çaba harcandığından olsa gerek, kavuşma sahnesi sonrası beklentiler oldukça yüksektir. fakat birey, bu beklentilerinin tam tersine, özleme özlem duyar; kalbinde bu duygunun yokluğunun yol açtığı boşluğu başka hiçbir duyguyla dolduramaz. bu yüzden en yücesi asla geri dönemeyecek bir şeye, şahısa özlem duymaktır. bu özlem hiçbir zaman giderilemeyeceği için, söz konusu beklentiler oluşmayacak, dolayısıyla da hayal kırıklıkları ve manevi boşluk baş göstermeyecektir.

#316122 ·
· 134
lisede üç yıl aynı sırayı paylaştığım biricik sıra arkadaşımın adı.

#316123 ·
· 134
(bkz: hasret)

#316440 ·
· 134
(bkz: özlemek)