yatılı okulda kalanlar her zaman o okulda geçirdikleri zamanın ne kadar eğlenceli olduğundan, süper arkadaşlar falan edindiklerinden söz ederler ama pek çoğu "orada" gerçekte ne gibi zorluklarla karşılaştıkları konusunda konuşmayı hiç sevmez. öte yandan sanki gizli bir tarikatmışçasına bu yatılı okulzedeler birbirlerini söze gerek kalmaksızın anlarlar!..
bazen de dünya'nın öteki ucunda bir yazar, yabancı bir yatılı okulda neler olup bittiğini "acımasızca" anlatıverir...
sebastian faulks'un tımarhanelik karakteri
engelby, "paranoid" için şöyle buyurmuş:
"paranoid is someone who rolls an orange under his bed each night to check there's no one there".
bu davranış şekli tanıdık geldiyse hemen paniğe kapılmayın, buna gerek yok zira bu aşinalık sadece sizin de ruhunuzun kanatlarının bir yatılı okul yatakhanesinde kırıldığını gösterir, o kadar.
siz yine de uykusuzluk çektiğiniz gecelerde mavi haplarınızı almayı unutmayın...