paranoya

grup tını ve feridun düzağaç'ın yorumladığı şarkı..

"... maskeler yalnız şarkılarda düşüyor ... "

yunancada akıl dışı anlamına gelmektedir
diğer bir adı sanrısal bozukluktur
ender görülen psikotik bir bozukluktur

abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı

her bir tıkırtıda etrafta hırsız aramak, evden çıktıktan yarım saat sonra bile kapının kilitlenmemiş olabileceği akla takılınca eve dönüp kontrol etmek, sürekli cüzdan ve telefonu kontrol etmek, dolabının veya banyo perdesinin arkasından bir katil çıkabileceğini düşünmek, sokakta takip edildiğine inanmak

just because you're paranoid
it doesn't mean they aren't after you

ayça tekindor'un akıllara zarar* bir şarkısı. yıkılıyo kadar etkilidir ve direk ağza yapışır.

aşırı şüphe, dış dünyaya güvenmeme, hayal gücünün yüksek oluşu(bazen dedektif kafasına sahip olma ve keskin zeka da olabilir) gibi sebeplerle olmadık şeylerin var olduğuna, gerçekleştiğine dair izlenimlere sahip olma durumu.(gereksiz bilgi: ilk saydıklarımın topuna da sahibim)
astrolojiyle ilgilenenler için: akrep burcu, oğlak burcu ve balık burcunda eğilim vardır

(bkz: paranoyak)
(bkz: paranoid android)

"herkes bana bakıyor" fikriyle yolda yürüyen kişinin, bir süre sonra kar tanelerini mermi sanmasıdır**.

seri eksi oy veren ibne'nin musallat olmasıdır.

kıskanç sevgili daha doğrusu peşime takılan manyak yüzünden yaşadığım durum.hatta belirtileri şöyle
yürürken devamlı arkaya bakma,izlenilme korkusu,evde camları perdeleri ufacık bir yer görünmeyecek şekilde kapatmaya çalışma,tuhaf hareketler sergileme...daha gider bu

odaya girip kapıyı kapatmadan insanı rahat bırakmayan histir. sürekli son hızda yürünür, 1-2 dakikada bir arkaya bakılır, arkadan biri gerçekten geliyorsa bir kenrarı çekilinir ve çantada birşey kontrol ediliyormuş gibi yapılır. bu esnada kazanılan süreyle arkanızdaki kişi artık önünüze geçmiştir. bir nebze daha rahat edilebilir. dışarıdayken arkada birisinin olduğu düşünüldüğünde kalp atışı inanılmaz hızlanır, kalp ağızdan fırlayacakmış gibi hissedilir, eller ayaklar titrer, uyuşur ve tutmaz, soğuk soğuk terlenir, inanılmaz bir mide bulantısı başlar, çene kasılır, nefes daralır ve tüm bu belirtiler odadaki güvenli ortama girdikten sonra bile ancak 5-10 dk sonra kişiyi rahat bırakır. oldukça rahatsız edici bir durumdur. kişi dışarıda yalnız dolaşamaz hale gelir. bazen korkudan ağlayabilir bile. bu durum ilerlerse, kişi arkadaki insanın kendisiyle konuştuğunu düşünebilir, ancak arkaya dönüldüğü takdirde orada bir insanın olmadığı anlaşılır. bu noktada insan kendini "bak hiçbirşey yok, sakin ol artık" diyerek telkin etmelidir. hatta kendiyle dalga geçerek bu konunun üstüne gidip sonlandırmalıdır.

kullanıcı adı ve şifrenizi tekrar girmeniz istediğinde, "acaba sözlükten uçuruldum mu" diye düşünmektir.

kantinden her çay alışımda para üstünü beklerken kantindeki kadının:

-100 bin borcum olsun
-..............
-150 bin borcum olsun
gibi söylemleri karşısında "ulan bu kadın kantinden para mı hortumluyo" diye içimden geçirerek,içine düştüğüm durumun ta kendisi

tenha bir otobüste giderken arkanızdaki adamın arabesk söylemeye başlamasıyla bir anda belki de saliselik bir zamanda elinden bir bıçak çıkarıp ensenize sapladığınızı düşünmeniz

minibüste şöför, iki erkek ve siz kaldıysanız ya şöför kaş göz işareti yaptıysa anlaştılarsa diye düşünüp sonra da hayır cesaret edemezler ya biri dürüst çıkarsa bunu göze alamazlar demek

yine minibüste tesadüfen tek siz kaldıysanız yoksa şöför başka bir yere mi dönüyor diye işkillenmek

ya da olacak o kadar daki ne koydun lan kafana parodisinden etkilenerek her tabelanın altından geçerken çabuk geçmeliyim diye düşünmek. ve her seferinde de belki de çabuk geçersem kafama düşecek diyerek her tabelanın altından geçerken şu otobüslü, köprülü fıkrayı düşünüp zaman karmaşasında kaybolmaktır.

ha bi de mesela aklıma geldi küçükken kulaklarınızın kepçe olmasından dolayı şimdi de kepçe olmadığınız için ya insanlar kulak ameliyatı olduğumu düşünürlerse demek

paranoya olmıcak şeyleri düşünmek değildir. sadece çok küçük ihtimalleri düşünebilmektir.

ve en nihayetinde de kimsede herhangi bir düşünce uyanmasın diye hiçbir şey söylememek ve bir gün patlamaktır. bu kadar bitti.