"e'l silentio, ancor suole,
haver perigi e parole"
(ve susmada bile,
sözler, yalvarmalar vardır)
-tasso'dan aktaran montaigne, denemeler, türkiye iş bankası yayınları, sayfa 165.
tanım: tasso'nun kendinden sonraki cümleleri karnından bıçakladığıdır.
seveceği yok ama insan bekliyor işte
"...bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu,
kadınlar da böyleydi:
dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu."
-yusuf atılgan; aylak adam.
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
platonik aşkın kafanda betimledigin şekilde çıkmadıysa şiirin ikinci bölümü. ..
senin adını bir bilsem, sarılıp opebilsem. çaresizlik benim neşem, platonik aşığınım ben.
''yalnızım, çünkü sen varsın''
"sen ona gülerken benim gözlerim doldu, görmedin.'
aşk benim gönül benim, yüzüme bakmıyorsan kime ne...
bazı insanlar bazı insanlara , bazı insanları hatırlatır.hatırlayanlar üzgündür.hatırlatanlar habersiz.hatırlananlar mı?
benim için bu şarkının sözleridir.
bilmiyorum,galiba o aşık olmaktan pek anlamıyor.
ona en güzel şiirleri yazacaktım. mis kokulu mektuplar,ama oradan buradan bulma değil. kafamın en ücra köşelerini yoklayıp en güzel cümleleri çıkaracaktım içinden. uçurtmanın ucuna bağlar gönderirdim belki. uçurtmaları sever,güvercinleri de. ama güvercin yakalamak ,yollamak falan zor iş. neyse diyeceğim o ki bir mektup yazacaktım ona,kocası okur diye korktum.
platonik kelimesinin köken olarak adını platon'dan aldığını da vurgularsak en iyi söz platon'unkidir. "sevgi yumağı haline gelmeden, uzaktan kenardan"