postmodern

1 /
heroine heroine
-postmodern modernin postu kaptırmasıdır;

- postmodern birgünlerin gericisi tutucusudur;

- postmodern resim yapmadan resim sergisi açmaktır;

- postmodern göğsü kertenkeleli mintandır;

- postmodern kolestrol sakıncasıdır;

- postmodern ozon deliğidir;

- postmodern yağmur ormanıdır;

- postmodern çanak antendir;

- postmodern 'talk show' lardır;

- postmodern boris yeltsin' dir (gorbaçef mi? o da kim?);

- postmodern komünizm atıklarının bit pazarında satılmasıdır;

- postmodern ninja kaplumbağaları' dır;

- postmodern madonna' nın kitap yazmasıdır;

- postmodern madonna' nın yazdığı kitabın 50 dolar fiyatla kapışılmasıdır;

- postmodern müzik setidir;

- postmodern bilgisayarlardır;

- postmodern 900' lü telefon numaralarıdır;

- postmodern sigara içme yasağıdır;

- postmodern laz inşaatıdır (buna proto- postmodern demeli, modern henüz post olmadan başladığı için);

- postmodern beyzbol kasketidir;

- postmodern ters giyilen beyzbol kasketidir;

- postmodern elizabeth taylor' un ikide bir televizyona çıkıp prezervatif kullanılması ve uyuşturucu iğnesinin paylaşılmaması uyarısında bulunmasıdır;

- postmodern dizleri kıçı yırtık blucindir;

- postmodern timberland' dır;

- postmodern benetton' dur;

- postmodern engebesel gönderimlerin neostrüktralist benzeşimlerimlerindeki seriüzzeval pekinleşmelerin tüm ve gayrımahtud olgusallıklarındaki soyut ikitleşimlerin izmihâlini özümseyen tefehhümsel tekilleşimliklerdeki antropoikonografik simgeselliğin refraksiyonudur;

- postmodern i̇brahim tatlıses' tir;

- postmodern pavarotti' dir;

- postmodern i̇brahim tatlıses ile luciano pavarotti' nin birlikte şarkı söyleyip bunun cd' sini, kasedini ve videosunu çıkarmalarıdır (bu henüz yapılmadıysa postmodernin ömrü uzun olduğu içindir);

- postmodern beyaz şaraptır;

- postmodern kızların ellerinde bir şişe evian suyuyla gezip tozmalarıdır;

- postmodern saddam hüseyin' dir;

- postmodern wynton marsalis' tir;

- postmodern amerika' da ve rusya' da yüzbinlerce insanın kişinin evsiz kalıp sokağa düşmesidir;

- postmodern bosna hersek' tir;

- postmodern somali' dir;

- postmodern mozart' tır;

- postmodern deri kafalı neo-nazi' lerdir;

- postmodern küresel ısınmadır;

- postmodern 'rainbow curriculum' dur( açıklamak gerekirse, bu terim 'alâimisema müfredatı' anlamına gelip amerika' daki okullarda eşcinsellik dersleri verilmesi tasarılarını tanımlar);

- postmodern susam sokağı' dır (çocuğunuzun 'susam sokağı' ndan ahmak çıkmadığına şükrediyorsanız, postmodern değilsiniz;

bütün örnekler ve daha birçoğu, postmodernin 'modern sonrası' anlamında odaklandığına göre:

postmodern ölümden sonra yaşamaktır.

alıntı: i̇lhan mimaroğlu, (1994), ertesi günce, pan yayıncılık
lijepa djevojkaa lijepa djevojkaa
çok kullandığımız ama anlamını tam olarak bilmediğimiz kelime.
sözlükte tanımının olmadığını görünce sözlüğe bir faydamız olsun diye yazmayı uygun gördüm.
postmodern: "modern sonrası", "çağdaş sonrası" anlamına gelir.
adına postmodern dediğimiz bu döneme verilen başka isimler de şöyle: uzay çağı, post-endüstriyel (endüstri sonrası) çağ, post-capitalist era (kapitalizm sonrası çağ), hyper-capitalism (hiperkapitalizm), vahşi kapitalizm, vb.
kallelskare kallelskare
modernizmin de ötesinde, kimilerine göre içinde bulunduğumuz çağ, kimilerine göre ise çağın ötesinde bir şey. bana göre, dünyanın postmodern olması için çok yolu var. postmodern bir toplum, etik ve ahlaki ödevleri, tabuları, gereksiz takıntıları aşmış bir toplumdur. bunu sadece türkiye olarak düşünmemek gerek tüm dünyada var bu takıntılar ve ahlaki değerler. ahlak ayrı bir tartışma konusu, etik olan dışında bazıları görecelidir. postmodern bir toplum varsa oda anarşist olmalıdır bana göre. toplumsal açıdan bakmanın yanı sıra, bir insan da kişilik olarak postmodern olabilir. etrafınızda alışılagerlmişin üzerinde, sıradışı ve yalnız biri varsa, bilin ki o postmoderndir.
1 /