radiohead'ın
in rainbows albümünde bulunan harika şarkısı.
(bkz:
pek beğendim bunu)
reckoner
can you take it with you
disavow the pleasure
you were not to blame for
bittersweet distractors
dare not speak his name
did i cater to all you
all your needs?
because we separate
it ripples our reflections
because we separate
it ripples our reflections
reckoner
did i cater to all you
all your needs?
(bkz:
in rainbows)
(bkz:
radiohead)
in rainbows albümünün güzeller güzeli şarkısıdır. vurmalılar ve yaylılar görkemli bir şekilde sahne almışlardır bu şarkıda.
basit gitar ve güzelim radiohead'in davul sesleriyle kafanızın içinde acı çekmenizi sağlayan hüzünlü bir melodiye sahip şarkı. kendinizi kaptırınca, ağlatabilme riski yüksek.
fevkalade bir performance eşliğinde
rock werchter 2008'nde izleyenleri bir an olsun sakinleşmesini, düşünceler içinde boğulmasını ve akabinde huzur dolmasını sağlamış
radiohead parçası; (bkz:
)
[seviyorum] tek geçerim ki;
in rainbows albümünü sırtına almış taşıyan, en azından en çok yükü çeken parçası..umuyorum beni yormaz çünkü o yüklerden bi kısmını da bana devretmiş gibi, sen de taşı biraz diyor içten içe..benim hiç itiraz edesim yok, zaten kedileştirdi beni
thom yorke'un bu parçadaki performansı..az kaldı,
radiohead'in en iyi parçası seçmek üzereyim..manevi değeri yüksek, bana uzakları düşündürtüyor, uzakları hatırlatıyor..ışık var orada..
günün hangi saati, ruh halim hangi durumda olursa olsun tam 2:50'de giren bi melodi var bu şarkıda..tüylerimi diken diken ediyor..dur dur, aslında 2:50'de giren melodi değil..0:00'da giren melodi!! ta ki 4:50'ye kadar..thom yorke zaten ayrı bi olay, ona bi laf söylemeyeceğim, adam da rahat etsin, kulağı çınlamasın artık..
* * *
"can you take it with you? disavow the pleasure?!"
derin bi nefes al. hayata arkanı yasla. rahatla. gözlerini kapa...
bunu yapabilecek misin bilemiyorum ama.
şuan üzerindeki baskıdan bahsediyorum, bunu daha ne kadar taşıyacaksın?! kaldırabilecek gücün kaldı mı ki hala?! ya da yok mu sayacaksın onu?! yapabilecek misin öyle bi şeyi?! o da bi çözüm tabi.
gözlerini aç. pencereden dışarıya bakıyorsun. gözlerini kısma. stresli olduğunu belli ediyorsun. düşündüğün ne? benim tek emin olduğum şey rahatlaman gerek. güveniyorum sana, bunu da bil.
* * *
"you were not to blame for bittersweet distractors, dare not speak her name"
seni suçlamıyorum.
sen de haklısın.
ama en azılı düşmanına zaaflarını göstermeyeceksin. zamanın sana yardım etmesini istiyorsan sadece sen bileceksin bu zaafları. bunu zaten sana tavsiye etmeyecektim. savaşmaya başlamadan önce senin bilmem gerekiyor bunu.
bil ki sonuçta yenilmeyeceksin.
artık onu unutacaksın! onu, onları, çoğu şey. herşeyi!! geri dönüşü olmamalı. olmayacak. ilerisi her zaman daha iyi olacak senin için. geçmişi unutacaksın ki gelecek canını yakmasın artık. hiçbir zaman suçlu hissetmeyesin kendini.
* * *
"did i cater to all you, all your needs?"
düşünüyorsun. ben de.
acaba diyorum. olabilir mi?! tünelin sonunda bi ışık olduğu kesin ama o ışık senin istediğin çıkıştan mı geliyor?! başka çıkış, başka ışık var mı? kısma gözlerini ya, bi bak etrafına. zaten zifiri karanlıktasın. göz bebeklerin de kalbin gibi büyük şuan.
hesapla! kaçışını nereden yapacaksın?! ne yapacaksın?! acaba her şeyin cevabı orada mı saklı?! orası mı aradığın?!
düşünüyorum. sen de.
* * *
"because we separate it ripples our reflections"
ayrı düştük...ayrı kaldık...
ama ben senin hep yanındayım aslında. kafandayım, kalbindeyim, tüm hücrelerine işledim. bak, hatırla. unutma. tünelin sonundaki o ışık, güçlü ama titrek. "tezatlık mı?!" hayır öyle düşünme. "kaderin bir oyunu mu?!" o kadar da kaderci olma. mantıklı mı oraya gitmek?! aklını dinle.
yolundan sapma yeter. zorluklar elbet olacak ama sen de güçlüsün, ben seni öyle tanıdım en azından. her zaman bunu aklında tut.
* * *
hesapla. hayatın sana bu yaptığı tüm bu oyunları düşün.
hesapla; ne zaman, nerede ve nasıl onu alt edeceğini..gücü tamamiyle kontrol altına alacağını.
hesapla! ve harekete geç. zamana çok güvenme, o seni takmıyor, akıp gidiyor.
hesapla ki hata yapma, pürüzsüzce üstesinden gel!
* * *
biliyorum ki başaracaksın!
radiohead nude için yaptığı güzelliği bu parça için de yapmış. stem'lerini (şarkının bölümleri, davuldu bastı vs.) itunes store'da yayınlamışlar, "haydi canlar mix'leyin" demişler. tabi itunes store türkiye'de aktif olmadığı için bizler resmi olarak bu stemleri indiremiyoruz. fakat malum paylaşım ağlarında bu dosyalar bulunabiliyormuş.
http://www.radioheadremix.com/information/
dinledikçe güzelleşiyor, hiç bıktırmıyor.
video klip yarışmasında birinci olan klibiyle dinliyoruz bir daha; (bkz:
)
sleeping with ghosts ne kadar acı verip depresyona sokuyorsa
reckoner da manik yapıyor...
sen suçlu değilsin ki...
hesapla...
you were not to blame for
bittersweet distractors
dare
not speak his name
because we separate
it ripples our reflections
choke filmi de bu şaheserden başka birşeyle kapanamazdı zaten.
içinde uyuşturucu olan radiohead şarkılarından biri.. dinledikçe daha çok dinliyorsunuz, bağımlısı oluyorsunuz!
diğerleri için;
(bkz:
fade out)
(bkz:
jigsaw falling into place)
(bkz:
idioteque)
(bkz:
let down)
(bkz:
and it rained all night)
daha da yazacaktım da baktım tüm şarkıları yazıyorum vazgeçtim...
her dinlediğim de kendimi kaptırdığım şarkı... bugün kayserinin ayaz günlerinden biri daha sona hazırlanırken , gece gece açtım bu parçayı ve deli gibi bisiklete bindim , her yanım çamur , kıpkırmızı suratla , burnumu çeke çeke eve geldim. biliyorum suratımı mahvetti o rüzgar, ama hiç bir zaman öyle tatlı üşümeyecek biliyorum. aklıma geldiyse yapmalıyım ...