reklamlar

reklamlarla uyanıp,
reklamlarla yatıyoruz.
farkında mısınız gariptir ama,
biz reklamsız yapamıyoruz...

yağlı lekelere çözüm bulundu da,
neşenin kepeklerine çözüm bulunamadı.
neşemizin sorunu, hepimizin sorunu...
e kepek ulan bu, boru mu?

poşet çayda da devrim yaptık,
"mutfakta biri mi vardır?" kullanıyoruz.
kahvehaneciler kadınmış gibi,
çayı adam getirince kıllanıyoruz...

600 mark araba kredisi alın,
mutfak masrafından kesersiniz.
ödeyemediğiniz taktirde de,
ma ba da tı çizersiniz...

spikerin lafını da kesiveriyor,
evimize dalıyor reklamlar,
adamcağız maçı anlatırkene,
maçın içine ediyorlar...

ama yine de öyle böyle demeyin,
çünkü alternatif sunuyorlar.
reklamlarda çare tükenmez,
solo tuvalet kağıdı veriyorlar...

arkası gelmez reklamların, bıktım illallah...
detarjan derken, otomobil başlar fesupanallah...
banka, ciklet derken margarin başlar bıktım illallah...

yeter, yeter, yeter, yeter...
içimize giriyor reklamlar...
yeter, yeter, yeter...
evimize dalıyor reklamlar...
yeter, yeter, yeter...
gözümüzü boyuyor reklamlar...
yeter!

al beni al götür beni ovayaaaaaa,
orda biiiiir karı olsuuuun yanımdaaaa aaa, aaa...

hala anasının yağını kullanan
binlerce hanımefendi varken,
artık uçurtan hafif yağlar çıktı
kurtulmak için trafikten...

yeni diş macunum sayesinde,
doktoy amca bızzz yapmıyoy, hıhı!!!

hazır çorba çıktı çıkalı,
anam tarhana pişirmiyor...

akşam yemeğine oturduğumuz anda
o aynı apış arası mamulleri...
alta geçmez, parfümlü de...
artık domates çorbası içemem yemekte...

üniversite sınav sonuçlarınız
yarın yine gazetenizde,
ulan bir gün erken verseniz yani
müptela olurdum gazetenize...

jilet reklamları çok komiğime gidiyor,
jiletler sayesinde tertemiz ciltler,
bu arada biz keriz yerine koyulurken,
köşeyi dönüyor bütün köseler...

"lastik" reklamı da olur mu demeyin,
lastiksiz arabalara binmeyin...
bugün gazetenin kuponunu kesene,
yarın soğuk su ikram edin...

sabah, akşam reklamlardan beynim döner tersine,
neye lazım dakka başı reklam, soruyorum kendime
neye lazım dakka başı reklam, soruyorum kendime...

yeter, yeter, yeter, yeter...
içimize giriyor reklamlar...
yeter, yeter, yeter...
evimize dalıyor reklamlar...
yeter, yeter, yeter...
gözümüzü boyuyor reklamlar...
yeter, yeter, yeter...
ebemizi narinom reklamlar..
yeter!

şeklinde sözleri olan ufuk & ercan (şifa niyetine) şarkısı, michael jackson'ın "dangerous" albümündeki "why you wanna trip on me" isimli şarkısının sözleri değiştirilerek oluşturulmuştur...

(bkz: ufuk yıldırım)
(bkz: ercan saatçi)

zeki alasya ve metin akpınar'ın başını çektiği devekuşu kabare tarafından hazırlanmış ve klasik olmuş bir müzikal tiyatro

(bkz: reklam)
(bkz: reklam ajansı)

tek kanallı dönemde bir dizi bir program gibi saati ve süresi belli yayınlarmış. daha doğrusu yayınlardı, şu aşağıdaki sayfada gördükten sonra hatırladım. hatırladığım dediğim de hayal meyal işte,zamanı tam hatırlamıyorum ama 80'lerde herhalde ilk defa bir programın veya dizinin ortasında reklam yayınlanmıştı da olay olmuştu.

he bu arada yayın akışına da dikkat.

hey dergileri türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük müzik dergisi olan hey dergisinin sayfalarında ajda pekkan'ın süperstar, türkan şoray'ın sultan, bülent ersoy'un... heydergileri

biraz da yasalardaki boşluklar yüzünden, uzunluk konusunda suyu çıkmış kısa filmler. tamam kanalın paraya ihtiyacı vardır da, 15 dakika reklam - 55 saniye dizi - 15 dakika reklam - 30 saniye dizi - 15 dakika reklam olur mu?

(ne diyorsun diyenler show tv'yi açsınlar şu anda)

daha çok haber sitelerin video haberlerinden önce size zorla izlettirilen 24 saniyelik işkencedir. önceleri sağ üst köşede çarpı işareti olmasına rağmen artık o işareti de kaldırdılar.

insanların delirmesi için televizyonda gösterilen bir takım şeyler.

son zamanlarda fikir erozyonuna uğramış sektördür.
şarkıları, türküleri kavırlayıp reklama uydurma alışkanlığından vazgeçilmesini bekliyorum. kavırlanmadık şarkı, pudralanmamış şarkıcı türkücü kalmadı.

ne oldu yani şimdi o kadar övünülen reklam kafası, reklam zekası ?

üretkenlik dediğin şey, şarkı sözlerinin yerine ona uygun kelimelerle mi sınıf atladı.

(bkz: lütfen tüketicinin algılarıyla oynamayınız )

(bkz: kaybedilen bekareti aylar sonra çekmecede bulmak )

yabancilarda ağırlık komik bizde trajikomik olan

televizyonda izlediğim reklamlar yetmezmiş gibi internet ortamında da rastladığım bir uygulamadır.

reklamlarda sex sattırır düşüncesiyle cinselliği kullandıkları yetmiyormuş gibi bir de duygu sömürüsü yapıyorlar. kent, hanımeller, hepsiburada.com

olan var olmayan var yemek reklamlarini.ballandira ballandira anlatmalari cok kötü

dinlerin ilahilerde kullandığı formülü kullanıyor: sözleri tekrarla, sesi tekrarla, tekrar tekrar tekrarla (bu da ilahi gibi oldu). sadece kullandıkları enstrümanlar farklı. işin ilginci tutan da bir formül ki, zihnimiz bizden izinsiz içeride hopppiiiiğğğğ, didi didi didi gibi fon müzikleri çalıyor.