sağlık

(bkz: olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi )

kaybetmesine ramak kala veyahut kaybedildiği zaman önceden dikkat etmediği bazı şeyler için kahreder insanı. olduğu vakit değeri bilinmez fakat elden bir kaydı mı bir daha yerine getirene kadar amiyane bir tabirle göbeğin çatlar. çok zordur her kaybedilen şey gibi geri kazanılması. hiç yapmam dediğin şeyleri yaparsın (bkz:sigarayı bırakmak ), ben hayatta ağzıma sürmem dediğiniz şeyleri yemek zorunda kalırsınız (kendimden örneklendiriyorum) tatlı şeyler yemek gibi. sağlığımı kaybettiğim kısa süre içerisinde bazı yiyeceklere hiç titizlenmeden yumulan ben onları bıraktım, sağlık sorunumla alakası olmadığı halde uzun vadeli düşündüğüm için sigarayı bıraktım,spor yapmamak için inat etmeyi bıraktım, meyve yememekteki inatçılığımı da bıraktım velhasıl bıraktım da bıraktım. çok önemli bu sağlık denilen şey çok. klişede söylendiği gibi: "o" her şeyin başı.

(bkz: aile sağlığı merkezi portalı genel haberler asmmiz )

(bkz: sağlıklı yaşam sağlıklı yaşam asmmiz )

(bkz: dengeli ve sağlıklı beslenme)

insanların ne kadar çılgınlaştığını görünce kanım donuyor. aklım almıyor. dünyadaki en önemli şey sağlıktır. en önemli alan ise tıptır. bugün felçli bir insanı eski haline getiremiyorsak durup düşünmemiz lazım. hastalıktan ölümleri engelleyemiyor, bir organı onaramıyorsak, ne kadar gereksiz işlerle uğraştığımızı hatırlamamız lazım. herkes bir gün bu duruma düşebilir. inşallah düşmem demek çare değildir. insanlar bunları kendi başlarına gelmeden önce düşünmeyecek mi? sağlığın kıymeti sağlığı kaybetmedikçe anlaşılamıyor. evlerimizi satmalıyız, sahip olduğumuz her şeyi, bilgisayarları, televizyonları, mobilyaları, arabaları, kıyafetleri çöpe atıp sağlık için çalışmalıyız. adalet, eğitim, eğlence, ulaşım, hizmet, para, hepsi bir kenara atılmalı. sağlıktan başka her şey önemsiz. kendimizi ve insanlığın enerjisini ne kadar boş işler için feda ediyoruz hiç düşündünüz mü? çaresiz bir hastalığa kapılan insanların düşüncelerini düşündünüz mü? hepimiz tıp için, kendimizi anlamak ve tedavi edilmedik hastalık bırakmamak için uğraşmalıyız. beyni çözmeliyiz, yapay sinirler üretebilmeliyiz, insanı bir makine gibi tamir eder hale gelmeliyiz. önümüzde çok uzun bir yol var ve biz hala insan yapımı plastiklere, renkli demir yığınlarına, üç saniyelik zevklere tonla para ödemek için bütün hayatımız boyunca çalışıyoruz ve bunları hayatımızın merkezine koyuyoruz. eğer insanlığın var oluşunda bir görev varsa, o da tüm sorunları çözmektir. bu en önemli görevdir. önümüzde duran en büyük sorun ise biyolojidir. diğer tüm sorunlar kısa sürede çözülebilir. canlıların yapısını çözmek temel görevimiz olmalıdır, bu iş sadece bilim adamlarına bırakılmamalıdır, herkes bilim adamı olmalıdır. bu bizim torunlarımıza ve tüm canlılara borcumuzdur.

kaybedildiğinde kolay kolay geri gelmeyen.

ha bu arada, kaybedilen bir şey geri gelmez ki. kendisi giden geri gelir. o da belki.

sağlık bunların en temel taşıdır. asla ve asla geri gelmez. geri gelip de kişinin ruhuna ve bedenine gönüllü olarak yerleşmez. yerleşip de hayata kaldığı yerden devam etmesine olanak sağlamaz. öylece uçup gider. kişi ise o sağlığı geri getirmek için debelenir durur. bir nevi mücadele eder.

bir çok kişi sağlık sorunları yüzünden dine yönelir. bir çoğu sofistike inanışlara. bir çoğu ise kendi özüne döner. sağlığını kaybetmesi o kişiye bilinç kazandırır. sağlığını kaybetmesinin meyvesi olarak arınmasını tamamlar.

bu yitirilmişlikte kutsallıklar arar kişi. din, aşk, seks... dener her birini. sağlığı el verip midesi kaldırdığı ölçüde. biçtiği hiçbir üniforma o kutsal kelimesini doldurmaz. dolduramaz.
"eğer ki bir kutsallık varsa o da hayatın ta kendisidir" deyip de yaşar. ve insanlara bakar. sağlıklı olup da ölümüne sevişmeyenlere. sağlıklı olup da sabahları kahvaltı etmeyenlere. sağlıklı olup da bir kadının bedeninde kaybolmayan erkeklere. sağlıklı olup da bir erkeğin göğsünde çırılçıplak uyumanın hazzını yaşamayan kadınlara...

insan öylece bakar. kendisi müthiş bir yüzleşme yaşar. bu öyle bir yüzleşmedir ki kendi özüne baktığında midesi bulanır. eski bilinci ve yeni bilinci arasında hayali bir köprü kurar. ve o köprünün üzerine çıkıp ayaklarını oradan sonsuzluğa sallar.
kişi bilir: değerli olan tek şey kendisidir. ve kutsadığı, kutsal saydığı her şey yine kendisi.
kişi bilir: değersiz olan her şey de kendisidir. ve kutsamaya layık görmediği, kutsal sayamadığı her şey kendisi.

sağlık bir erdemdir belki. korunmalıdır. beden sağlığı sporla, sağlıklı besinler tüketip düzenli bir hayat yaşamakla. akıl sağlığı ise düşünmemekle korunmalıdır.
ne zaman ki beden sağlığı obez tavırların ve eylemlerin dişlileri arasında çürürse işte o vakit sağlık kaybedilir.
akıl sağlığı ise ne zaman ki düşünme duygusunun görünmez kollarıyla sıkıştırılmaya başlar, işte o vakit morar her bir yanı. ve can çekişmeye başlar.

sağlık: korunmalıdır! korunma altına alınmalıdır. uzun yaşamak için. uzun yaşamaksa hayatta kalmakla karıştırılmamalıdır.
sağlık: korunmalıdır! beden dışarıdan gelebilecek her türlü mikroptan. akılsa düşünceden!

yoksa ölünür.

beden sağlığını kaybeden ilk dirençsizlikte ölür.

akıl sağlığını kaybedense bedeni ölene kadar can çekişir!

varlığını değil de, yokluğunu hissedebildiğiniz şeylerden.

insana verilen en değerli hediyedir. ne zaman grip olsam, soğuk alsam, dişim ya da karnım ağrısa kemoterapi gören bir hastanın şu cümlesini hatırlıyorum;

-su içmeyi özledim. susadığım için içtiğim suyu özledim.

1812'de veba salgını sırasında minarelerden yatsıdan sonra sure-i ahkaf okunması kararlaştırılmış, ölü sayısı günde 3.000'i geçince, gazab-ı ilahiyi mucib olduğu anlaşılarak, surenin evlerde bile okunmaması halka duyurulmuştu.
eski mısır, mezopotamya gibi uygarlıkların tıpta vardıkları düzey şaşırtıcıdır. eski yunanistan'a ulaşan gelenek hippokrates (i.ö460-380) yeminiyle günümüze ulaşmıştır. roma'da i.ö 220'de maaşı şehir konseyi tarafından ödenen hekimlerin atanması başlamıştır. çin'de de merkezi hükümet i.ö 2. yydan başlayarak büyük şehirlerde hekim istihdam etmeye başlamış, i.s 1. yya gelindiğinde, bütün önemli yerleşim yerleri hekime kavuşmuştur.
sağlık gibi can alıcı bir konuda bile kültürel kopukluklar yaşandığı görülmektedir. örneğin kan dolaşımı çin'de han hanedanı zamanında bulunmuş, islam'da tıbbın gelişim döneminde 13. yyda ibn el-nefis tarafından tekrar bulunduktan sonra avrupa'da 17. yyda baştan öğrenilmesi gerekmiştir.
roma'nın çöküşünden sonra gerileyen avrupa'da kilise taassubunun egemen olduğu dönemde 895'te toplanan nantes sinodu hastanın günah çıkarmasını kararlaştırılmış, 1215'te papa 3. innocentius doktorun günah çıkarmayan hastayı görmesini yasaklamıştır.
bugün bütün dünyada tıp fakülteleri programına alınmaya başlanan akupunktur çing hanedanı zamanında çin'de batı tarzı tıp eğitiminin yerleştirilmeye başlanmasıyla 1822'de öğrenim programından çıkarılmıştı. çan kay-şek 1922'de akupunktur uygulamalarını yasakladı. komünist yönetimin geleneksel çin tıbbına izin çıkarmasıyla i.s 1026'dan kalma metin ve haritalar incelenerek 256-282 yılları arasında yaşayan huangfu mi'nin kitaplarına ulaşıldı. akupunkturun köklerinin geleneğe göre i.ö 2600'lere tarihlenen nei çing'e atfedildiği ortaya çıktı. batı dünyasının akupunkturla tanışması 1971'de oldu.
fatih ve kanuni, şifahanelerde tedavi görenlerin nekahet dönemlerini geçirdikleri, iş bulmak için gelenlerin kaldığı tabhane adlı kurumlar oluşturmuşlardı. ingiltere'de thatcher'a rağmen tıp hizmetleri bedavadır.
roma imparatoru büyük constantinus'un i.s 331'de putperestlere ait hastaneleri kapatıp yenilerini açmasıyla hastane ve hastalıkla ilgili antik gelenekten kopuşun sağlanması amaçlanmıştır. 12. yya kadar yalnızca kilise ve manastır örgütlenmesi içinde yer alan hastaneler bundan sonra şehirlerde sivil yönetimlere geçmeye başlamıştır. selçuklu ve osmanlı darüşşifa geleneğinden hastaneye geçiş 3. selim'in 1794'te açtığı zeytinburnu askeri hastanesi'yle başlamıştır.
cumhuriyet'in ilk döneminde koruyucu hekimliğe önem verilerek hastanelerin yapım ve yönetimi belediyeler, özel idareler ve vakıflar gibi yerel kurumlara bırakılmış, 1924'te hastane tedavisini teşvik etmek için istanbul, ankara, sivas, trabzon, erzurum, diyarbakır'da numune hastaneleri açılması kararlaştırılmıştı.
değişmeyen tek gerçek: hastalığın tanımı ve hastalara yönelik tavır, hala yalnızca bilimin konusu değil, toplumsal algı ve yatırım nedeniyle siyaset, kişisel olarak da para konusudur.

sağlıkportalı sağlık bilgilerine, uzmanlara ve kurumlara daha kolay ulaşımı sağlamak için internette büyük bir organizasyon yarattı.
sağlık portalı sağlıkportalı sağlık bilgilerine, uzmanlara ve kurumlara daha kolay ulaşımı sağlamak için internette büyük bir organizasyon yarattı. sağlıkportalın... saglikportali

çoğunlukla kıymeti bilinmeyen lütuflardan önde gidendir.

iki nimet vardır ki insanlar bunların kıymetini bilmez:sağlık ve boş vakit.
hz.muhammed (sav)

kaybetmeden kıymetini bilemediğimizdir.

spor yapmak ve sporu doğru yapmakla doğrudan ilişkisi olan durumdur.

spor hareketlerini mümkün olduğunca doğru yapmak için takip ettiğim instagram hesaplarından biri;
hareketzamanı (@hareketinzamani) * ınstagram photos and videos personaltranier👈🏼pilates👈🏼fitness👈🏼yoga👈🏼functionaltraining👈🏼 hareketinzamani@gmail.com📩 " dm "den ulaşımı sağlayınız 📩 ınstagram
*`https://www.instagram.com/hareketinzamani/`



**`https://www.instagram.com/p/BMGomYQA3E8/`