stocky2001
#195686 ·
· 21
sahra çölü
stocky2001
misuf
#2773340 ·
· 21
atmosferin üç hücreli*** küresel sirkülasyon modeli ile alakalı olarak, 25-35 derece enlemleri arasındaki alçalıcı hava hareketleri nedeniyle bu bölgede genel olarak yağış olmamasının bir sonucudur. 1979 yılında ilk kez kar yağmış bu çöle. 11 ülkeyi tamamen veya kısmen yutmuştur ayrıca.
çeki çen'in o malum filmi yüzünden bu çölün altında hala faaliyette olan büyük bir nazi karargahı, olmadı antik çağlardan kalan bir kavmin hala varlık gösteren yerleşim birimi, o da olmadı ufolara ait bir üssün kesin varlığına dair olan inancım hiç yok olmadı.
saçmalık derecesinde zengin olup sahra çölünün altını üstüne getirmeye dair fantazilerim hiç dinmedi. hatta bütün çölün altını araştırarak geçiyor yıllarım bu fantazide. bütün aile servetini buraya harcıyorum. yıllar boyu gazeteciler "çıldın maceraperest" diye benimle dalga geçiyor. çok zor şartlar altında çalışıyorum, hastalanıyorum. 60 yaşıma geliyorum. kafada fötr şapka felan.. derken, o gün geliyor. çölün ortalarında bi yerde çok büyük bir demir kapı buluyorum. araştırmacılar geliyor, dünya skandalla baş travması geçiriyor.. araştırmalar sonucunda, japon biliminsanları "aman tanrım bu kapı demirden değil, galaksimizde varolmayan bir element tarafından yapılmış" denince ortalık hepten yıkılıyor, bütün dünyadan milyonlarca insan sahra çölüne akın ediyor kapının açılışına tanık olmak için.. fakat o gece yarısı ölüyorum ben. adım insanlık tarinin en çılgın ve dünyayı tanımamaz derecede değiştirecek olan keşifle taçlandırılıyor ama kapının ardında ne olduğunu bilemiyorum, çünkü dediğim gibi kapının açılacağı gün ölüyorum. neden lan? bu senin fantazin niye öldürüyorsun kendini? diyecek olursan, kapının ardında ne olduğunu bilmemek her zaman için daha iyi bir sonuçtur.
elde edememiş olmanın ama çok yaklaşmış olmanın mağrur kederi, elde etmiş olmanın tatminsizliği karşısında daha iyidir. hem zaten hikayeler mutlu sonla bitecek olsa hiçbir aşk hikayesi veya hiçbir savaş hikayesini dinlemek keyifli olmazdı.
saçmalık derecesinde zengin olup sahra çölünün altını üstüne getirmeye dair fantazilerim hiç dinmedi. hatta bütün çölün altını araştırarak geçiyor yıllarım bu fantazide. bütün aile servetini buraya harcıyorum. yıllar boyu gazeteciler "çıldın maceraperest" diye benimle dalga geçiyor. çok zor şartlar altında çalışıyorum, hastalanıyorum. 60 yaşıma geliyorum. kafada fötr şapka felan.. derken, o gün geliyor. çölün ortalarında bi yerde çok büyük bir demir kapı buluyorum. araştırmacılar geliyor, dünya skandalla baş travması geçiriyor.. araştırmalar sonucunda, japon biliminsanları "aman tanrım bu kapı demirden değil, galaksimizde varolmayan bir element tarafından yapılmış" denince ortalık hepten yıkılıyor, bütün dünyadan milyonlarca insan sahra çölüne akın ediyor kapının açılışına tanık olmak için.. fakat o gece yarısı ölüyorum ben. adım insanlık tarinin en çılgın ve dünyayı tanımamaz derecede değiştirecek olan keşifle taçlandırılıyor ama kapının ardında ne olduğunu bilemiyorum, çünkü dediğim gibi kapının açılacağı gün ölüyorum. neden lan? bu senin fantazin niye öldürüyorsun kendini? diyecek olursan, kapının ardında ne olduğunu bilmemek her zaman için daha iyi bir sonuçtur.
elde edememiş olmanın ama çok yaklaşmış olmanın mağrur kederi, elde etmiş olmanın tatminsizliği karşısında daha iyidir. hem zaten hikayeler mutlu sonla bitecek olsa hiçbir aşk hikayesi veya hiçbir savaş hikayesini dinlemek keyifli olmazdı.
bir çok bölgesini gördüğüm coğrafya. her yerde deniz kabuğu bulmanız muhtemeldir.
klen mist
#18265601 ·
· 53
