bazen sevmek zorunda olduğunuz şeyler, ya da sevmek istediğiniz şeyler size hayır der. sonra siz ona evet demeye çekinirsiniz.
korkak biri olma yolunda ilk adım belki sizi bir seri katile de dönüştürebilir; ya da insanlar tarafından "iyi biri" olarak anılmak için uğraşmak, aslolanın onlar tarafından sevilmek olduğunu unutmanıza da yol açabilir. iyi olmaya çalışmak zorlu bir yol olarak karşınıza çıkar, sevilmek için yapmacık ve yüzsüz olmaya katlanabilmek de varken; ama siz henüz 11-12 yaşında ufacık bir çocuksunuzdur, hayatı ve insanları yaşıtlarına göre bile çok çok az tanıyan.
stabiliteymiş gibi görünür onca dalgalanmış yıl. ve uzaklaşınca size
hayır diyen yerden etrafınızda sadece yüzeysel ilişkileriniz olan insanlarla garip bir derinliğe kavuşur göstergesel ilişkiniz. ve onca statik sene insanların ne kadar yakın ve ne kadar güzel yaşadığını anlayıp gözünüz de dolabilir. ve sizi kabul etmediği için bu güzellik size çirkin görüne debilir.
ama belki o
hayırda belki de hayır da vardır diyerek avutmak isterken kendinizi, kibirle avutmaya çalışırken istenmeyişinizi, güzelden gelen
hayırın asla hayırlı olamayacağını reddedilmekten ve hayata sürtünmekten yanmış ruhunuzun nevrotik kalıntılarıyla zorla kabul edersiniz.
boşuna saint benoit dendiğinde ruhumu siken yer demiyorum. (7 yıl size hayır dedikten sonra sizden küçücük bir evet karşılığı, bir evetler yağmuru isteyen personelin de taa mına koyayım bu bağlamda.)
üniversitede de bir
almancı hissedişi hakim olur ilişkilerinize. almanya'da yabancı, türkiye'de almancı gibi, aslında sizi hiç kabul etmemiş ve sizin kendinizi nasıl kabul ettireceğinizi bilmediğiniz yerden dolayı insanlar size zengin ve züppe ve elitist gözüyle de bakacaktır. o elitizm size hayır dediği halde.
sizin için gerekli olan şeyin, yırtıklık yüzsüzlük ve sevecenlik olacağını anlayıp yeni bir hayata başlamak için de geç değildir. elbet birileri size evet diyecektir. hayırla reddedilişle erken karşılaşmış olmak benimki gibi inatçı bünyeleri çabuk yılan ruhlara dönüştürebilmesi mutluluk yolunda çok büyük bir yazıklık olsa da, yaşama her zaman evet demek lazımdır filozofun deyişiyle.(bkz:
nietzsche)