(bkz: bandırma dili ve edebiyatı)
salah birsel
(bkz: hacıvat)
şiir tanımı ile beni benden alan şair.şöyle tanımlamıştı şiiri;şiir içinde yer alan ve yer almayan sözcüklerden oluşur.

#2559509 ·
· 138
sen şimdi kocanın evinde oturursun
ve saçların artık eskisi gibi değil
geceleri yemekten sonra
çorap söküğü dikersin
belki de ellerin soğan kokar
senin kocan bir suratı çirkin adam
ağzı açık uyur
ve senin vücudun bozulur çocuk doğurdukça
salah birsel'in (23 yaşında) inkılapçı gençlik dergisinde, 1942'de yayınlanan bulut geçti isimli şiiridir.
komedi ise ardı;
tepkiler gelmeye başlar şiire; milli aile yapısına saldırı denir, evliliğin küçümsenişi.
refik halit karay'dan şu yorum gelir:
''bence bu şiir, yalnız evlenmeyi kötülememektedir; genç kızları da ele varmaktan, evli olmaktan şiddetle tiksindirdirmekten başka, onları sadece eğlence ve nefis köreltme vasıtası olarak tanıdığınıda anlatıyor, oynaşlığa, sürtüklüğe heveslendiriyor.''
bu dalgaya dönemin ünlü edebiyatçılarıda katılır.
salah birsel hakkında şiiri yüzünden dava açılır.ve hakim şiiri, son derece doğal ve gerçeğe uygun bulur.ama bitmez, haddi bildirilmelidir. dava da bilirkişiye başvurulmadığı gerekçesiyle yargıtaya başvurur istanbul cumhuriyet savcı yardımcılarından hilmi davaslıgil tarafından.şiire şu açıklama yapılarak.''aile mevcudiyetini ve aile olma esasını sarsacak ve kadınlığın ana olmak hususundaki fikri temayülünü zayıflatacak nitelikte olduğu ve salah birselin ''açıkca çocuk doğurmamayı telkin ettiği''...
karar; şair suçsuz.
(bkz: tuncay terzihanesi)
(bkz: sunay akın)
bir şiirin ne kadar yakıcı yıkıcı hatta soy tüketici olabileceğine dair gözlere görü salık verilesi güzel bir örnektir.
olanın, gerçeğin dillendirilmesine olan nasıl bir korkudur bu allaşkına.kurulan dengelere gelişi en ufak bir sıyrık bile kabus sebebi.denilen gibi bir etki yapsa idi fena olmazdı hani, nüfus aldı başını gitti.
ve hala aynı dizeler, yıkılmışlarının dahi ötesinde.
ve saçların artık eskisi gibi değil
geceleri yemekten sonra
çorap söküğü dikersin
belki de ellerin soğan kokar
senin kocan bir suratı çirkin adam
ağzı açık uyur
ve senin vücudun bozulur çocuk doğurdukça
salah birsel'in (23 yaşında) inkılapçı gençlik dergisinde, 1942'de yayınlanan bulut geçti isimli şiiridir.
komedi ise ardı;
tepkiler gelmeye başlar şiire; milli aile yapısına saldırı denir, evliliğin küçümsenişi.
refik halit karay'dan şu yorum gelir:
''bence bu şiir, yalnız evlenmeyi kötülememektedir; genç kızları da ele varmaktan, evli olmaktan şiddetle tiksindirdirmekten başka, onları sadece eğlence ve nefis köreltme vasıtası olarak tanıdığınıda anlatıyor, oynaşlığa, sürtüklüğe heveslendiriyor.''
bu dalgaya dönemin ünlü edebiyatçılarıda katılır.
salah birsel hakkında şiiri yüzünden dava açılır.ve hakim şiiri, son derece doğal ve gerçeğe uygun bulur.ama bitmez, haddi bildirilmelidir. dava da bilirkişiye başvurulmadığı gerekçesiyle yargıtaya başvurur istanbul cumhuriyet savcı yardımcılarından hilmi davaslıgil tarafından.şiire şu açıklama yapılarak.''aile mevcudiyetini ve aile olma esasını sarsacak ve kadınlığın ana olmak hususundaki fikri temayülünü zayıflatacak nitelikte olduğu ve salah birselin ''açıkca çocuk doğurmamayı telkin ettiği''...
karar; şair suçsuz.
(bkz: tuncay terzihanesi)
(bkz: sunay akın)
bir şiirin ne kadar yakıcı yıkıcı hatta soy tüketici olabileceğine dair gözlere görü salık verilesi güzel bir örnektir.
olanın, gerçeğin dillendirilmesine olan nasıl bir korkudur bu allaşkına.kurulan dengelere gelişi en ufak bir sıyrık bile kabus sebebi.denilen gibi bir etki yapsa idi fena olmazdı hani, nüfus aldı başını gitti.
ve hala aynı dizeler, yıkılmışlarının dahi ötesinde.

#3456966 ·
· 86
(bkz: boğaziçi şıngır mıngır)

#3457038 ·
· 84
a'nın üzerinden şapkanın kaldırılmasının savunulduğu günlerde, ne yani, bana şimdi salah mı diyecekler demiş büyük adam.

#3457052 ·
· 84
üniversitede hocam emin özdemir 'in ismini dilinden düşürmediği şair ve deneme yazarı.

#3991611 ·
· 84
acıbadem'de bir sokağa adı verilmiş şair ve yazar'dır.

#4620710 ·
· 88
dik şair:
"sevdim seni ey insan"
"ben ölmem
işimi bilirim ben
ecel zangoçlarını bile
bir çırpıda atlatırım
sıfır denize yuvarlasanız
lime lime doğrasanız kafamı
bu odalardan bu kitaplardan
ayrılamam ayrılamam
dört elle yapışırım sokaklara
mavilere beyazlara abanırım
güzellikler beni yormaz
inan olsun yaşlanmam
hiçbir şeyden ürkmem
kim ne derse desin
ey insan seni sevdim
ben ölmem ben ölmem"
"sevdim seni ey insan"
"ben ölmem
işimi bilirim ben
ecel zangoçlarını bile
bir çırpıda atlatırım
sıfır denize yuvarlasanız
lime lime doğrasanız kafamı
bu odalardan bu kitaplardan
ayrılamam ayrılamam
dört elle yapışırım sokaklara
mavilere beyazlara abanırım
güzellikler beni yormaz
inan olsun yaşlanmam
hiçbir şeyden ürkmem
kim ne derse desin
ey insan seni sevdim
ben ölmem ben ölmem"

#4811244 ·
· 101
bu aşkın dal budak saldığı ay nisan'dır.
kız taksim'de oturan bir sarışındır.
geceleri 'ah' ile yatağa düşen oğlandır.
bu şiirse arzuhal hükmünde bir ilandır.
bir de ah beyoğlu vah beyoğlu isimli pek hoş, böyle kendinizi o zamanın beyoğlunda edebiyat çevresinde sohbet eder gibi hissettiren kitabı var. kendini okutan, eğlendiren hoş bir üslubu var bu amcanın.
kız taksim'de oturan bir sarışındır.
geceleri 'ah' ile yatağa düşen oğlandır.
bu şiirse arzuhal hükmünde bir ilandır.
bir de ah beyoğlu vah beyoğlu isimli pek hoş, böyle kendinizi o zamanın beyoğlunda edebiyat çevresinde sohbet eder gibi hissettiren kitabı var. kendini okutan, eğlendiren hoş bir üslubu var bu amcanın.

#4811445 ·
· 55
beyoğlu adının nerden geldiğini açıklayan ve bunun gibi bir sürü güzel anektodların yaşanmışlık farkıyla anlatıldığı kitabın (bkz: ah beyoğlu vah beyoğlu) sahibi yazar.

#4814408 ·
· 57
sanatçı gülse birselin kayınpederi olan şair.

#5561889 ·
· 56
ah beyoğlu vah beyoğlu'nu okumuştum da beğenmiştim. rafta duran kitabı kuzenim görmüştü de, koskoca edebi derinliğin, zihinsel hazzın arasında adamın ismine takılıp "la isme bah la; salah! salah diye isim mi olur la amığa godumun salağa ahı ahı ahı" demişti. işte o an bu durumun daha önce hiç dikkatimi çekmediğini farkettim. açık vermeyeceksin hacı. salah birsel olmuşsun ama, annen baban kazık atmış sana; ileri görüşlü değillermiş.

#5562007 ·
· 56
tek bir cümlesi, hayatımın rehberi oldu:
"sokak her zaman haklıdır"...
"sokak her zaman haklıdır"...
" şiirsel'in sıkışık sınırlarına sığmayacak kadar geniş kapsamlı bir güzelliktir, hatta ortalama ölçüye vurulduğunda "çirkin"e daha yakın bir güzel." denilmiştir tomris uyar tarafından kendisine.