karşınızdakinin hak ve hukukuna tecavüz etmeyen teklifsizliktir
(bkz:
ahmed hulusi)
samimiyet çocukluk değildir.
çocuklar çocuktur, o kadar.
ancak yetişkinler "samimi" olabilirler, tabii isterlerse...
ve samimiyet asla olur olmaz biçimde özel hayatını teşhir etmek değildir...
samimiyet gerçekten "özel" bir hayata sahip olmaktır.
haşmet babaoğlu'nun 22 şubat 2004 tarihli vatan gazetesinde kaleme aldığı yazıdan...
bir çok kişinin sahip olamadığı şey. kimse kabul etmese de hep yalan söyleyip duruyoruz birilerine. öyle ki ağlarken, gülerken bile yalancıyız aslında. yaşamak zor , bu kadar
samimiyetsiz bir dünyada...
dayanılarakdan dayandırdığınız kişiye bazı itiraflarda bulunmanızı kolaylaştıran şey. veya borç istemek için de iyi bir dayanak olabilir.
ama unutulmamalıdır ki fazlası tez ayrılık getiren şeydir ayrıca.
insanların yüzlerine maske takarak gezdiği,gerçek duygularını sakladığı,dürüstlüğün içtenliğin prim yapmadığı,yağcıların yalakaların hep önde olduğu dünyamızda söz etmenin mümkün olmadığı şey.
samimiyet gerçekler gibi çırılçıplak, ayan beyan olmaktır.
oysa insanlar samimiyete değil, samimi gibi görünen şeylere inanırlar günümüzde.
tıpkı gerçeklere inanmadığı gibi.
kimisiyle kıç kıça yaşar bir türlü bulamazsınız, kimisinde tanımadan yakalarsınız... güveni yakalamakla bağlantılı olmalı, yoksa bir ömürü samimiyetsizlik zindanında geçirmesi zor...
'' samimiyet ifade edilemez o, alınlardan ve gözlerden anlaşılır.'' m.kemal atatürk
uzaktan cılız bir ses;
-canım der, içinize akar ılık bir şey.
yakından bir ses;
-canım der, buz olur herşey.
mesele sadece mesafe değil,
"samimiyetin dili yoktur. o, gözlerden anlaşılır."
(bkz:
mustafa kemal atatürk )
yalnız olmadığımız zamanlarda da çay içerken, çay altlığında biriktiğini farkettiğimiz az miktar çayı bardağa tereddütsüz geri boşaltıp içmeye devam edebilmemizdir.
samimiyetsizce test edilmeye çalışıldığında ölen ilişki/duygu formu.
birine bakarken gözlerdeki ufak bir ışıldamadır samimiyet.
herkesin taşıyamadıgıdır...