seether

1 /
dis dis
seether iyiydi de çevresi kötüydü.

ağabeyciğim ne güzel söylüyorsun ne gerek var öyle saçı başı boyamaya değil mi ama?
kaotik kaotik
şu an da careless whisper'in sözleri dolduruyor odamı. sabaha karşı bitirilmiş bir cumartesinin ardından bitmek üzere olan pazar gününe kendileriyle uyanıyorum. her bir cümle yeni yeni kendine gelmeye çalışan akolle uyuşturduğum beynimi alıp uzaklara götürürken ne de güzel söylüyorlar;

i never gonna dance again
they way i danced with you

eşlik ediyorum, "there's no comfort in the truth"

ve biliyorum ki, ""as the music dies, something in your eyes"
1 /