şinanay

1 /
invisibleruh invisibleruh
sezen aksu söylüyor(1989) albümü parçası. çocukluğumu bana en iyi hatırlatan şarkıdır.*
ada vapuru yandan çarklı
bayraklar donanmış cafcaflı
simitçi, kahveci, gazozcu,
şinanay da şinanay.

estirir de ada yeli estirir
seni sevindirir beni küstürür
lüküs kamarada kimler oturur
şinanay da şinanay

müslümanı, yahudisi, urumu,
sporcusu, ihtiyarı, veremi
kiminin saçı uçar, kiminin eteği
şinanay da şinanay
63 63
çocukluğumun ayşın abla'sı gelir aklıma. "şınanay da şınanay hopa şınanay" diye şarkıyı söylerken o, "adından şarkı yapmış vay be" diye hayran hayran bakar dururdum suratına. ne günlerdi be. özledim.

ayşın abla'yı değil, çocuk olmayı...
coldjoke coldjoke
kudsi erguner'in les passions d’istanbul (istanbul'u dinliyorum) adındaki, paris'te fransız hükümeti tarafından gerçekleştirilen bir konserin kayıtlarından oluşan albümünde, bir yunan sanatçının rum aksanıyla, sinanay da sinasinanay ada vapuri, şeklinde tatlı tatlı seslendirdiği sezen aksu parçası.
skalupcur skalupcur
türkü versiyonunu günde bir kez izlemezsem kendime gelemiyorum. arkada çatlak patlak oynayanlar, garson kılığında vokalistler, "isporcusu, ıhtıyarı, veremi" dizesi, elinde bağlama çeviren nuray hafiftaş, adını bilmediğim, istifini bozmadan türküye eşlik eden hanım teyze... pop art'ın tanımı bu olsa gerek...
kendihalindebiri kendihalindebiri
acaba japoncadan mi dilimize geçti diye merak ettiğim kelime. 2 sezonluk anime maceramdan aklımda kalan tek kelime. ölüm veya ona yakın bi anlamı var.

ha evet çok güzel bir sezen aksu şarkısıdır ayrıca
crimson cherry crimson cherry
japonca "ölme" anlamına gelen çekimlenmiş fiil. mesela bir kaza geçirdiniz, arkadaşınızın karnına büyük bir cisim saplandı kan kaybediyor. "şinanay! şinanay!" diye bağırın tepesinde, japonlar hep böyle yapıyor ve işe yarıyor.
1 /