şirin payzın

cnn türk'te haftasonu sabahları "haftasonu yeni gün" programını sunan, ingilizce fransızca ve arapça bilen, eşinin işi nedeniyle uzun yıllar yurtdışında yaşamış olan spiker.
dişlek ama bana tüm dişlekler gibi sevimli geliyor.
ntv'deki banu güven'e benzetilir tarzı ve duruşu.

iyi ama zor kadın.
inanılmaz bağlantıları vardır, ekranda iyi bir duruşu olmamasına rağmen bağlantıları ve canlı yayındaki harika sunumuyla bu yerlere gelmiştir. bu kadar başarısının ve işinin arasında birde hastalığı çıkmıştır(eklemlerinde ihtihaplanma gibi bişi vardı). üzerimde yaptığı deneylere ve mıncıklamalara bağlı bir "yanak fetişi" olduğunu söyleyebilirim

sunucu olarak fena değildir ama özellikle konuklarıyla konuşurken ayaklarını bir aşşağı bir yukarı akabinda sağa ve sola doğru aralıksız olarak salladığından tüm dikkatimi dağıtır

(bkz: oradan bakınca öyle mi görünüyor)

gözler banu güvene benzer ama banu güvenin yanına yaklaşamaz. zira konuk çağırır konuşturmaz, tedirgin gibidir, burnu havadadır, iticidir. seyirciyi başka bir kanala doğru iter, nitekim seyirci de daha sakin daha düzgün bir haber bültenine doğru zaap zap gider.

cnnturk'te candan yıldız'ın hazırladığı şirin payzın la 360 derece programının sunucusu. sağı solu belli olmayan biri. çok neşeliyken, her şey yolundayken bir anda çok durgunlaşabilyor, ya da yayına çok iyi başlamışken bir hata çıktığında ortalığı birbirine katabiliyor. biraz hatta baya sinirli bi hatun. iş arkadaşlarını bu açıdan zorlasa da çok zeki ve birikimli olduğu da bir gerçek. şu anda ana haber bülteni sunan kadın sunucular arasında en iyilerinden biri olmasına rağmen hala devam eden telaffuz hataları hanesine eksi puan yazmakta.

çok serbest çağrışım. mıstır bayzın mr bizon street fighter

an itibariyle cnntürk deki programına bir türlü motive olamayan sürekli hata yapan akıcı sunum yapamayan sunucumuz. belli ki bir sıkıntısı var. tabi burada sunuculuğun ne kadar zor bir iş olduğu da anlaşılabiliyor. bugünlük idare edelim de yarına kafanı toparla da gel dostum.

dün akşam ki programda (04/11/2010)chp ile ilgili hukuki tartışmalar yapılırken,
-ay biz gazeteciler anlıyoruz böyle hukuki şeyleri, ama halk anlasın diye daha basit konuşalım plisss, demiş ve beni benden almıştır.
len senin program yaptığın kanal bir haber kanalı. kahvede pişpirik oynayan adam izlemez o kanalı. hiç mi izleyici profilinden haberi olmaz bir insanın. o kanalı izleyen kişilerin bir çoğu, tamamı olmasa da, hukukta, politikada senin gaf üstüne gaf yaptığın, kırmadık pot bırakmadığın konularda, ders verir sana be. ne gelen konuğu konuşturur, nede konuşanın dediklerini anlar. taaa, ab katılım esnasında, (kıbrıs'ın katılımı) rum gazeteci kadından ayar aldığında sinir olmuştum. kadına heyecanlı heyecanlı birşeyler sormuş, kadın da buna, biz türkiye'yi önemsemiyoruz endaksi! demişti.
tanım: kendini aşırı beğenen, kimi kişiler tarafından davranışları ukalalık olarak nitelendirilebilecek kişi.

*

jestleriyle, mimikleriyle mehmet ali birand'ı andıran sunucudur.

hanımefendiyi izlemek bol aksiyonlu bir filmi takip etmek gibi. zor.

nasıl bu kadar uzun bir süre cnn türk gibi 'kaliteli' (diyebiliriz herhalde haber kanalı pek fazla olmadığından) çalıştığını anlamadığım sunucu. ekrana yakışmasını bir yana koyalım, bu çokta büyük bir etmen değil aslında iş kaliteli yapıldığında, taraflı duruşuyla beni çıldırtıyor programlarında. hangi tarafa ait olduğu benim için zerre önemli değil ama ben şunu biliyorum ki bir sunucu, hele ki bir tartışma programı sunucusu her şeyden önce ortamın nabzını dengede tutmak zorundadır, yanan ateşe bir kömür daha atarsa yangın çıkar, ki çıkıyor da. çoğu programında bir harala gürele.

aynı kanalda nevşin mengü ile hanımefendinin yüzünü birlikte görünce garibime gidiyor.
cnn türk yönetiminin bu durumu görmemesi gerçekten garip.

her zaman bir görüşte olan sabit fikirlerinden kurtulamamış ama millete aydın olduğunu anlatmaya çalışan, ama zırvalarını kimsenin takmadığı, saygı duyulmayan bir şahıs. ekranda durma nedenini anlamadığım kişi.artık şunu gör payzın insanlar 80 lerin insanları değil. düşünen, farkeden, irdeleyen seyirci var karşında. böyle köylü kurnazlıkları seni avam gösteriyor.benden söylemesi.

gazeteciliğin tarafsızlık ilkesini bugün itibariyle çiğneyip ardından demogoji yapmıştır. madem o kadar mertsin kendi görüşlerini moderatörlüğünü yaptığın programda çatır çatır savunuyorsun o zaman duygu sömürüsüne girip "insanlar ölüyor ben bu yüzden tarafım" deme basiretsizliğine düşmeyeceksin.ben harbi kızım söyledim var mı diye külhanbeyliğine devam edeceksin.yalnız garip değil mi külhanbeyliği yapan kadın insan hakları ,demokratlık falan diye bir şeyler söylüyordu.galiba onun ve onun gibi gazetecilerin insan hakları pardon(!) avrupa i̇nsan hakları'ndan anladıkları kendi programlarında külhanbeyliği yapmakmış.twitter platformunda da külhanbeyliğine devam etmiştir gözlemlediğimiz kadarıyla.yine kendi programında sürekli anadilde eğitim diye söylendi.ben de kendisine şöyle bir alıntıyla cevap vermek istiyorum .tanzimat dönemi okul çeşitliliği için ; galatasaray lise'sinde yöneticilik yapan de salve şöyle demiştir: "avrupa'nın hiçbir başkentinde,aynı şehir halkını oluşturan çeşitli gruplar i̇stanbul'daki kadar birbirlerinden bıçakla kesilmiş gibi zıt özellikler taşımaz.eğitim ,her ülkede çocukları ve gençleri ortak kurumlarda toplayıp,onların fikir ufuklarını genişleterek,aralarında yavaş yavaş birlik ve kardeşlik bağları kurarken burada eğitim şimdiye kadar ,daha ziyade her türlü yakınlaşmadan uzaklaştırmaya yönelmiştir ; çünkü her toplum parası ile kendi okullarını kuruyor ve eğitim kendi ana dilleri ile veriliyor ,dini gelenekler ile siyasi art niyetlerin sürüp gitmesine çalışılıyor." 20. yüzyıl osmanlı devleti'nde eğitimde bir tespit...

(bkz: franceska jaimes)