sosyalist güçbirliği

istedikleri yere istedikleri yoldan gitmekte özgürler, lakin her seçim öncesi toplanıp birlik yapıp seçim hesapları yapmıyoruz diye aklımızla alay etmesinler yeter... yoksa biz kafamıza göre kızılordu bulamamış olabiliriz ama yavruağzını da seviyoruz.

genel eleştiri bhh'de de aynı toplam toplanmıştınız, hiçbir ciddi değerlendirme yapmadan yeniden birleştiniz. şimdi farklı bir şey mi olacak sanki diye... haklı eleştiri. lakin tarihin ilk kez tekerrür etmediğini söyleyebilirim. bizim kuşak sadece abilerimizin durmadan bize tekerrür ettirdiğini yeni farkediyor.

metin abinin ardından yazdıklarımda bu tekerrür meselesine gelenek hareketi bağlamında değinmiştim. bütün bir sol bağlamında olan aslında şudur, 1960-80 arasının yükseliş yıllarından sonra 12 eylül'le 2000'li yıllar arasında yeni bir tasfiyecilik yılları yaşadı sol. buradan da esas itibariyle alnının akıyla çıktı çünkü tasfiye olmadı. egemenlerin hevesi kursağında kaldı. hatta tasfiyecilikten en ağır etkilenen sovyetik tkp sülalesinin bağrından gelenek hareketi gibi sosyalzimde ısrar eden bir öbek de çıkabildi mesela... ancak bu dönem devrimci hareket itibariyle 19 aralık 2000'de, reformist sol bağlamında da 2002 dehap seçim bloğunun kurulmasıyla son buldu. ondan sonra söylenen her şey eskinin tekrarı arkadaşlar... 2002'de tüm pozisyonlar belli olmuştu aslında. kimin kürtlerle beraber olacağı, kimin ayrı duracağı o günden beri belliydi. sadece saruhan oluç-ufuk uras ekibi kürtlere iltihak etti o kadar, onun da kendi içinde bir mantığı vardı.

bu abiler hala 2002 genel seçimlerinin tartışmalarını 2022'de yapıyor. ve tekrar tekrar yapılan tartışmalar da kabak tadı verdiği için seviye de düşüyor tabi...

artık yeni bir şeyler söylemek lazım. hele hele hdp akp'yle anlaşacak denip anlaşmamışken, tip hdp'nin içinde eriyecek denip erimemişken, restorasyon hükümeti geliyor denip akp-mhp hükümeti gelmişken hele kesin yeni bir şeyler söylemek lazım. hdp siyasetinin üstüne sosyalist tuğlalar eklenecekse böyle eklenecek biraz...

kulisten çıkma, kulaktan dolma haberlerle hdp'yle tip'in arasını bozmaya çalışırken bugün itibariyle kendi arasında 3 parça olmuş birlik. tkp ilk turda kendi adayımızı çıkartalım ikinci turda chp'yi destekleriz diyor, sol parti chp'yi destekleyelim diyor, devrim hareketi bağımsız aday için imza toplamaya başladı bile... bir de henüz açıklama yapmayan tkh var ki onlar da 4 parça edebilir hareketi... gerçekten şaka gibiler.

yalnız yaşadıkları ahlaki erozyon tahayyül edilebilir gibi değil. hdp ve tip'in içine karıştırmaya dönülk her türlü spekülasyonu ve dalavereyi çevirirken kendi içlerinde bile birliği koruyamamaları muazzam. bu adamlardan kimseye hayır gelmez artık... solculara zaten düşmanlık etmekten başka bir şey yapmıyorlar. ama bu çirimişlikle, bu ahlaksızlıkla ulusalcılara da bir şey katacakları yok.

klasik bölünme ve kavga alışkanlıklarına başlamışlar yine. tek amaçları kendi köşelerini muhafaza etmek ve büyüyen sol partileri aşağı çekmek.

ayrıca konuşulanlar ve yaptıkları politik sit-comdan başka bir şey değil.

2022 model birleşik haziran hareketi. önceki sürümü gürültülü bir şekilde dağılmışken tip ve devrimci hareket dışında aynı ekip yeniden aynı şeyi deniyorlar. bir kümeste iki horoz -ki burada horozlar sip/tkp ve ödp/sol parti oluyorlar- olmayacağı gün gibi ortadayken neyin peşindesiniz ki? bu işin yürümeyeceği en baştan belliyken denediniz ve yine elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz. iyi mi oldu yani?

kerametleri kendilerinden menkul ayrıştırıcı kifayetsizler.
yeri mi bu zamanlarda birbirinize girmenin.
kanser illeti bunlar...

eh koskoca birgün kulisten çıkma bilgilerle haber yazıyor, biz de kendi duyduğumuz kulisleri aktaralım. ofansif'in dediği ikinci birleşik haziran hareketi faciası tespiti doğru olmakla beraber mevzu tam olarak tkp ve sol parti arasındaki cambazlık kavgasıyla gelişmemiş. hatta son ana kadar sol parti ve tkp can ciğer kuzu sarmasılar. son birkaç günde kopuyor ipler:

1- ilk günden kemal okuyan ittifak adına konuşmaya başlıyor ve diğerlerine "kimse benden habersiz demeç vermeyecek" diyor. ilk tartışmalar buradan başlıyor. ama en az muhalefet eden sol parti...
2- bir süre ittifak görüşmeleri duraklıyor. bir eylem birliği de yapılmıyor geçen süre içerisinde...
3- seçim sathı mailine girildikçe toplantılar yeniden başlıyor ve iki eğilim çıkıyor. birincisi ilk tura kendi adayınla girip, ikinci turda muhalefetin adayını desteklemek. ikincisi de ilk tur kendi adyaın, ikinci tur boykot...
4- birinci eğilimi tkp ve sol parti savunurken, ikinci eğilimde tkh ve devrim hareketi var. gelinen en son noktada tkp ile sol parti ortak aday çıkartmak konusunda anlaşıyor, diğerlerine de siz ne yapıyorsanız yapın diyor.
5- bunun üzerine devrim hareketi bağımsız aday için imza kampanyası başlatıyor. o ana kadar ittifak içindeki herkes de "tkp ile sol parti anlaştı ortak aday çıkartacak" diye biliyor.
6- ama sol parti mealen "ne bağımsız adayı herkes muhalefetin adayını desteklesin" anlamına gelen bir sorumluluk çağrısı yapınca tkp'ye de ters köşe yapmış oluyor.

ulan yok biz üniversitede siyaset yaparken bu kadar ucuz oyunlar yapmıyorduk. hayır, üniversite kantinindeki solcu çocuk da değilsiniz ki... bir ipte iki cambaz kavgası bile değil. daha vahim bir durum var ortada...