düzenli, bolca yeşil alana sahip ve tek katlı evlerden oluşan yerde; iyi, düzenli bir işte çalışıp yaşamak imgelerimden birkaçıdır.
min 10 yıldır hayalim yok. eskisini de hatırlamıyorum...
youtube'dan kuzey ışıklarını açıp, sekiz sezonluk diziyi sıkılmadan azimle izlemek.
görmek, acıkmadığın, susamadığın, yaşamaya doyamadığın hayatları.
orta&güney amerika'ya gitmek.
kız arkadaşımla birlikte (ya da yalnız) bisikletle dünya turuna çıkmak.
(bkz:
#18221453)
bir gün uyansam ve son on küsur senedir yaşadıklarım aslında sadece birer kabus olsa. ve o eski şaaşalı ve mutlu hayatıma kaldığım yerden devam etsem.
buraya yazıp gerçekleşme ihtimali zaten düşük olan hayallerime kurşun sıkmak istemiyorum. şu yaşıma geldim; öğrendiğim en faydalı şey hayallerimi paylaşmamak oldu.
50 yaşımda bir köye yerlesip 55 yaşımda çıktığım son tatilde, akşam üstü plajda uyuyakalıp bir daha uyanmamak... o akşamın hayali ile yaşıyorum resmen.
kaliteli, 17-20 m3 arası iç hacimli, tercihan alman mühendisliği ürünü ve servisi bir çok ülkede bulunan bir markanın eşlik ettiği iki kişilik karavan ile ülke ülke dolaşmak. çok değil 5-6 yıl dolaşabilsem yeter.
benim hayalim asgari ücretli bir iş bulmak o kadar.
mandıra filozofu olmak. bana ait olan(?) bu hayatı tamamen kendim için zevk alarak yaşamak. sabah beni uyandıran sesin çalar saat değil dalga sesleri olmasını istiyorum. hayatımı kolumdaki saate, cebimdeki telefona, e maillere, zoomlara, netflixe vs bağımlı olmadan yaşamak istiyorum. koşturmamın tek sebebinin köpeklerim olmasını istiyorum yaa!! onlarla oyun oynamanın dışında bir yerlere koşturmak istemiyorum artık!!! ve bunlar yaşayacak enerjim bitmeden olsun istiyorum.