sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

2 /
nikim geldi nikim geldi
ne gelmeyi becerebildin,ne gitmeyi.

çok kısa zaman gibi gelmiş olsa da
bedenim yeni doğmuş bebek kadar susamış yine
sanki uzaktan gelen derin bir soluk
her şey bir yana, ben bir tarafa sen olmayınca
gelecekte bir gün seninle mutlaka
unutma beni
hayellerimin ardında yine bul beni
biliyorum çok acı çektik
ama gülmesini hep bildik
hadi bir daha o sıcak elini ver bana
küçücüktük, çok büyüdük
hep beraber
bir olduk
içimizdeki çocuklar büyüdü yan yana
anladım sonunda sensizlik neye benzermiş.
geliyorum yanına
seninle sonsuza


casillasmania casillasmania
senden nefret ediyorum meryem hoca! bana okul hayatını zindan ettiğin, tutarsız kişiliğin ve kendi içinde halledemediğin sorunlarını yansıttığın için senden nefret ediyorum. ders anlatma aciziyetini örtbas edebilmek için sürekli sınıfı aşağılaman ve ezikleme çabalarından bıktım. otuz yaşını aşmış olmana rağmen ciks kızların iltifatıyla kendini birşey zannetmenden, onların lafıyla keyf olmandan tiksiniyorum.o çok sevgili, dünyanın her yerinden kendisinden ders almak için yarışan ama bizim bir türlü kıymetini anlayamadığımızı söylediğin prof.dr. daha bilmem ne kadar ünvanı olup kendinden başkasına faydası olmayan, kendine hayran hocanı da al ve hayatımdan çık!
oh be!!!
fritz fritz
zaman zaman hepimizin söylemek istediği ancak söylendiğinde kimsenin s.kinde olmayacağı hatta söyleyen kişi için bile pek bir şeyi değiştirmeyecek; belki bir parça itiraf tarzında, ama herşeyden önce içinden o an ya da daha uzun bir zamandır geçen çoğunlukla luzumsuz şeylerin dışa vurumudur. bünyede bir parça rahatlama yapar. kimse iplemese bile.
benim diyeceğimse;
hayat akışkan değil. hayatın hiç likiditesi yok. yerçekimini niye bu kadar çok hissediyorum.
hakiki tosun paşa benim hakiki tosun paşa benim
merhaba amca,

benim ben.. küçükken bir atari istedi diye (yıl 1995) tokatladığın, " bu yaşta ne atarisi ! fazla yüz vermişsiniz bu çocuğa! " diyip yarım gün odaya kilitlediğin ben.. senin verdiğin korku yüzünden sarılık olan ben..

zaman nasıl da su gibi akıp geçiyor değil mi? en büyük torun ben olduğum için, hepinizin çocuğu elime büyüdü.. sizden görmediğim sevgiyi bari çocuklarınıza ben göstereyim de, akrabalık bağımız olsun dedim. hepsinin abisi oldum veya olmaya çalıştım. her yeni doğan çocuğunuza ilk sevinen, onlara ilk çikolatayı alıp yürümeyi öğreten ben oldum.

şimdi dönüp bakıyorum da

liseyi binbir güçlük ile bitirmeye çalışan, derslere kafası basmayan bir oğlun var. bana gösterdiğin disiplinin 10da birini göstermediğinden olsa gerek, ne büyük korkusu var ne de çalışma azmi. henüz 18ine yeni adım atmış bir çocuğun 1.000 liralık telefonunun olması başka nasıl açıklanabilir ki?

merhaba amca.. biliyorum çocuğundan ileriye dönük zerre bir ümidin yok, karşına geçip bunun çok iyi bildiğim nedenini yüzüne haykıra haykıra söylemek isterdim ama senden hala korktuğum ve sana saygı duyduğum için bunu yapamıyorum!

vaktiyle sırf 1 atari istedi diye odaya kitlediğin o çocuğa gösterdiğin disiplinin keşke çeyreğini oğluna gösterebilseydin de şimdi o çocuk bu durumda olmasaydı.

belki ileride benim gibi bir işi olup,çalışmasına rağmen "bir işe yaramıyorsun" lafının altında da ezilmezdi.
husker117 husker117
12 yıldır aşık olduğum kız o kadar karaktersiz ki ona aşık olduğumu ve onun için yaptıklarımı bile bile, yeni sevgilisinin ona yapacağı süprizleri vs. anlatabiliyor.

edit : meğer aşk değil hırsmış bu... asıl aşkı 12 yılın sonunda, yeni tanıştığım bir kızda buldum
mordekaiser mordekaiser
sevgili kısmen boş otobüste iki kişilik boş yerler yerine yanına oturduğum insanlar,

bana sanki ırz düşmanıymışım gibi trip yapacağınız yere siz de toplu taşıma araçlarına grup halinde binen insanları düşünebilirsiniz bence.
hakiki tosun paşa benim hakiki tosun paşa benim
az evvel bilgisayarda pes 2013'te manchester united ile t.direktörlük kariyerime başladım. lig maçları vs vs derken, ş.ligi fikstürü geldi.

o jenerik müziğini işittiğim anda elimdeki gofret,bardaktaki çay,kısacası herşey ama herşey gözümde sıfırlandı..

şamiyonlar ligi bu olm! çocukluğumuzun über olayı! kimler gelmedi ki aklıma...

sarı saçlarıyla fuleli deparlar atan pavel nedved mi? 40'ına merdiven dayamasına rağmen sahada olağanüstü karizmasıyla 1 dk bile sekmeden oynayan yüce master yoda paolo maldini mi? kalesinde her maç devleşen alman panzeri oliver kahn mı? zamanın en iyi forvetlerinden thiery henry mi? yoksa son vuruşların adamı ruud van nistelrooy mu?

gözlerim doldu yemin ederim be sözlük.. oturdum ağladım mk lan! ne çabuk yaşlandık olm biz? televizyon başında hipnotize olmuş şekilde izlediğimiz maçları özledim ben.. şimdiki barcelona yoktu o zamanlar.. her takımın belli bir ağırlığı vardı.. her takımın gerçek bir 10! numarası vardı ve her takımın bir lideri vardı..

en çok neye üzülüyorum biliyormusun sözlük? şimdiki çocuklar messi'yi veya ronaldo'yu gördük diye seviniyorlar ya, işte bizim vaktimizde her takımın bir messi'si bir ronaldo'su vardı. her takımın kendine has bir hikayesi ve özelliği vardı..

bunların hepsini bir damla mutluluk gözyaşına sığdırdım ve kulağımda ertem şenerin benim için unutulmaz o anonsu ile yazıma nokta koyuyorum.

" evet sayın seyirciler. şampiyonlar liginde,şampiyonların arenasında bu akşam 63,215 biletli izleyicinin önünde juventus ve milan adeta son düellolarını yapacak ve 2002-2003 şampiyonlar ligi şampiyonu,avrupanın kralı belli olacak. tribündeki atmosfere yürek dayanmıyor. hakem markus merk son kontrollerini yapıyor ... "


kafalardan seken top kafalardan seken top
çok güzelsin.

nutkum tutuluyor karşında, elim ayağım birbirine giriyor, saçmalamamak için kısa ve öz konuşuyorum, sen beni utangaç sanıyorsun ama değilim. dolu dolu yaşamayı isterim aşkı da sevişmeleri de.

sırf karşılaşalım, seni göreyim diye saçma sapan sebeplerle çıkıyorum odamdan, hiç içmediğim kadar çay içiyorum sırf seni görebileyim diye, aşık oldum mu bilmiyorum ama şayet aşık değilsem bende ki bu değişiklikler ne?

dur tamam şimdi söylüyorum gitme hemen;

hani ortak bir projemiz vardı ona hazırlanıyorduk ve ben zırt pırt seni arıyordum hani şu nasıl olsun falan diye, işte hemen hemen hepsi sesini duymak için, seninle vakit geçirebilmek içindi. hani arayıpta açmadığın zamanlar oluyordu geri döndüğünde soğuk yapıyordum sana "neyin var" diye soruyordun ya...

işte bunların hepsi sanırım ki aşk...

diyemedim yüzüne ama işte buraya yazıyorum ben kafalardan seken top ama top değilim.
hakiki tosun paşa benim hakiki tosun paşa benim
savaşla yaşamayı öğrendim be sözlük..

hayatında mermi sesi duymamış,canlı canlı bomba patlaması görmemiş kişilere savaşın ne denli kötü bir şey olduğunu da anlatmaktan sıkıldım..

hergün yanıbaşımda ölen onlarca insana artık tepkisiz kalıyorum. insanoğlu böyle bir mahluk demek.. gerçi nasıl tepkisiz kalmayayım ki? allah-u ekber nidaları altında kafa kesenleri de gördüm, ölen bir insanı bıçağı ile delik deşik etmeye çalışanları da..

en çokta çocuklar için üzülüyorum. hayatlarının en güzel yıllarında gerek silah,gerek bomba zulmüne maruz kalan çocukları. ben bugün elin silah tutan 10 yaşında bir çocuk gördüm be sözlük! mahalle aralarında top peşinden koşması gereken o çocuk, bu yaşta insan öldürmeye başlamış.

bu savaşa kimin veya kimlerin neden olduğunu çok iyi biliyorum. allah-u ekber diyip din arkasına saklanarak kafa kesenler ile bunlara bu desteği verenler aynı kişiler.

ve sen mavi gözlü güzel çocuk; vücudunu paramparça bir hale getirip bunu allahın adıyla yaptığını iddia edenlere en güzel cevabı yine o son gülüşünle vermiş oldun.
2 /