taciz

1 /
perdue perdue
fiziksel olması gerekmez. ısrarcı sözlerle yapılabilir. gayet medeni yaklaşımlarla arkadaş olmak ve yatağa atılacak yollar açılmak istenebilir. öngörülü olmak gerekir. ısrarcı insanların karşısında karakter savaşı vermek zorunda kalınabilir. zira bu tip adamlar ilerki safhalarda yatak odasından mahkeme salonuna uzanan bir yörüngeye sokabilirler hayatınızı:

"o beni evine davet etti hakim bey, ben zorla girmedim ki(!)".*
azureel azureel
tacize karşı önlem olarak şöyle bir öğüt vermişler: "bir çocuk, bir büyük ile aynı odada yalnız olarak bulunmasın, bulunacaksa bir başka bir büyüğüne nerede olduğunu haber vererek yapacağını yapsın." amerika'da ciddi tartışmaların çıkmasını sağlayan "kilisede taciz" vakalarından sonra, çocuklara böyle öğütler veriliyor, oldukça ilginç.
(bkz:http://www.newsweek.com/media/18/071201_ps42_vl.jpg
buhranıkendisindenikiadımöndekoşanbuhranpilavı buhranıkendisindenikiadımöndekoşanbuhranpilavı
tepki verilmesi gereken durum çünkü tepki vermezseniz tacizi yapan hayvanımsı kendini güçlü sanar , egolarının üzerinden geçmenin yolu aşşağılamaktır ama küfürle ve aleniyetle değil sizin ne kadar değerli onun da o kadar paçoz olduğunu hissetirmeniz gerekir, gücü erkek olmak ya onu elinden alın, abondone olur, salaklaşır, ezilir. misal dolmuştasınız ve yanınızda oturan hayvanımsı açtıkça açıyo bacağını cama yapışmışsınız dönüp ona bidi bidi etmeyin dolmuş şöförüne seslenin '' şöför bey bakar mısınız yanımda oturan şu beyi ışıklarda indiriyorsunuz, sığamamış oturduğu yere tepeme çıktı ama yeter , rahatsız edebileceği birinin yanına oturacağı başka bir araçla yayıla yayıla gidecek '' eğer araçtan indirilmezse ben bişey bilmiyorum.
pink caterpillar on a mushroom pink caterpillar on a mushroom
beyinlerini s.kmeye bile tenezzül etmeyeceğim, maalesef nefes alıp veren ama asla insan olamayacak kadar ezik eksik yaratıkların, siktiğimin egolarını tatmin etmek için yaptıkları şey. onları tanımlarken bile tiksindiğim sinir katsayımın tavan yaptığı durum hal vaziyet hadise! şu an elime geçse bu sinirle, o orospuçocuğunun bu yapımla bile azını yüzünü dağıtırım! 7 numalı giri gibi yapın!
büfeden alış veriş yapacağım, pencereden istiyorsun neyse alacağın büfeden, arkadan bir değil iki, parmaklama da değil avuçlama! hadi kaldırımda yürürken birinin orasına burasına yanlışlıkla çarparsın farkeder geri çekilirsin falan ya, yok anam bu öyle de değil. aç ibneler! anında söverek üzerine yürüdüm yaratığın, bildiğim ve o anın yaratıcı gücüyle bulduğum tüm küfüreri ulu orta bağırdım. ulan madem erkeksin yaptının bari arkasında dur, kuyruğunu kıstırıp kaçma it! peşinden kovaladım lan köpek kovalar gibi bu halimle. bak bu halimle diyorum ben gayet minyon zayıf bir kadınım, düşün yani! ibne benden mi korkuyor peki? hiç sanmam. rezillik nedir bilmeyen yaratık kendinin rezil olmasından tırsıyor. kasaptan bir kilo et alayımda onu avuçlayın, pisliğin tüm hücrelerine nüfuz ettiği canlılar. işte adamı böyle salak saçma bir nedenden sözlüğe yazdıran bir şeydir taciz. sinir bozar hem de çok.
olea olea
yaşadığımız ülkede taciz eden değil, tacize uğrayan suçludur, suçun boyutu ne olursa olsun önce mutlaka sizi sorgular etrafınızdaki insanlar hatta karakola gidecekseniz hazırlıklı olun başınıza gelecek sorulara;

ne kadar ileri gitti, tam olarak ne yapmak istiyordu, üzerinde bunlar mı vardı, taciz öncesi nasıl bir iletişimiz vardı, eteğini kaldırdı mı, pantolununu indirdi mi, bakire misin vb. o sırada ruh haliniz kimsenin umrunda değildir evet tek dertleri sözde sizi sakinleştirmek olan etraf insanları aslında fantazileri için malzeme toplamaktadır. ruhlarındaki tacizciyi biraz daha besleyebilmek adına. çok mu iddialı; bizzat yaşadım....
aylakmadam aylakmadam
eğer sizden başka pek de kimsenin olmadığı bir yolda filan sözle tacize uğrarsanız (güzel bi kadın oluşunuz, mini eteğiniz, dar pantolonunuz, ve bunlara benzer/benzemez her türlü şeyi sebep belleyip laf atabiliyorlar biliyorsunuz) yapılacak belki de en iyi şey sadece bakmak oluyor ironik bi şekilde...

bu topraklardaki her kız gibi, hayatım boyunca binlerce kez sözlü tacize uğradım. aşağı yukarı 10-11 yaşından başlıyor bu topraktaki kızların ve kadınların taciz maratonu... henüz seksin ve seksle ilgili tabirlerin anlamını bile bilmediğiniz "çocuk" yıllarınızda, yanınızdan geçen "koca amca"lar ağız ucuyla bedeninizi nasıl yalayacaklarını, size neler yapacaklarını fısıldarlar uğursuz bir hırıltıyla... bu toplumun gerçeği işte... seçmedik bu toplumda doğmayı hiçbirimiz, ama bununla yaşamak zorunda kalıyoruz maaalsef...

neyse, diyordum ki erken yaşlardan itibaren tacize uğramaya başladığımız aç ve hastalıklı bir toplumda yaşadığımız için, hepimiz kendimizce savunmalar geliştiriyoruz.
az buçuk okumuş, yazmış ailelerin şehirli çocukları, taciz karşısında susmuyor genelde... kafasına çanta geçirmekten tut, gidip polise şikayet etmeye kadar vardırabiliyoruz işi...

her kadının buna bir tepkisi var; kimi susar ve duymazdan gelir (ki en yapılmayacak şeydir gözümde. çünkü tacizciye devam edebilmesi için alan vermiş oluyoruz böylece)

benim yöntemim şu; eğer kalabalık bi yerdeysek döner ve "ne biçim konuşuyorsun? utanmıyor musun sıfatından" filan derim ters ters... biraz arlanması varsa kafasını önüne eğer, yahut yana çevirir ve duymamazlıktan gelir; "bana söylemiyor ki" umursamazlığına bürünmeye çalışır (topluluk içinde üstlenmez istemez tacizciliğini)

eğer kösele suratlı bir pişkinse (ki böyleleri de çok var) "ne diyosun be, bişey mi dedik sana" filan gibi üstten bi tepki verip akıllarınca o esnada o olaya şahit olan insanlar önünde "deli bu kadın heralde"yi ima ederler... en sinir bozucu tipler de bunlardır. çirkeftirler. kalıp tartışmayın, üstünüze bulaşırlar. sağlam bi hakaret edip dönüp gitmek en güzeli bu durumda.

insanların olduğu; ama çok kalabalık olmadıkları bi sokakta filan başa geldiğinde ise yukarıda dediğim gibi; en güzeli sadece bakmak. ironik ama, 18 yıllık taciz tarihçeme baktığımda en iyi yöntemin bu olduğunu görüyorum.
olay şöyle gelişiyor;
adam önünden geçtiğiniz esnada sizi sözle taciz ediyor. bikaç adım atmış bulunuyorsunuz zaten algılayana kadar. sonra durun ve yavaşça geriye doğru dönün (o esnada muhtemelen poponuza bakıyor olduğu için durduğunuzu ve döndüğünüzü gördüğünde gayr-ı ihtiyari bakışlarını yüzünüze kaydırıyor bişey diyeceğiniz beklentisiyle)
hiçbişey söylemeyin; sadece olanca nefretiniz, öfkeniz ve "seni şimdi şuracıkta öldürürüm şerefsiz" bakışlarınızla adama dimdik bi şekilde bakmaya başlayın. ilk bikaç saniye ne olduğunu anlayamıyor, şapşallıyor... her an bi laf söyleyeceğinizi bekliyor... bikaç saniye boyunca bu durum sürdüğünde; işte tam o anda huzursuzlanmaya başlayıp bakışlarını kaçırıyor;
"ulan niye konuşmuyor bu karı", "ulan niye bu kadar psikopat bakıyor", "lan deli mi acaba" filan gibi düşüncelerini yüzünden okuyabiliyorsunuz o an... salakça etrafa bakıyor içinden sizin bi an önce gitmenizi ister bi sabırsızlıkla... başına bi bela geleceğini hissediyor. ufak ufak yusufla selamlaşıyor...
dik dik bakmaya devam edin; dönüp tekrar bakacak. ama bu sefer "erkek" damarı kabardığı için, "ne korkucam lan bi karıdan" düşüncesiyle bakacak. kendine onu telkinlemeye çalışacak ama gözlerindeki korkuyu çok net seçebiliyor olacaksınız hala...

o size korku dolu gözlerle bakmaya devam ederken, siz onu iyice ezmiş olmanın manevi tatminiyle yavaş yavaş dönüp yolunuza gidin. ama öyle yavaş gidin ki, huzursuzluğu biraz daha sürsün. bilsin ki en ufak bi hareketinde, sözünde dönüp; biraz önce sıyrıldığını hissettiği belanın içine atacaksınız onu...

bu benim her seferinde uyguladığım ve %100 verim aldığım bi yöntem. tacizine sözle karşılık verdiğinizde sizinle laf dalaşına giren it çok var ama, daha bu yöntemi uygularken (bakarken dik dik) "ne bakıyosun" diyen yüzsüz çıkmadı... hoş çıksaydı da "sen gayet iyi bilirsin niye baktığımı" derdim aynı psikopatlıkla...

ha tabii keşke adam gibi toplum olaydık da, polise şuna buna haber verdiğimizde ilgilenilseydi bunlarla.
kocasının tekme tokat dövdüğü kadını bile şikayetçi olmaması için (zaman zaman tehditvari ifadelerle) "ikna" edip, evine yollayan bir polis teşkilatımız var... sözlü tacizle mi ilgilenecek?
aylakmadam aylakmadam
böyle toplumcanak içinde olduğumuz, ciğerimize sinmiş eylem... ve tabii karşılığında susmak da...

sabah saatleri, taksim otobüsü... yanımda genç, güzel bir kadın... ben yaşlarda, havalı...
arkamızdaki koltuklarda bi çift kavruk yurdum krosu... (bu krolar durakta otobüs beklerken bana yalana yalana bakmış ve rahatsız etmişlerdi)
oturduk, uyku sersemiyim zaten. taktım mp3 çaları, devam...
sırtımda, belimde rahasız edici darbeler... (hayvanat, arka koltukta dizleriyle ön koltuğun sırtını tepeliyor yerleşmek bahanesiyle, aldırmıyorum)
birazdan yanımdaki kız, arkaya dönerek bağırmaya başlıyor. kulaklığı çıkartıyorum...

"arkadaşım, dizlerine sahip olur musun, rahatsız oluyorum" demiş
arkadaki hanzo da diklenmiş, terslenmiş... kızla hırlaşmaya başlamışlar...

o esnada adamın çok dik ve "bak döverim seni" ses tonuyla kadına "aptal karı" "git başka yerde aran" "kendini mi göstermeye çalışıyorsun otobüse" diye hırladığını duydum... hatta bi ara kızın sırtını dayadığı ön koltuğa vurdu filan adam. kız da (helal olsun!) çatır çatır verdi cevaplarını... ne var ki hınca hınç dolu otobüsten yavaş yavaş memnuniyetsiz sesler yükselmeye başlamıştı...

"biz de senden rahatsız oluyoruz, kapasana çeneni"
"bu ne ya car car, bi susmadı kadın"
buna benzer şeyler...

kız dönüp herkese ayarını verdikten sonra telefonla polisi aradı. (bu arada adamı alıp arkaya oturttular)
uzun uzun ilgili kişiye ulaşmaya çalıştıktan sonra, ilgili polisi buldu ve derdini anlattı.

bu esnada konuşmayı dinleyen otobüs iyice dellenmişti... kıza açık açık hırlamaya sonra bağırmaya başladılar...

"derdin ne senin be, gitti işte arkaya çocuk"
"ne büyütüyosun, televizyonlara mı çıkmak senin derdin"

kız dönüp yapıştırverdi
"ben televizyonda çalışıyorum zaten"

ama giderek yükselen tansiyon... of... bi kadın avaz avaz bağırmaya başladı
"gelsin polisler, ben şahidim... çocuğun hiçbir suçu yoktu!!!"
aradından kalabalıktan uğursuz bi gürültü yükseldi... hepsi kıza yiyecekmiş gibi, tiksinerek bakıyorladı ve avaz avaz bağırıyordu herkes...
kız da karşılık verirken bağırmaya başladı... 1-2 kişi kızın üstüne yürüdü tehditle... resmen bir linç başlayacaktı sanki az sonra...
ama kız bi adım atmadı geri...

hayretler içindeydim... bu toplumun parçası olduğum için, bu insanlarla (üstelik kadın-erkek, genç-yaşlı, herkes!) aynı havayı soluduğum için utandım, utandım...
kalkıp bişeyler söylemek istedim ama kız aslan gibi, panter gibi savunuyordu zaten kendini... bi ara "siz nerden biliyosunuz, benim yanımdaki şahit işte" diye bağırırken kafa salladım sadece...

tacizci itler e6 dan çıkar çıkmaz indiler,
sonra da polisler kesti otobüsün yolunu, kız indi, arkasından herkes küfür, kıyamet... kızı polislere bırakıp yola devam etti otobüs...
müteakip 10 dakika boyunca herkes ama herkes bir ağızdan kızı kötüledi otobüste, aşağıladı, küfretti...

dayanamadım artık 10 dakika sonra yavaşça ayağa kalktım... herkese baktım öylece... gayr ı ihtiyari susup bana döndü tüm otobüs

"o kadın gerçekten tacize uğradı" dedim teker teker hepsinin yüzüne bakarak, sakince... tık çıkmıyordu...
"o koruduğunuz adamlar, ta otobüs durağındayken beni de taciz etmişlerdi. otobüse bindikten sonra da o kızı ettiler... haklıydı o" dedim

"bundan sonra lütfen tam bilmediğiniz şeyleri yargılamayın" deyip bıkkınlıkla indim otobüsten...
hala kimse konuşmuyordu...

utandım... ne diyeyim ki...
kadınlı erkekli bi güruhun, resmen modern bir "vurun kahpeye" temsiline şahit oldum bugün...

....

bu ülkeden bazen gerçekten çok fazla nefret ediyorum
meyzen meyzen
taciz denildiğinde sadece cinsel içerikli fiziksel ve sözlü taciz anlaşılmamalı; zira tacizin en genel tanımı "bir bireyin başka bir kişi ya da kişiler tarafından haklarının hiçe sayılıp rahatsız edilmesi, kişisel sınırlarının zorlanması ve ihlal edilmesi"dir.
dolayısıyla üç çeşit taciz'den bahsedilebilir:
1. fiziksel
2. sözlü
3. duygusal

ayrıntılı bilgi için: hayatadokun
karyatid karyatid
derler ki ramazan günahları azaltır. insanlara çekidüzen verir. ama insan şeytani bir varlık; dinmiş, ramazanmış onu bırak insanlıkmış bilmiyorsa ne yapsa yeri değil mi?
erkekler ellerini bir tohum ekmek, bir tarlayı kazmakta kullansa ortalık yeşil olurdu. ya da çöp toplasaydı, türkiye en temiz sokaklara sahip ülke.
ama bizim er kişiler öyle mi? gece 24' ü geçtiyse o kadın okşanmalı, okşayamazsan da ellerinle yanından geçerken ona dokunmalısın. 24 den sonra kadın kısmı zaten erkek aramak için çıkıyor sokağa. tövbe yarabbim.

gece yarısı elleri insani temizliğe sahip olamamış yaratığa sesleniyorum. sadece ailecek yürüyorduk. 3 kadın 24 den sonra erkek aramak için çıkmadı yola. o pis ellerini sokardım senin gereken yerlerine ama o zaman bende senin gibi tacizci olurdum. şeytanların taciz etsin seni, kızgın demirlerle.

al bir de tanım: taciz kadını elle, lafla , bakışla yanlış yer, zaman ve uygunsuz bir şekilde rahatsız etmektir.
aylakmadam aylakmadam
çocukluğumda, hatırlayabildiğim zamandan itibaren (5 yaş civarıdır bu heralde) defalarca maruz kaldığım eylem.
kimler yok ki? eski bir aile dostumuzun kocası (50 yaşlarındaydı), komşumuzun oğlu (taş çatlasın 17-18 yaşındaydı), bir akrabamız olan dede (70 yaş civarı)... hemen ilk aklıma gelenler bunlar... daha da vardır...

allahtan annem uyanık bi kadındı, tabii öğretmenlik de var serde. pedagoji eğitimi filan almış; psikolojimi bozmaksızın, tatlı tatlı işlemişti bana.. tanıdığımız veya tanımadığımız "abi"lerin, "amca"ların bedenime beni rahatsız edecek şekilde dokunmaları halinde sessiz kalmamamı, hemen orayı terketmemi, kendisine anlatmamı filan...

terkettim oraları, evet... o komşu oğlunun beni sıkıştırdığı apartman boşluğunu, aile dostunun dükkanını, dedenin evini filan... ama hiç de söylemedim anneme...

neden bilmiyorum, suçlu hissettiğimden değil halbuki. büyük cıngar çıkacağını hissetmiştim sanırım söylersem. adamların yaptığının ağır arıza bişey olduğunun farkındaydım. kendimi zarar görmüş de hissetmedim hiç. belki de bu yüzden olayı dillendirmedim...

cazgır bi çocuktum. asla pasif bi tip olmadım. ailesi tarafından "ensesine vurulup lokması alınan" bi çocuk hiç olmadım. belki de bu yüzden zarar görmüş hissetmiyorum...
"bana bişey olursa" endişesiyle veya suçluluk duygusuyla değil; olay çıkmasın diye sustum.. zaten bizim çekirdek ailemizde hep kavga, hep hır gür, hep fırtına vardı...

dediğim gibi; bununla ilgili hiç zarar görmüş hissettiğimi hatırlamam... belki de bilinçaltına ittirdiğim etkileri olmuştur... o kadarını bilemiyorum.

daha sonra laf arasında çok sohbet ettim kız arkadaşlarımla bu konularda.
şu bir gerçek ki; her ne kadar sakınırsanız sakının, bir taciz gerçeği var bu toplumda... bir kız arkadaşım yok ki, çocukluğunda bir "abi"nin, bir "amca"nın tacizine uğramamış olsun...

benim sadece bacaklarımı ellediler ve okşadılar. ben ise maruz kaldığım şeyi hissedip ortamı terkettim.
ama benim yaptığımı yapamamış bir sürü kız varmış... içlerinde ensest mağdurları da var. azımsanamayacak boyutlarda...
üstelik taciz sınırlarını aşıp tecavüz boyutuna (tecavüz illa penisin vajinaya girmesiyle olmaz malumunuz. o vajinaya, dahası anüse türlü şey sokulabilir) geçenler de var...

sadece kızlar da değil. biz kız kıza konuşabildiğimizden biliyorum bunları... ama mesela birkaç yıl önce annemden öğrendiğim gerçek dumura uğramama sewbep olmuştu;
beraber büyüdüğüm yaşıtım, bir aile dostumuzun oğlu. üstelik şu an bir subay.
çocukken bir inşaatta tecavüze uğramış...

bu şekilde bilmediğim, bilemediğim ne örnekler var.

eski bir sevgilimin öz annesi tarafından "rahatsız edici" olarak nitelediği dokunuşları ve öpücükleri... adam annesiyle 7 yaşından beri kucaklaşmıyordu bu yüzden... öz annesinden korkunç bir öfkeyle nefret eden tek adamdı tanıdıklarım içinde... ateşler çıkardı gözlerinden annesi hakkında konuşurken!

bir başka eski sevgilimin, öz babaannesi vesilesiyle mastürbasyonu keşfedişi... sözde "rahat uyuması" için, uyku öncesi yapılan bir çeşit "masaj" olarak!

çok rahatsız edici, çok sert değil mi?

öyle... ama içinde bulunduğumuz toplum işte bu... al, bu işte!

boşuna yırtmadım kıçımı yıllarca ben "özgür cinsellik" diye... "cinsel devrim" diye!

bir toplumu sözde ahlaksal baskılarla çevirirseniz, yetişkinler arası cinsel ve duygusal ilişkilere toplum baskısı faktörünü dayarsanız, onları tabulara ve kurallara boğarsanız, elinizde bu kalır;
vıcık vıcık sapkınlık ve hastalık akan, tacize, tecavüze, enseste boğulmuş bir toplum!

üstelik hepsi de gizli kapaklı!

taciz ve tecavüze bulanmış halde yaşıyoruz; ama bunun hakkında hiç konuşmuyoruz!
ben ki bir metropolün sosyo-ekonomik olarak üst tabakasında doğup yetişmiş insanım. ben ki; batılı aile kızıyım. yaşadığım şeylere bak!

bi de bunun iç anadolusu, doğu anadolusu var... tasavvur dahi edemiyorum; mideme kramplar giriyor düşündükçe!

neyse. böyle bişey işte. bok gibi bişey.
1 /