televole

dünyayı kurtaran adam dünyayı kurtaran adam
televole ve yarışma programları 90'ların sonunda türk televizyonculuğunun bildiğiniz rezaletidir aslında.

90'ların sonunda medya patronları nakit açısından sıkışık oldukları için o dönemde masraf yapmaktan çekiniyorlardı. halka dizi açısından da fazla bir yapım veremedikleri için yayın saatlerini bir şekilde doldurmak zorundaydılar. bu dönemde olaya can tanrıyar veya mehmet ali erbil, güner ümit gibi isimler girdi. gerçi güner ümit ve mehmet ali erbil zaten bir dönem yaptıkları rezaletlerden isimleri hatırlanıyordu ama elden fazlası gelemedi.

can tanrıyar olaya çok güzel girdi. televole markasını show tv ve kanal d isimli iki farklı kanala verdi. iki kanal gerçeği bizde diğeri sahte tartışması gibi bir yüzeysellikle bile vakit geçiriyordu. sadece iş pazartesi yayınlanan televoleler ile bitmiyordu. diğer günler isimleri değiştirilerek tekrardan aynı görüntüler izleyicilerin önüne servis ediliyor, pazar günü ise programın ismi pazar keyfi oluyordu.

yarışma programlarını sunan sunucularımız ise akşam haberlerinin bittiği 20.30 gibi zamanlarda bolca reklam süslü programları ve telefonla canlı yayına katılan izleyicilerle muhabbeti uzun tutarak 00.00'a kadar programı devam ettiriyorlar ve halkın resmen televizyondan uzaklaşmasına neden oluyorlardı. çok iyi hatırlıyorum, hababam sınıfı veya tosun paşa gibi filmler bile bazen bu magazin programlarının yayın saati için piç ediliyor, 45 dakikalık bölümlerden oluşan kesitlerle izleyicinin önüne konuluyordu. sonradan ortaya çıkan dizi furyası ile televolelerden ve saçma yarışma programlarından bir nebze de olsa kurtulduk.

yaz ayları televizyoncular için zorlu bir dönemdir. dizi sektörü tatilde olduğu için genelde dizi yayınlamak zor olur. dikkat edilirse bu tip magazin programları gül gölge'nin sunuculuğunda ve yarışma programı formatı adı altında saçmalık ile de mehmet ali erbil'in kumar tutkusu nedeniyle kıbrıs otellerinde devam ettirilir. sonrası malumunuz don indirmeler de görülür, türlü abukluk sabukluklar da. kişiler değişse bile zaman aksa bile televole kültüründen bir kurtulma gözükmuyor ufukta. hakkımızda hayırlısı!
bu başlıktaki 31 giriyi daha gör