the end of the fucking world

20 dakikalık yeni netflix dizisi.

konusu;
james 17 yaşında bir ergendir ve psikopat olduğunda da fazlasıyla emindir. sürekli değişen ruh hali, hiçbir şeyi umursamaması ve soğukluğu bu düşünceye onu itmektedir. şimdilerde de bir insanı öldürebilecek kadar güçlü olduğunu düşünmektedir. aklında ise ilk cinayeti için harika bir seçim bulunmaktadır.
alyssa da 17 yaşında bir gençtir ve okula yeni gelmiş olan aksi ve havalı bir kızdır. insan doğasına aykırı davranmaktadır ve okulda oldukça popülerdir. fakat kendisini buraya ait hissetmiyordur. james ile karşılaşınca ruh eşini bulmuş olduğuna inanır.
başrollerinde black mirror'ın son sezonundan tanıdığımız alex lawther ve the lobster'daki rolüyle aklımızda kalan jessica barden'ı izleyeceğimiz kara mizah yüklü dizinin ilk sezonu 8 bölümden oluşacaktır.

trailer;



aşırı garip bir dizi.
2 bölümü birden izledim ama neden izledim bilmiyorum. şimdi üçe geçicem izleyesim var ama anlamadım neden izleyesim var. deliler amk


edit: başladığımla bitmesi bir oldu dizinin. vay amk

dizi netflix - channel 4 ortak yapımı.

c4, black mirror gibi utopia gibi ciddi anlamda kaliteli ve tarzı olan dizileri yaratıp sonra onları saçma bir şekilde iptal eden garip bir kanal. aynı şekilde bu dizinin de bir tarzı var, o ingiliz absürt kara mizahını bünyesinde barındırıyor ve bir de üstüne harika müzikleri var. yarın öbür gün c4 çıkıp bu dizi iyi oldu ben bunu iptal ediyorum netflix tek başına devam etsin diyebilir.

dizi iyi, kendini izletiyor. zaten sekiz bölümden oluşan ilk sezonun toplam süresi de bi' godfather ya da bir yüzüklerin efendisi filmi kadar. yani bir oturuşta izlenir. ama tutup da bu diziye sağda solda izlediğim en iyi diziydi, hayatımın dizisiydi, tarihte bundan iyi dizi yok diyen insanlar görüyorum. bu insanlar bir an önce tck'nın 207/1 maddesi kapsamında yargılanıp haklarında gerekli cezai işlem uygulanmalı. çünkü yok öyle bir şey. bu dizi tüm dizi tarihini geç kendi dalında dahi son birkaç senenin en iyi dizisi değildir. o seviyeye gelmesi için çok fırın ekmek lazım.

çok tuhaf, enteresan bir dizi. saçma salak bir şekilde izletiyor kendini. izlerken ben neden bunu izliyorum diyorsun ama izlemeden de duramıyorsun. değişik bir büyüsü var. 20'şer dakikadan 8 bölüm zaten ilk sezon. çerez niyetine izleniyor.

ayrıca müzikleri muazzam. özellikle buna bayıldım:




ayrıca alyssa'yı oynayan kız nasıl 25 yaşında olur lan? o 25'se ben 62 falanım herhalde...

incelemesi yapılmış dizi.

vala güzel dizi ya, burda gördüm izledim.
karakter değişimleri, gelişimleri falan bu kadar olur yani.
şu kızın babası baya olmak istediğim adam. sonra bozdu büyüyü ama öyle olunca böyle oluyor diye bir gerçek var.

diziyi beğenmeyenler için bile güzel bir liste.

open.spotify.com

bence harika bir diziydi. senaryosu, kurgusu, soundtrack seçimi muazzamdı. umarım 2. sezonu da gelir.

(bkz: lise dizileri)

çok tatlı, ilginç bi dizi. netflix yapımları harika oluyor gerçekten. black mirror, stranger things derken bu da bitti 2 gecede. aynı konseptte başka oyuncular ve başka konularla 2. sezonunun ve fazlasının gelmesini istediğim 20 dakikalık bölümlerden oluşan mini dizi. çok güzel."everyone has a reason for how they behave."

"insanlar cevap olamaz, yeni sorular yaratırlar."

çogzel dizi lan, öyle hemen bir çırpıda bitiveriyor izleyin keyif alacaksınız.

hakkında yazılmış psikanalitik bir okuma için; `https://dergipark.org.tr/tr/pub/ayna/issue/49175/420839`

yeni sezonu yayımlanmış olan dizi. henüz kimse izlememiş sanırım. ilk sezondaki karakter gelişimleri ve müzikleri çok güzeldi. hafta sonu şöyle yağmur falan yağsa da bari birkaç saatte izleyip bitirsek.

dileğim gerçekleşti üstelik aynı oyuncularla. yeni bitirdim ve gerçekten çok güzel olmuş diyebilirim. tabii böyle dizileri her gün tek tek izlemek lazım ama işte 2-3 oturuşta falan bitti 2. sezon. gene de güzeldi.

spoiler------------
-what about bonnie?
-fuck bonnie!

diziyle ilgili değil de ingiliz aksanıyla ilgili büyük sorunlarım var. gerçi diziyi de beğenmedim orası ayrı. ama beğenmememdeki en büyük etken aşırı baskılı kullanılan aksan sanırım.
ya kardeşim elin amerikalısı ne güzel "vat" demiş "what" için bunu niye "voğaa?" diye okuyonuz aq? işte bunun için sitelerde "english" seçince amerikan bayrağı çıkıyor çünkü aksanınız bokum gibi. ya aslında kızdığım için böyle diyorum ingiliz aksanını biraz biraz severim ama bu kadar göze batırıldığı zaman deliriyorum. abi kız dakikada bir "voğaa, voğaa, voğaaaaaaaa" diyo bi koyucam ağzına şimdi.