the exorcist

1 /
zeus zeus
sonradan tekrar çekilmiş olan gelmiş geçmiş en korkutucu film diye anılan, şeytanın bir masum kızın ruhunu ele geçirmesini ve onu kurtarmaya çalışan rahipleri ve kasaba halkını konu alan film...
eski versiyonun daha korkunç olduguna dair duyumlarımız var

(bkz: ring)
(bkz: daha fazlasını iste)
greeen greeen
tarihin en iyi korku filmi seçilmiş olmasına bir türlü anlam veremediğim dandik komedi, bazı sahneleri resmen koparır, genel olarak izlemekse epey bir sabır gerektirir, felaket bayıcıdır
lethe lethe
linda blair'in kafasının 180 derece döndüğü ve yatağının havalandığı sahnelerin sinema dünyasının "en ürpertici film sahneleri" listesinde yer aldığı film. *
easy company easy company
hayatımın filmi. safkan korku filmi. kelime anlamı şeytan çıkaran, kötü ruhları kovan.
ilk kez ilkokulda evde yalnızken karanlıkta izlemiştim. (kafamı zikiiim) öyle bir işlemişki içime bugün izlesem gece ışıklar kapalı uyuyamam.
2. ve 3. sü de çekilmiş olmasına rağmen onlarda bi numara yoktur. hatta türk versiyonu bile çekildi. lakin yakında asıl devam filmi çıkacaktır (exorcist-the beginning) ki fragmanlarından yaracağı belli. bir yüzüklerin efendisi'ni böyle hasretle beklemiştim bir de bunu bekliyorum.

edit:exorcist the beginning de kolpa cikti
böcek böcek
ikiye karşı iki oyla gitmeye karar verdiğimiz film idi zamanında.filmi isteyen ikilinin 3,5 nidalarıyla, muhalefetteki ikilininse karın ağrılarıyla sinemadan çıkmasına sebebiyet vermiş film.bana 2 gün boyunca uyumadan önce hatim indirtmiş film.evet film.zira korku filminden korkmam için korkutucu olmasına bile gerek yoktur,pek bi tırsarım.
(bkz: cnbce deki cola reklamı yüzünden yerinden sıçramak)
(bkz: bilmem anlatabiliyor muyum)
viola viola
asıl versiyonunda kızın merdivenlerden ters bir şekilde örümcek gibi yürümesi gibi sahneler vardır. çok korkunç olduğu için çıkartılmış öyle yayınlanmıştır. geçtiğimiz senelerde (senesini hatırlamıyorum) de bu sahneler eklenerek gösterime girmiştir.
orcinus orca orcinus orca
sinema salonunda toplam 8 kişi izlediğimiz ve nedense kahkahaların eksik olmadığı film.kahraman bir pederin kendi hayatını feda ederek şeytanı çıkarmasından sonra ise içgüdüsel olarak nas suresini okuduğumu itiraf etmeliyim.
zehirli mantar zehirli mantar
yerli versiyonunu hummalı araştırmalar sonunda bulduğum,"dünyayı kurtaran adam" kadar iddalı bir film,ayrıca yerli exorcist'i sevenlere drakula istanbulda'yı da tavsiye ediyorum
orbit surfer orbit surfer
henüz goldmax'te izlediğim film(hep böle aciyip filmler koyarlar zati). constantin'i tam izlemesem de aynı ayarda diyebilirim. tabi teknoloji farkı var.

*spoiler* ayrıca filmde kızın dil hareketlerine hasta oldum. *spoiler*
chixculub chixculub
filmi varsa neden kitabını okuyayım demeyin; kitabını da okuyun. gerek filmi olsun gerek kitabı olsun tek kelimeyle "şaheser" die nitelendirebiliriz the exorcist'i ya da türkiye'de bildiğimiz adıyla şeytan'ı. önce insanımızın az bildiği kitabı ile başlıyayım isterseniz.

kitap william peter blatty tarafından yazılıp ilk kez 1971 yılında basılmış. blatty kitabın konusu olan şeytan çıkarma ayinini ilk kez 1950 yıllarda üniversitede duyduğu 1949 yılında maryland ve missouri eyaletlerinde yaşanan ve yerel gazetelere konu olan şeytan çıkarma ayini olaylarından etkilenerek kaleme aldığı düşünülüyor. bahsi geçen oalylarda kurban kitabında ki gibi bir kız çocuk değil aksine bir erkek çocuktur. kitabında bir kız çocuğunu seçmesi muhtemelen kitabın ve filmin ilgi çekmesinin nedeni diyebiliriz. zira büyük günahları bir oğlan çocuğu üzerinden anlatmak o kadar da kolay bir iş değil. kaldı ki çoğumuzun beyninde dişil bir birey şeytan için daha çekici bir hedeftir. kısaca günahlar, dişi, şeytan ayrı ayrı çekicidir.

kitap oldukça kolay bir dile sahip, akıcı bir anlatımla tadına doyulmaz bir okuma keyfi veriyor insana. zaten filmi izlemişseniz çaubak bitireceğinizi göreceksiniz. bu yüzden kesinlikle okuyun. konu filmde de olduğu gibi; ki senaryoyu da yazar blatty yazmıştır; küçük bir kız çocuğunun bedenine yerleşen bir iblis'in kıza ve ailesine çektirdikleri, dini bir takım zırvalıklar ve şeytan kovma ayini diyebiliriz kuşbakışı. ama işin detayına indiğimizde yaptığı başarılı filmlerle şan şöhret sahibi işi başından aşkın bir annenin vakit ayırmadığı eşinden boşanması ardından yine vakit ayırmadığı kızını şeytana teslim etmesinin yarattığı bunalım, kendini suçlayışlar var kitapta. sadece bu kadının değil kitaptaki herkesin kendini suçlayacağı günahları ve hataları var ve bu durumda minicik bir kız çocuğunun bedenine girmiş arsız bir iblis bir ayna gibi bu hata ve günahları insanların yüzüne vuruyor. fakir bir dünyada yetişip bir cizvit rahibi olan damien karras'ın annesinin yokluk içinde ölmesinden kendisini sorumlu tutması gibi ya da hasta kızı elvira için uyuşturucu veya uyuşturucu temin etmek için para veren uşak karl engstorm'un eşine kızlarının öldüğünü söylemesi gibi hatalar ve günahlar bunlar. bunun dışında küçücük bir bedeni kurtarmak için sarfedilen onca çaba var tabii ki. bu çabalar sonunda iki değerli rahibin ölümüyle sonuçlanıyor kitabın sonunda.

gelelim filme;
kitap haliyle satış rekorları kırınca filminin yapılması kaçınılmaz oluyor amerika'da. kitabın yazarı william peter blatty senaryoyu yazmış, william friedkin yönetmiş bir dolu iyi oyuncu da oynamış. kim mi bu oyuncular teker teker öğrenelim:

peder damien karras : jason miller
chris macneil : ellen burstyn
peder lankester merrin: max von sydow
dedektif william f kinderman: lee j cobb
sharon spencer: kitty winn
burke dennings: jack macgowran
regan teresa macneil: linda blair

yazar william peter blatty 1950 yılında tvde katıldığı bir yarışma programında 10 bin dolar kazanınca kendisine sorulan " napcan lem bu parayı" sorusuna "yazıcağım roman için kullanıcam" demiştir ve ortaya bu kült kitap ve film çıkmıştır. filmde küçük raggs'in bedenine giren iblis'in adı pazuzudur. falan fıstık.
undeadtr undeadtr
lise yıllarında sinemada full versiyonunu izlediğim ve asla unutamadığım film.sınıftan iki arkadaşla gitmiştik ve sınıfın yarısını orda bulmuştuk bi de 20 kişilik ilkokul kafileside salondaydı filmin ilk yarısı kendimizden emin bir şekilde korkmuyoruz ayaklarına girmiştik ama ilk yarının sonunda küçük kız kafası ters dönmüş bi şekilde örümcek gibi merdivenlerden inince ömrümün en tırsak anını salondakilerle beraber yaşamıştım büyük bi çığlıkla aaaaaaaaa ananı....................s........... aaaaaaaaaaa diye bağardığımı hatırlıyorum ikinci yarıya gayet ciddi girmiştik o kadar tırstıkki film arasında sadece o neydi lan olm bu ne böyle gibi şeyler söyleyebilmiştik bi kaç hafta da nas felak sureleri okumadan uyku tutmamıştı o kızın suratı o ses insanın aklından kolay çıkmıyor ama sırf kan ve vahşetten ibaret olan korkunç değil tiksindirici filmleri gördükçe bi zamanlar harbiden korkmuştum deyip izlerim bu filmi.
1 /