maveraünnehirli komutan ve hükümdar. timur i̇mparatorluğu'nun kurucusudur.
timur'un ermeni çetecileri cezalandırması
asya'nın sağlam kalelerinden biri sayılan sivas müstahkem mevkiindeki kuleler, istihkamlar bu şekilde birer birer kayboldu ve timur'un tahmin ettiği gibi kuşatmanın tam on sekizinci günü kumandan malkoç bey, galiplere sığınmak çaresizliğini hissetti. timur –birkaçı dışında- müdafaada bulunanlara dokunmayacağını vaat etti. aynı zamanda erzincan ve kemah tarafından türk köylerini yakarak, yüzlerce köylüyü öldürerek sivas'a gelmiş ve şehrin savunmasına iştirak etmiş olan çeteci ermenileri de mutlaka cezalandıracağını söyledi.
silahsız insanları öldürmekle, günahsız köyleri yağma etmekle ve sivas'ta timur ordusuna ok atmakla şüpheli olan bu 4 bin süvari, timur'un huzurunda kümelendiklerinde, timur onlara,
öldürmek iyi midir, diye sordu.
korkudan cevap yok. timur devam etti.
i̇yi olmasa öldürmezdiniz. bebedeki çocukları kıtır kıtır kesmezdiniz. yapmaktan hoşlandığınız bir işin size de yapılması caiz değil midir? kendinize iğneyi sokmadan başkasına çuvaldızı sokmamalıydınız. mademki halt ettiniz, şimdi siz de çuvaldızın nasıl can yaktığını öğreneceksiniz.
timur emrini verdi.
teröristler onar kişilik gruplara ayrıldılar. hepsinin başları iple bacakları arasına sıkıştırılmıştı. gruplar çukurlara dolduruldu. çukurlar dolunca üzerlerine tahta örtüldü. tahtalar da toprakla kapatıldı. timur, türk'e zulmedenin sonunun bu olduğunu söyledikten sonra, tarihe yazılan şu sözleri söyledi:
bir gün tarihçiler bu yaptıklarımı biçimsiz kelimelerle yazacaklar ve beni ayıplayacaklardır. fakat onlar kuru kamışı mürekkebe daldırıp akıllarına geleni çiziktirenler, 4 bin değil, 4 kere 100 bin değil, 400 bin kere 100 bin baldırı çıplağın bir türk'ün aşık kemiğine değmeyeceğini bilseler ve benim yanmış türk köyleri, kazığa vurulmuş türk kadınları, duvarlara mıhlanmış türk çocukları önünde ciğerimin nasıl yandığını sezseler biraz insaf ederler, beni kötülemezler!
demir demektir. "temur" şeklinde de kullanılır.