dün paylaştığım haberin ana kaynağı sabah paçavrasıydı. paçavraya ve benzerlerine tıklamayayım diye haberin orijinaline bakmamıştım. meğer olay benim burada paylaştığımdan çok çok daha ilginçmiş.
birincisi, torbacı narkotik polisi 30 ekim 2021'de yakalanmış. kullandığı araç savcıya aitmiş ama akp'nin hakimler ve savcılar kurulu adamı açığa almak için tam 6 ay beklemiş. çete elebaşı savcının tutuklanması için ise 8,5 ay beklemişler.
başka? uyuşturucu çetesinden bir değil dört tane narkotik polisi çıkmış.
bitti mi? tabii ki hayır. "terör savcısı" bir de
fetö borsası kurmuş. fetö borsasının ne olduğunu hatırlayanlar el kaldırsın. diyelim ki sen fetöcüsün, senin hakkında hazırlanmış bir soruşturma var. fetö borsasının elemanları adama giderek diyor ki "senin hakkında soruşturma var. şu kadar para bayılırsan seni soruşturmadan çıkarırız. bayılmazsan şu kadar cezan cepte... sonuç olarak da parayı verenin dosyaları kapatılıyor, vermeyen içeri atılıyor. kısacası paralı fetöcüler münasip bir ücret karşılığı aramızda gezdirilirken parasızlar içerde sürünüyor. e biz fetöyü bildiğimiz kadarıyla bunların çulsuz tayfası zaten militan değil. onlar yıllarca erduğan'ın götünün kılıyık, hocaefendinin paspasıyık diye ortada gezip bankasya'ya para yatıran, zaman'a ve sızıntıya aboone olan, örgütle başka bir ilişkisi de olmayan tipler.
dünkü soru ise ortada duruyor. bu savcı kaç polise bu işi teklif etti. dört polise teklif edip dördünden de olumlu cevap aldıysa oturun bunun anlamını düşünün. yok daha fazla polise teklif etti ve sadece dördünden olumlu cevap aldıysa diğerleri yine bokun içinde kalıyor. biri de işini yapmamış oluyor.
e ne olacak ki? bunların en üst derece sorumlusu olan sülü'nün birlikte poz vermediği bir tane mafyacı, bir tane uğursuz, blr tane şerefsiz mi var? çürümenin, organize leşliğin zirvesinde, ortalığı bok kaplamış bir ülke burası.