trafik sigortası

14 yıllık ehliyet sahibiyim ve türkiye sınırları dahilinde kayıtlara geçmiş hiç bir kazam yok. buna rağmen geçen yıl 315 tl ödediğim trafik sigortam için bu yıl aldığım teklifler 700 tl civarlarında.
sigortacı arkadaşıma sordum birader ne iş bu diye şöyle izah etti:
1. kaskolarda olduğu gibi trafik sigortalarına da eşdeğer parça kullanma zorunluluğu getirildi
2. aracın kazadan dolayı yaşadığı değer kaybı da sigorta kapsamına alındı

bi de şu var, polis çağırmadan kendi aranızda karşılıklı tutulan kaza tutanaklarının art niyetli kullanılması. yurdum insanındaki aman kaskom bozulmasın mantığı nedeniyle tutanakları hep trafik sigortasına yüklenecek şekilde tutması neticesinde sigorta şirketleri zarara uğramış ve primleri hoplatmıştır.

bir yıl içinde kaza yapmadım ve bu sene yüzde 40 zamlı yeniledim baya geçirdiler millete.

yakın zamanda ödeme sırasının bana geleceği sigorta. 22 yaşındayım araç sahibi olmada ikinci yılım kaza yok ilk yıl 18 yaşındaki araç için 600 lira ikinci yıl başka şehir ve 9 yaşındaki araç için 350 tl ödedim. aynı şekilde en boktan kasko şirketine 800 liraya kasko yaptırdım.

anlaşılan kasko fiyatına zorunlu sigorta yaptıracağız bu sene, öyleyse hepinizin zamına korum zamcık herifler.

sigorta firmaları üzerinizde işini görürken , devletin kollarınızdan tutup ona yardımcı olduğu bir tür sigorta.

herşeyi bildiğini sanan ama zorunlu trafik sigortasının teminatlarının devlet tarafından belirlendiğini ama primlerin serbest bırakıldığını bilmeyen kişileri görmemizi de sağlayan sigorta türü.

dolara euro'ya nazire yaparcasına kur içinde olan sigorta. dün yaptırdığım sigortada geçen senenin 3 katına yakın para verdim. artık trafiğe çıkmak daha bir göt ister oldu vesselam.

sarayların, suriyelilerin masrafları nasıl çıkacak? kimden çıkacak? elbette bizden. vermeye devam edin akepeye! olmadı bide başımıza kral eyleyin rte yi tam olsun.

özellikle gençlerin kendi başına taşıt alma hakkını engelleyendir. 1500 tl lik scooter a 3000 tl sigorta primi çıkaran sistemde bir bokluk vardır. hadi aracın değerini geçelim, vatandaşın gelir durumuna oranla soygundur.

"gelin lan bu pazar hayvan gibi millete çarpalım" diye düşündüren sigortadır.
teklif ettikleri fiyattan böyle bir sonuç çıkıyor çünkü.

ayın 25 günü beylikdüzü'nden mecidiyeköy'e kadar metrobüsle gittim. gördüğüm kaza sayısı 4, hasar en fazla 4500 tl. yolun trafik hacmi en az 30.000.
gelin bu rakamları yıl boyu günlük ortalama kabul edip basit bir hesap yapalım:
sigorta şirketinin gideri: 4x4500x365=6.570.000 tl
sigorta şirketinin geliri: 30.000x1200=36.000.000 tl

yönetim ve personel giderlerini 36 milyondan çıkardıktan sonra dahi hatrı sayılır bir para var.

bu sadece e-5 için yapılmış ayak üstü basit bir hesap. türkiye'nin diğer illerinde sigorta primi/kaza oranı daha düşük ve trafik hacmine bağlı olarak daha az kaza yaşanıyor, ancak izmit ve sakarya özel durumlarını eklediğimizde hesaplamamızın ülke çapında geçerli olacağını kabul edebiliriz.

doğrusu zorunlu trafik sigortası olmalıdır. fakat bu doğruluk 2016 yılı başı itibariyle hem mantığın hem de hukuk düzeninin ziyadesiyle dışında kalmaktadır.

şöyle ki; devlet (yasa koyucu) tarafından bir özel hukuk ilişkisinin zorunlu hale getirilmesi kuşkusuz kamu düzeni saiki ile mümkündür. fakat bu zorunluluk beraberinde sınırlar getirmeli, bu ilişkide tüketiciler (zorunda kalanlar) ile ilgili kuruluşlar (sigorta şirketleri) arasındaki dengede tüketici lehine sınırlar koymalıdır.

var olan düzende ise çok temelli sorunlar var:

sigorta şirketleri kendi risk değerlendirme sistemlerini kullanırlar ve tüketicinin (ve aracının) bilgilerine göre risk durumunu değerlendirip hiç teklif vermeyebilirler (çok riskli gördüklerinde bunu yapıyorlar) ya da çok fahiş poliçe teklifleri sunabilirler.

her ne kadar "serbest piyasa ekonomisi bu arkadaş, rakipler birbirinin fiyatlarını dengeler" diye düşünülebilse de bu sigorta "zorunlu" olduğundan bütün şirketler de yüksek teklifler verdiğinde, tüketici zorunlu olarak o yüksek tekliflerden birini kabul edecek, o sigortayı yaptıracaktır. bununla birlikte hiçbir sigorta şirketi teklif vermediğinde ise tüketici aracını trafiğe çıkaramayacak, satışını yapamayacak, mağdur oğlu mağdur olacaktır.

son dönemde iyi takip ettiğimden bir örnek vermek istiyorum. istanbul'da bir üniversite öğrencisi ulaşımını kolaylaştırsın diye 1500 tl ye bir motosiklet aldığında:
-üniversite öğrencisi olduğundan (20li yaşlarda) yüksek risk gurubu
-istanbul'da yaşadığından yüksek risk gurubu
-motosiklet kullandığından yüksek risk gurubu

sonuç olarak 1500 tl lik bir araç için yılllık 4000 tlye varan sigorta bedelleri teklif edenlerle birlikte ortalama teklif 1300tl civarında olmaktadır. 1500 tl lik motosiklete parası yeten arkadaş yıllık en az o motosiklet fiyatı kadar sigorta bedeli ödemek zorundadır ki o aracı kullanabilsin ya da bu dertten kurtulmak için satabilsin.

bu durum zorunlu trafik sigortasının sirketler tarafından bulunan bug'ı değil, "trafik sigortası zorunlu olsun vatandaşlarımız mağdur olmasın" diyen vatandaşsevicilerin bu sıfatı ne kadar taşıdığı ile alakalı bir durumdur. öngörülememesi imkansız olan bu durumun (ki yakında düzeltileceği söyleniyor), şimdiye kadar zengin edilen sigorta şirketlerinin yanına kar kalacağı açıktır.

(bkz: ama duble yol yaptılar)

(bkz: benzinden 65 vergi alıp duble yol yapmak)

(bkz: 400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı)

(bkz: deveye diken insana siken yaranır)

geçen yıl 400 tl'ye yaptığım sigorta bu sene en düşük 713 tl çıktı. bu rakam 1300 tl'ye kadar uzanıyor. senelerdir araba kullanıyorum, sigortayı 1 kere bile kullanmadım, bu nasıl bir sokmadır anlam veremiyorum. bazı arkadaşlarımın fiyatlarını duyunca benim fiyat az kalıyor ama yaklaşık %75 zam nedir aq? allah belanızı versin be it sürüleri

2015 haziran ayı itibari ile devletin aldığı karar;
sigorta şirketlerinin aldıkları paraları fonlara aktarmasını sonlandırıp, hazineye aktararak teminat oluşturma yoluna gidilmiştir.
bu da beraberinde bize yanı sigorta yaptıran müşterilere aracınız kazalı bile olsa, bu aracın satışı sırasında bu zararı karşılayacak olması, bunu karşılığında da %200 e varan zam oranlarına sebebiyet vermiştir.
devlet yeni yapılan projelere finansman bulmak için, sigorta şirketlerinin zararlarını azaltmak için, halkı çevirmenin yeni yolunu bulmuştur.
hiçbir yasal ve aklı bir durum değildir.
tamamı ile büyük sermayadarlarinin çıkarları gözeterek alınmış kararlardır.
şu an 1990 model beyaz torosun bile sigortası 300 küsur lira.
110 km lık motorun sigortası 120 lira.
eğer aracınız 2000 model üstü ise vay halinize.
satın o arabayı, bi eşşek alın. en azından onun sigorta zorunluluğu yok.
hasılı dostlar, büyü sigorta şirketleri piyasadan çıkma niyetinde idiler, ihlas sigorda gibi şirketlerin yabancı şirketlere satılması ve dışarıdan giren şirketler daha fazla zararı göze alamayıp gidecekler iken, alınmış kararlardır, sırf zenginin gönlü daha da zengin olsun diye, fakirin parasına göz dikmektir.

2004 model ford connect araba kullanıyorum. sigorta şirketlerinin bana çıkardıkları un ucuz fiyat 1658 tl. güneydoğusu da yerin dibine batsın suriyelisi de. bu fiyata geçen yıl hem kasko hem sigorta yaptırdım.

ziraat'in de ptt'nin de farklı bir fiyat vermediği sigorta türü. en fazla 100 tl ucuz alırsınız. eskisi gibi 200 300 tl'ye sigorta yaptırma devri bitti. anlayın artık. facebook'da dolaşan uydurma haberlere kanmayın.

ziraat bankası ve ptt'nin uygun fiyatlı trafik sigortası yaptığı doğru mu? 31 temmuz 2016 - 22:00 'de eklendi ve 14498 kez görüntülendi. son günlerde sosyal medya sitesi facebook'ta, ziraat bankası ve ptt'nin uygun fiyatlı... haber, haberler, güncel haberler, son dakika haberleri - haber sırası