
#12578493 ·
· 30
sürekli merak eder. oğlu/kızı eve çok geç gelecekse, o gelmeden uyumaz.
doyurmak, birinci vazifesidir. sürekli aç mısın? diye sorar. meyveleri soyar, dilimler getirir.
temizlik yaptığı gün evde canavar kesilir. onu akıttın, onu döktün, yeni temizledim diye habire söylenir durur.
kendi kaynanasından şikayet eder ama şikayet ettiği şeyleri gelinine yapmaktan çekinmez.
birey olmayı beceremez çünkü kodlarında yoktur. her şeyi ailesiyle birlikte yapmayı düşünür. buna da fedakarlık denir ki hiç hoşlanmadığım bir şeydir. çünkü toplum ondan böyle olmasını ister.
'senden adam olmaz' 'yaptığın banaysa, öğrendiğin kendine' 'almış eline bir telefon başka yaptığı bişey yok' 'hizmetçiyim tabi ben' lafları başucunda durur.
çocuğunu obez yapacak kadar çok besler, sonra ergenliğinde diyetisyenin kapısını aşındırır.
kendi birey olmayı beceremediği gibi, çocuğunun birey olmasına da izin vermez. ayrı eve çıkartmaz. her şeyine karışır. sürekli uyarır.
sürekli çocuğunun başına bişey gelecek diye endişelenir durur. endişeyle beslenir.
bunlar aklıma gelenler.
türk annesinin de yapacağı bir şey yok. öyle öğretilmiş. çizgi dışına çıkınca ayıplanmış. hep itaat etmesi, sorgulamaması öğretilmiş. ezbere bir yaşamda başkalarının koyduğu kurallarla yaşamış.
hiç bir öğretileni yapmıyorum. yapmadım. yapmayacağım.
doyurmak, birinci vazifesidir. sürekli aç mısın? diye sorar. meyveleri soyar, dilimler getirir.
temizlik yaptığı gün evde canavar kesilir. onu akıttın, onu döktün, yeni temizledim diye habire söylenir durur.
kendi kaynanasından şikayet eder ama şikayet ettiği şeyleri gelinine yapmaktan çekinmez.
birey olmayı beceremez çünkü kodlarında yoktur. her şeyi ailesiyle birlikte yapmayı düşünür. buna da fedakarlık denir ki hiç hoşlanmadığım bir şeydir. çünkü toplum ondan böyle olmasını ister.
'senden adam olmaz' 'yaptığın banaysa, öğrendiğin kendine' 'almış eline bir telefon başka yaptığı bişey yok' 'hizmetçiyim tabi ben' lafları başucunda durur.
çocuğunu obez yapacak kadar çok besler, sonra ergenliğinde diyetisyenin kapısını aşındırır.
kendi birey olmayı beceremediği gibi, çocuğunun birey olmasına da izin vermez. ayrı eve çıkartmaz. her şeyine karışır. sürekli uyarır.
sürekli çocuğunun başına bişey gelecek diye endişelenir durur. endişeyle beslenir.
bunlar aklıma gelenler.
türk annesinin de yapacağı bir şey yok. öyle öğretilmiş. çizgi dışına çıkınca ayıplanmış. hep itaat etmesi, sorgulamaması öğretilmiş. ezbere bir yaşamda başkalarının koyduğu kurallarla yaşamış.
hiç bir öğretileni yapmıyorum. yapmadım. yapmayacağım.