türkiye'ye erkek olmaktan kat be kat daha zor durum.
-en başta, dogduğunuz anda, kız olduğunuz anlaşılınca, suratını asan bir baba ve kocasına karşı mahcup duruma düşmüş bir anne vardır. doğumunuz uğursuz olarak düşünülmüş, dünyaya gelişiniz hoş karşılanmamıştır.
/yeni nesillerde çocuğumuz sağlıklı olsun başka birşey istemiyoruz diye düşünülür. zaten ultrasound ile doğumdan önce cinsiyet bilinmekte ve çocuk aileye sürpriz olmamaktadır, ihtiyaçlar ona göre belirlenmekte ve o müthiş gün sabırsızlıkla beklenmektedir.
-evde bir erkek çocuk varsa kız çocuğunun ihtiyaçları ikinci plana itilir.
/erkekler her zaman eski püskü kıyafetler giymeyi kabullenmiş, zaten yenisi alınsa da hemen eskitilmiştir, çok fazla bekleti içine girmeyen erkek çocuklar iki tahta çubukla bile oyun oynayabilmektedir. (bkz:
çelik çomak)
-erkek çocuklarına daha serbest bir çocukluk tanınırken, kız çocuklarına namus (!) kavramı yüzünden, mahallenin diline düşmeme (?)(!) uğruna kısıtlamalar uygulanır. örneğin, sokağa çıkma, sokakta oynama.
/her zaman kız çocukları diğer erkeklerin arasında çocukluk dönemlerinde hoş kaprislere yaparlar. genelde ortamdaki huzursuzluğu yaratsalarda mahallenin vazgeçilmez şirin çocukları olurlar ve genelde en çok ağlayanlar onlar olduğu için erkek çocuklar oyuncaklarını veya toplarını ona vermek zorunda kalırlar.
-erkek çocuğu baba tarafından sırtı sıvazlanarak genelev'e götürülürken, kız çocuğuna erkek arkadaş bile yasaklanır. kaldı ki, cinsel ilişki zaten yasaklanmıştır.
/erkek çocuk doğası gereği kendi kendini yetiştirme becerilerini keşfetmektedir. dolayısıyla ağaçtan erik toplamak, büyüyünce babasının arabasını kaçırmak veya kız arkadaşı edinmek doğal sayılmaktadır. babalar çocuklarını geneleve göndermezler, hatta cinselliği bile konuşamazken, anne kızına her zaman cinsellik veya ergenlik evrelerini anlatır.
-sokakta taciz edilir.
/kızlar gibi erkeklerinde sokakta taciz edilenleri vardır. üç beş serseri veya bir tinerci tarafından "ne bakıyosun lan" denip durup dururken dayak yiyebilir, ağzı burnu kırılabilir.
-sofranızdaki yeri, öküzünüzden sonra gelir.
/yemek yapma becerisi, açlığa dayanıklılığı konusunda kadınlarla arasında dağlar kadar fark vardır, erkek midesine düşkün bir varlıkken, kadın daha fedakar ve sevgi doludur, dolayısıyla kocası evine gelene kadar boğazından birşey geçmemektedir.
-erkekler her haltı yerken, kadınların üzerine nöbet bekleyen bir oklava, kafaya inmek üzere bekleyen bir yumruk vardır.
/kendini bilmeyen insan müsveddesi tarafından yapılması normal olan birşeydir, kaldı ki oklava erkeğin aracı değil daha çok kadının kullandığı araçtır, hamur açmaktan başka bazen de çocuklarını dövmek için kullananlarda vardır.
-eşitlik istediğinizde ya feminist, ya orospu damgası yersiniz.
/eşitlik konusunda erkekler hep kabulkar kalmışlardır, bazı kadınların hep daha fazla istemesi yüzünden ortaya böyle bir kavram kargaşası çıkmaktadır, halbuki hayat eşitlik dengeleri üzerine kurulmuştur, ama bunu genelde kadın kabul etmemiştir.
sonuç olarak türkiye'de kadin olmak çok çok çok zor bir olaydir. tahmin edemeyeceğiniz kadar.
/sonuç olarak türkiye de insanca yaşamak zordur, büyükşehirlerde çocukluğunuzu rahat geçirebileceğiniz ortamlar yoktur, şehir stresi yüzünden psikolojik deformasyona uğrayan aileler tarafından doğru düzgün yetiştirilememişsinizdir. zengin olan, tanıdığı olan, çevresi olan insanlar için her zaman hayatta kalmak daha kolay (sevgi de bir ölçü de daha azdır). parasız, kimsesiz, sevgisiz insanlar için yaşam daha bir zordur ve katlanılmazdır.
mesela, sizleri bekaret gibi bir kontrol sistemine mahkum eden, fakat erkeklere sınırsız özgürlük tanıyan anlayışa mahkum olmaktır.
/yaradılışlarından gelen bir özelliktir.
kahrolsun erkek egemen toplum!
/yaşasın birlikte mutlu yaşayabilen toplum!