üniversite tercihi yapacaklara tavsiyeler

1 /
untouchables untouchables
istenilen üniversitenin/bölümün hocalarına bakmak gerekmektedir.zira bölümde (okuduğum bölüm de dahil olmak üzere) doğru dürüst hoca bulunmayailir.
leni leni
ne olursa olsun içinizden geleni, istediğiniz şeyi yazın çok parlak bir bölüm olmayabilir ama ileride pisman olmaktan, hoşlanmadıgınız bir işi yapmaktan iyidir.
ivyy ivyy
çakal rehberlikçilerden uzak durun. içsesinizi dinleyin eğer bu içses sınır tanımayıp çok uçarsa aileniz bir şekilde yere indirir zaten rahat olun.
ağ kablosu ağ kablosu
üniversiteyi bir zorunluluk yada meslek kapısı olarak değil, dünya görüşünüz ve kişisel gelişiminiz için bir kaynak olarak görün.
strangelove strangelove
herkesin bölümü en zor bölümdür. öğrencilerin bi taraflarından da sürekli kan alırlar zaten. inanmayın...

bir itü öğrencisi olarak şunu diyeyim öğrencilerin %80'i 4 senede okullarını bitiriyor kalanları da sözlükte yazar zaten (bkz: ben). buradan da bir tümevarıma gitmek gerekirse kolay kolay hiç kimse "benim bölümüm kolay ahahayt gelin" demez. anca tıpa gelmeyin, hukuk yazmayın, mühendislikte kız yok falan falan falan...

tercih yapacak arkadaşım!

önce kendi kriterlerini belirleyeceksin, ve bunların önem derecelerini bileceksin. hatta otur kağıt kalem al eline, beş kriter yaz bunları ağırlık derecelerine göre sırala.

ciddi diyorum. bize işletme fakültesinde ne öğretiyorlar sanıyorsunuz? bunun dersi bile var! (bkz: managerial decision making) (bkz: ahp) yani karar verme.

1. nasıl bir alan istiyorsunuz bunu bir sorun kendinize. örneğin sayısalcıysanız tıp mı, mühendislik mi, işletme gibi bölümler mi. buna bir karar verin. tümden gidyoruz yani devam edelim:

2.bölüme karar verin. imkanları değerlendirin. örneğin doktorluk çok saygın bir meslekken hak ettiğiniz parayı alamayıp, deli gibi çalışıp, tanımadığınız binbir türlü insanın ağız kokusunu çekmek var fakat bir yandan da insanlara yardım etmenin huzuru ve dediğim gibi saygınlık. ya da mühendislikler var. tulum mu giymek istiyorsunuz takım elbise mi? bu bir karardır.

3. mühendislik istiyorsanız bir ara karar aşaması var: ne mühendisliği istiyorsunuz? örneğin kolay iş bulan, bölümler var bir de işsiz kalacağınız bölümler vardır mühendislikte. madenciler alanları dışında çalışırken, inşaatçılar hiç olmadı kendi işlerini kurar. şöyle düşünün 4 sene okuyacaksınız ve bunun minimum toplam masrafı 100 bin lira kadar olacak. mezun olunca çalışırken bu masrafı ne kadar sürede amorti edebilirsiniz? öyle bölümler var ki emekliliğinize kadar bu masraf amorti olmaz, ama öyleleri var ki. 1-2 senede bu masrafı çıkartırsınız.

4. üniversite tercihinize geldi sıra. tıpta tus diye bir sınav ile bir stndartlaştırma olduğu için ve tabi devlet memuru olacağınız için ne üniversite bitirdiğiniz önemli değil. sadece kötü bir yere giderseniz tus'u kazanamazsınız o kadar. ama erzurum soğuğunda tıp okumak var ya da cerrahpaşa'da deniz manzaralı okumak da var...
mühendislikte ise marka önemlidir. insanlar genelde "ay etikete bakıyorlar şekerim" diyerek bu markalaşmayı kötülüyorlar. mantıklı düşünmek lazım markalar önemli unsurlardır. odtü'den çıkan adamla harran üniversitesi'nden çıkan adam bir mi? öyle üniversiteler var ki "ben burdan mezunum" diyince size "o hangi ilde?" diye soru yöneltiyorlar. buna katlanabilir misiniz? puanınız düşükse markanın önemli olmadığı bir alanı tercih edin yani (buranın altını çiziyorum). herkes çok yüksek puan alacak diye bir şey yoktu zaten. öğretmenlik düşünün, adsız bir üniversitenin tıp fakültesini, diş hekimliğini falan düşünün, ama düşük puanla makina mühendisliği yazmayın (ya da bilgisayar, hatta inşaat).

zaten itü, odtü, boğaziçi ve yıldız ülkeyi doyuracak kadar makinacı yetiştiriyor.

5. kampüs tercihi yapabiliyorsanız yapın. yani davutpaşa'da okumayı göze alabiliyor musunuz? istanbul'da tercih yapıyorum derken yanlışlıkla tekirdağ'da tercih yapmayın. binalar, kulüpler, kantinler önemli ayrıntılardır. ayrıca mühendislik fakültelerinde (kimya hariç) kız yoktur! cinsel bir tercih değil bu ayrıca. bir yerdeki bayan varlığı oradaki seviyeyi de belirliyor. hiç olmadı tıraş olma alışkanlığı ediniyor erkek öğrenciler, ya da kızlar birbirlerinden görerek bıyıklarını falan alıyor. kampüsler size bir üniversite yaşamı kadar karakter ve kişilik de vaad eder!

üniversite akademik eğitim verirken, kampüsler sizi hayata hazırlar.

6. para faktörü. normal bir ailenin çocuğuysanız, düşük bir puan aldıysanız, istanbul'da üniversite okumak istiyorsanız özel üniversite tercihi yapmayın. aptallaşmayın. kendinize oyuncak almıyorsunuz! hayatınızın en iğrenç senelerini geçirebilirsiniz. ailenizden uzaktayken ne kadar düşersiniz hiç bilemezsiniz. vakıf üniversiteleri ya zenginler ya burslular içindir. burslular bile çok zorluklar çekerken, sakın hayatınızın şımarıklığını yapıp özel okullara gitmeyin.
zenginseniz de kimseye kulak asmayın, türkiye'deki bütün vakıf üniversiteleri (şu anda ya da uzun vadede) anadolu'daki küçük üniversitelerden bin kat daha iyi eğitim verir. kimin arkanızdan ne konuştuğu önemli değil, zaten yapacaklarınız onlara sağlam bir şamar olacaktır. tabi bir de bunlar var

(bkz: apartman görünümlü üniversite) içerisi muhtemelen iyidir ama dışarısı içler acısı...
tabi burslu olarak kazanabilirsiniz de. gideceğiniz üniversitede bir gelecek görüyorsanız gidin. lakin bir apartman dairesini üniversiteye çevirmiş olabilirler de. dikkat edin!!

her puan için her türlü bölüm var türkiye'de. yapılması gereken ne istediğinizden emin olup öyle tercih yapmaktır.

*geniş kapsamlı edit
kahnesty kahnesty
1. eğer dırdır edicek bir aileniz yoksa ve düşük puanlıysanız, seneyi bekleyin. ha aile dırdır potansiyelli ise, düşük puan alın farketmez, benim gibi (evet reklam) yatay geçiş yapabilirsiniz istediğiniz bölüme.

2. denizi olan bir memlekette büyümüşseniz, denizsiz bir şehirde okumak sizi zorlayabilir.

3. ismi olan bir okula gitmeniz şiddetle tavsiye edilir.

4. istanbuldaki üniversiteler, her zaman "en iyi" değildir.

5. üniversiteleri mutlaka gezin.

6. idealizmi ya da sosyalizmi bir yana bırakın, dünya kapitalist - siz de gelecekte çok para kazanabileceğiniz bir bölüme gidin.

7. okulda hazırlık varsa mutlaka devam edin hazırlığa. zira yeni çevrenize adaptasyon sırasında mat 1 fiz 1 ya da temel dersler alıyor olmaz, yes no dan ingilizceye başlarsınız. kebap olur.
eltaeb eltaeb
gençlik ateşine kapılıp saçma sapan tercihler yapmayın. ileride yapabileceklerinizi, yaşamınız üzerine birçok ayrıntıyı düşünün ve öyle karar verin... şu sistem için, tercih yaparken, puanınızdan 20 puan yukarınızdaki okulları da yazın 20 puan düşük okulları da. bütün tercihlerinizi doldurun, sakata gelmeyin.
ageblood ageblood
özellikle, puana göre değil ilgi alanına göre tercih yapılması gerektiğini üstüne basa basa söylemek gereken tavsiyelerdir...

öyle ki, matematik ve fiziğe karşı ilgili ve normalin üstünde başarılı olan biriyseniz ve aldığınız puan bir üniversitenin kimya mühendisliğine başka bir üniversitenin de makina mühendisliğine yetiyorsa, puanı ve üniversite karizması daha yüksek diye kimya mühendisliği seçmemek gerekir. çünkü kimya adamı zorlar, özellikle de zorla yapılıyorsa. makinada ise iyi bir matematik ve fizik her zaman bir adım önde ve rahat olmayı sağlar...

diğer yandan, daha kendi hayatında çok umursamaz ve sabırsız biri iseniz kesinlikle tıp, diş hekimliği, fizik tedavi ve rahabilitasyon gibi insanlarla içiçe olmanın yanında dikkat ve fedakarlık isteyen bölümler seçmeyiniz. hem okul, hem de okuldan sonraki yaşam burnunuzdan gelebilir...

bir diğer örnek de şöyledir ki, kişi sürekli tıp istemiştir, eğer aldığı puan da istemeyeceği yerlerde tıp okumasını gerektiriyorsa ilk olarak diş hekimliği bölümlerine bakılmalıdır. bakıldı ki, diş hekimliği için de istenmeyen yerler varsa büyük bir hata yapılarak tıpla içiçe diye eczacılık seçilmemelidir. çünkü eczacılığın tıptan çok kimya ile alakası vardır, tıbbın gerektirdiği ihtiyaçları kimyasal yollarla karşılamaktır eczacılık...

bazı özel durumlara da dikkat etmek gerekir, bazı küçük şehirlerdeki üniversiteler özellikle tıp eğitimlerini yeterli imkanlara sahip olmadıkları için büyük şehirlerdeki okullarda vermektedir...

bunun yanında da en önemli şeylerden biri de araştırmaları iyi yapmaktır. araştırmadan kasıt okulun eğitim kalitesinden ziyade yurt imkanları, yemek imkanları ve benzeri şeyler olmalıdır. aksi takdirde okulun açılmasına 5 gün kala daha kalacak yeri belli olmadan ortalıkta kalınabilir...

son olarak, yazıya dökülebilecek kadar net ortada görünen bu kadar durum arasında yapılabilecek en güzel şeylerden biri de -sadece bilgi vermeyi amaçlayan bu giri dahil- her duyulandan sonra heyecanlanmadan sakin olmaya çalışıp doğru kararı vermektir...
fox mulder fox mulder
tercihinizi sadece puanınıza göre değil, geçen sene en az puan ile giren öğrencinin türkiye derecesine göre yapın. örneğin, x üniversitesinin y bölümünün taban puanı 360. en son girenin derecesi de 1500. senin puanın 363 ama derecen 2500. bu durumda o bölüme girmen biraz zor olabilir. benim puanım iyi istediğim yere girerim demeyin.
tercihinizi yaparken öğretmenlerinizden yardım alın ama onların sizi yönlendirmelerine izin vermeyin. sonuçta bu sizin geleceğiniz.
carlsoloman carlsoloman
illa ki türkiye'de okumak zorunda değilsiniz, bunu hatırlayın.
ana kuzusu değilseniz, üniversite eğitiminin bedava olduğu pek çok ülke var (mesela bir tanesi `almanya) . o ülkelerde üniversite okumanın yollarını da araştırın, `hat trick` yapın.
1 /