uykusuz

bizi otisabi'ye, yiğitabi'ye, umutabi'ye, ersinabi'ye, memoabi'ye, uğurabi'ye kavuşturan yeni dergimiz. hayırlı olması dileğiyle takibe başlıyoruz.

edit: ilk sayı alınmış ve yee nidaları ile okunmuştur. güzel dergidir.

geçen gün edindiğim süper dergi. özellikle umut sarıkaya, ersin karabulut ve uğur gürsoy için alınasıdır. ilk sayısında baya bi güldürmüş olup, gelecek sayılar için umut vaadetmiştir. ayrıca mizah dergilerinde penguen'in tahtına oturacak gibi görünüyor.

ilk sayısında yiğit özgür'ün orada olabilirdim'iyle yardırdığı koltuktan düşürttüğü harikulade dergi

ilk elime aldığımda mutluluktan gözlerimi parlatan, gün itibariyle çıkmış ve bir duyumlara göre tükenmeye yüz tutmuş dergi. penguen gibi arşivlenmesi muhtemel, sımsıcak, sandık içi'li, umut sarıkaya'lı, yiğit özgür'lü ve gerek penguen'den gerek fermuar'dan bir çok yazarı-çizeri bünyesinde barındıran harika şey.

dilerdim ki bir emrah ablak bir alpay erdem de olsun, ama ne yapalım artık ayrılan bütçeyi daha da arttırıp ortaya karışık yapacağız bir güzel.

birinci sayısının kapağındaki yazar-çizer isimleri alt alta koca bir "1" oluşturmuş gibi geldi bana.

1'i hatırlayalım: `#1089468`

diğer mizah dergilerinden çokta farklı olmayan bir tasarımı var. otisabi'nin de olması cazibesini daha bir arttırmıştır. anlattıklarına göre sadece 2 göz odalık bir yerde hazırlıyorlarmış dergiyi. 6 tane sülela isim için düşünmüş, uykusuz gecelerin sonunda da bu ismi uygun görmüşler. uykusuz karakteri de ayrı bir tip tabi.

normal standarttaki öğrencinin sınav hali.
(bkz: e hali)
(bkz: de hali)
(bkz: den hali)

isteyerek veya değil,hayatı farklı bir pencereden izleyen ve bu bakışı da iyice derinleştiren kişidir.
kafa tutuyordur,bütün normalliklere olağan denilenlere.ve en önemlisi kendine kafa tutuyordur,kendinden öte kendinin ışığı üstüne vursun diye...ama devamlılığı ışığın gözü alması ve kör olmakla sonuçlanacağından ardı adına doğru yaklaşımlar kendi ve kendi ötesini şekillendirmesi gerekendir...

hayatıma hoşgeldin dediğim her hafta takip edeceğim mizah dergisi...henüz edinmedim ama en kısa zamada edineceğim ilk sayısını...

gazete bayiisine gidildiği vakit;

" bi' pen.. yani uykusuz alabilir miyim?"

dumuruna sokmuş dergidir. her ne kadar fazla bekletmeden çıkmış olsa da, içi de sızlatmıştır.

orada olabilirdim bölümüyle yiğit özgür'ü, bir kez daha ve bir kez daha öpüp yalayıp uzuyorum.

bodoz* bir çeviri ile, sleepless.

engin günaydın'ın köşesi karikatür değildir. otobiyografi tarzındadır. sabah kalkıp akşama kadar ne yaptığını anlatıp gözlemlerini anlatmaya çalışıyor. ilk yazısı oldukça sıkıcı geldi ama ileriki haftalarda bakalım hünerlerini gösterebilecek mi.. bekliyoruz.
`
umut sarıkayanın tam sayfa işimdeyim gücümdeyimyarım sayfa da benim de söyleyeceklerim var` köşesi hatta köşeleri var.

yiğit özgür yine 2/3 sayfa karikatür köşesini korumuş. onunla birlikte orada olabilirdim diye bir köşe yapmış. güzel de olmuş.

özellikle yiğit özgür'ün orada olabilirdim köşesi muhteşem olmuş.önümüzdeki sayılarda o köşede oldukça yaran espriler göreceğemize eminim.

ersin karabulut un köşesinde tüm samimiyeti ve içtenliğiyle derginin hazırlanış sürecini anlatması çok hoş olmuş gerçekten. insanın 'bu dergiyi almayan ölsün be abi' diyesi geliyor. onlar üstlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirmiş, bizlere harika bir dergi daha vermişlerdir. bize düşende onları utandırmamak adına bu dergiyi almak ve destek çıkmaktır.

uğur gürsoy un imtiyaz sahibi olmasıyla ilgili zaman gazetesine verdikleri röportajda söylediği dergideki arkadaşlık ortamını ve halen amatör ruhta olabildiklerini yansıtıyor.

'mizah dergisi imtiyaz sahibinin büyük bir yayın organınınki gibi önemli bir yer olduğunu düşünmüyoruz. birinin olması gerekiyordu ben oldum. birini bakkala göndermek gibi bir şey.'

ilk sayısında gülmekten gözlerimden yaşlar gelmiştir. yiğit özgür'ün ben olsaydım konulu karikatürlerini çok beğendim. bir de memo tembelçizerin köşesine çok güldüm. ancak engin günaydın tam da beklediğim gibi bende bir hayal kırıklığı yaşattı. hayır sorun komik olmaması değildi sorun satırların burhan abinin cümlelerine çok benzemesiydi. artık her hafta penguenle beraber takip edilecek mizah dergisidir. ayrıca 5 eylülde çıkması gereken ilk sayıyı 3 eylülde hem de kaş'ta almış olmak beni çok şaşırtmıştır.