vurulduk

ne çok hata yaptık, diyerek pişmanlığınızı
ne çok hırpalandık ile, yorgunluğunuzu
kırık dökük hayatlarımız lekeli
ne renk ne ışık var ile, ümitsizliğinizi
her şey ne kadar ortalama ile de hayatın monotonluğunu, duygu denen hissin koca bir hiç sayılarak sadece olması gerektiğine inandığı için bir şeylere sahip olmak isteyen kişilikleri.

ve son olarak "yazık yazık yazık oldu" ile de son vuruşunu, asıl anlatmak istediğini veren unutulmaz sertab erener şarkısı.

(bkz: vurulduk ince ince)

düzenleme: başlık başıma kalmış, başlık başıma ben başlığa başlık başıma. kemal sunal'a sevgilerle...

sertab erener'in sakin ol albümünden uzay hepari bestesi olan, sözleri sezen aksu'ya ait süper bir şarkı. en baştaki klarnet mustafa süder tarafından çalınmıştır. dinlediğinizde mutlu olsanız dahi, sizi hüzünlendirebilen "vay be." dedirten, sözlere istinaden "ya haklıysa?" paranoyasına kapılmanıza yol açan, "vurulduk da yaşıyor numarası mı yapıyoruz hafiften?" diye derin düşüncelere gark eden, vakti zamanında klibini pek az insanın izleme lüksünü yaşadığı eski; ama tekrar tekrar dinlenilesi şarkı.

ahan da sözleri;
ne çok hata yaptık
ne çok hırpalandık
kırık dökük hayatlarımız lekeli
ne renk, ne ışık var
her şey ne kadar ortalama

yazık yazık yazık yazık oldu
yazık yazık yazık yazık oldu

vurulduk ince ince
ayrılıklara bölündük
farketmedik senelerce
yalnızlıkla yürüdük

(bkz: vurulduk ey halkım unutma bizi)

nakaratı insanı aşık eden şarkı. sertab'ın eski albümlerini karıştırıp sadece o eski harika şeyler dinlenilse yeter.

her hüzünlü, sinir yapıcı haberden sonra gazetelerin manşeti ve televizyonların alt başlığı.

uzay heparı sonsuzluk albümünde buz'un seslendirdiği ve klip çektiği şarkı.

buz un çektiği klibini `http://www.youtube.com/watch?v=VpZGhrk-cf4` adresinden izleyebileceğiniz şarkı.

buz yorumu gayet başarılı olmuş şarkıdır.

sertab erener'in sakin ol albümünde yer alır. doksanlara bir beden büyük gelmiş başka bir şarkıdır.

"her şey ne kadar ortalama" der bir yerde, güzeldir.

dinledikçe üzülünür bu şarkıyı.

severek unutulan kısa bir cümlenin*, tarihini anlatan parçadır ama bir anda olmaz hiçbir şey, adım adım oluşur hep, çünkü çarçabuk elde edilenler, yine çarçabuk harcanmaya, kaybedilmeye ve tüketilmeye mahkumdur. işte bu yüzden, yolunda giderken her şey ve hava iyiyken, yani üşümezken insanlar ve ele ele tutuşabilirken, yalnızlığa yürür adım adım, sessiz ama mutlu, aynı soğuk suyun içerisine atılana ama yavaş yavaş kaynatılmaya başlanan kurbağa gibi, sakince ve rahatsız edici şekilde. sonra, ayırdına varır ki her iki taraf bir anda, aslında uzun zamandır bölünüyor ve hırpalıyorlarmış sahip olunan elektriği ki şarkı da tam bunu söyler:

'vurulduk ince ince,
ayrılıklara bölündük,
fark etmedik senelerce'

üç muhteşem insanın emeğiyle şekillenmiş harika şarkı. sözler için sezen aksu'ya, müzik için uzay heparı'ya ve insanın tüylerini diken diken eden olağanüstü vokal performansı için sertab erener'e ne kadar teşekkür etsek azdır. bu şarkıyı dinleyince şarkı dinlediğinizi anlıyorsunuz bence.

buz yorumu adamı siken şarkıdır.