yağmur duası

1 /
speedy gonzales speedy gonzales
üstâd avni anıl'ın olağanüstü şarkısı. tekin gönenç'e ait sözler ise öyle derin ki.

kurumuş topraklar gibiyim,
öyle unutulmuş, öyle yoksun.
sen de yağmur duasına çık,
sen de, ne olursun.

gök yüzü sere serpe açık sevgilere.
dualar ağlamaklı, dualar mahzun.
benim fısıltım da içlerinde,
duyuyor musun?

rüyamdasın bütün gece
binbir petek örüyorum kendimce
sonra sana uzatıyorum ellerimi
bırakıp gidiyorsun...

sen de yağmur duasına çık,
sen de ne olursun

(bkz: kürdili hicazkar)
morumtrak morumtrak
allahım ne garip bir dönemi varmış nazan öncel'in; bu son hallerine bozdu diyenler gitsin de bu albümü bir dinlesin. son halleri belki daha boş ama keyifli, sevimli; bu albüm çok arabesk, çok garip. nazan öncel şarkılarında hep bir arabesklik hissederdim ama farklı bir boyuttaydı sanki; bu işte o farklı boyuta geçmeden önceki hallerinin olduğu albümü.
canavar vasfi canavar vasfi
vefasız bir talihim, bir çaresiz derdim var.
sanki bunlar yetmez gibi bir de yardan zulüm var.
nasıl yanmam nasıl ağlamam,
her gün içip nasıl kahrolmam,
yağmur duası mı ettin giderken gözlerime?
yoksa gözlerimde yaşın ne işi vardı?
ne ettimse ne yaptımsa ben benden gittim.
yoksa saçımda beyazın ne işi vardı?
bana ümit vermeseydin,
terk edip de gitmeseydin,
seni böyle sevmeseydim,
dermansız dertlerin bende ne işi vardı?
bu hayatın kahrını çekemiyorum artık.
ne sevgiye ne kadere inanmıyorum artık.


ibrahim tatlıses'in mi müslüm gürses'in mi daha güzel yorumladığına karar veremediğim şarkı. aslında ibo ilk kez bir şarkıyı müslüm baba'dan iyi söylemiş olabilir açıkçası...
manofart manofart
küçükken katıldığım bir dini ritüeldir. şimdi hatırladığımda sadece gülüyorum. tüm köy çevredeki en yüksek yerde toplanmıştık ve bende dahil küçük çocuklara kıyafetleri falan ters giydirilip acınılası hallere sokulmuştuk ki allah halimize acısın da yağmur yağdırsın diye. allahı'ı kandırabileceğini sanan sapkınların işi bu ritüel. şüphesiz ellerini açıp yaradana yağmur için dua etmekte bir sıkıntı yok kendimce fakat böyle küçük hesaplarla, üçkağıtlarla bir yerlere varmaya çalışan islami zihniyet bu ülkenin anasını ağlatıyor hayli zamandır.
noldor noldor
şu anda yalovanın altınova ilçesinde, belediye tarafından yapılan anons ile cuma namazına mütaakip gerçekleştirileceğini öğrendiğim olay.

tüm halkımız davetlidir diye anons yapıldı yahu. işimiz dualara kaldı yani.
nadan nadan
hakikaten işe yarıyor mu? üstünde "evde denemeyiniz" ibaresi var dipnot olarak. bi kevser suresini bilirim başka da bir şey bilmem onu da ortaokulda ki din hocamız zorla ezberletmişti, din den iyi not almama sebep olmuştu nasıl unuturum o sureyi.
soolcan soolcan
bu pazar bizim köyde tertip edilen ritüel. koyun kesecek en hafifi 120 kg olan teyzeler koyun en yüksek tepelerinden birinde dua edecekmiş. aslında deli gibi merak ediyorum, kendi çapımda orta halli bir müslümanım oruç tutuyor ve arasıra namaz kılıyorum ama yağmur duası ilkel kabile yada şaman geleneği gibi geliyor kulağa. inanmak ile inanmamak arasında kalıyorum. mesela neden yüksek tepe? zira allah bizi evden de görüp duyuyor şüphesiz. yada neden kurban ? mitolojik bir tanrıya inanmıyoruz ki. sonra iyi kıyafetler giyinmemek gerekli dediler, allah ihtiyaç sahibi olmadığımızı düşünür diye mi acaba? lan gitsem mi pazar günü, ya gülersem.. direk taşlanarak afaroz edilirim valla.
1 /