yaşa ama hobi olarak yaşa

bu işte böyle bir şey. şimdi hepimiz domalıyoruz. ve hop bir ki üç ve hop bir ki üç. neffees! hop ortaokuldayız. şuraya bakın:

"türkçe'den 98 almışsın. neden yüz almadın? ders çalışmazsan anadolu lisesini kazanamazsın. ders çalış ki anadolu lisesini kazanasın. neden ben de bilmiyorum. nedret'in kızı çok çalışıyormuş. biz sana bakamayız. oku ki kendine bakasın. ders çalış.dersdersdersders.

hoş geldiniz. ve neffeess! şimdi:

"üniversite sınavında yüzde ona girmezsen kazanman çok zor. herkes çalışıyor, herkes bir yerleri kazanıyor, önemli olan iyi bir okul bitirmek. bu sene sık dişini sonra hayatını yaşarsın. dersdersders. üniversiteye girinci kulüplere falan üye olur tiyatro filan yaparsınız. zaten senin tiyatro yeteneğin pek yok bence.dersdersders."

buyruuun, buyruuun. ve neffeess! şöyle:

"bunalım yapmanın anlamı yok. evet hepimiz yalnızız. insanlar maymun gibi. evet, ee? yaşıyoruz ama, ne yapalım? hayatın anlamını falan boş ver şimdi! analiz etsen, eleştirsen, "fuck the system babalar" desen ne oluyor sanıyorsun? salaklaşma. dört yılda bitirmezsen okulu kendi kendine geçinmeye bak. okulunu bitir, ekmeğini eline al siyasetini öyle yap. zaten öyle yapmazsan götüne copu yersin. tercih senin. kulüpler atıl durumda mı? çok biliyosan kendi kulübünü kur. izin vermiyorlar mı? sistem böyle. yapacak bir şey yok. biz küçük insanlarız. küçül,küçül,küçül."

ne güzel şeyler. neffess! şu:

"sevdiğin iş diye bir şey yok. kim günde 8 saat düzülmeyi sever. bi yere kadar. hem zaten sen ne bok istediğini de bilmiyorsun. evet, diyelim ki farkına varacak vaktin olmadı. o biraz senin mallığın. bikaç sene deneyim namına köpekleştirilmen lazım. yok pahasına mı çalışıyorsun? memlekette bu kadar fakir insan var. asgari ücretle dört çocuğa bakanlar var. işsiz bi sürü adam var. herkes ekmeğe muhtaç. mızmızlanma. geçinemiyorsan biraz dişini sık. her ay tiyatroya gideceğim diye tutturma. o çok sevdiğin adamın konserine gitme. git evine yap çayını iç. sürtme sokaklarda. hepimiz zorlanıyoruz. hayat zor. yaşamak zor. zor zor zor. hem zaten birkaç sene sonra sen de düzenlerden olursun. o zaman senelik izninin üç gününü yurt dışı seyahati için değerlendirebilirsin. oh ne ala!"

neffess!

nefs...

nef

ne?

ben size yaşamayın demiyorum. yaşayın, ama hobi olarak yaşayın.

ve hayat aslında küçük mutlulukları bulmak ve onları ve onlarla ve bu sayede bu şekilde, yaşamak ve işte aslında tüm bunlar aslına bakarsanız çocukluğunuz, ha mutluluk demiş miydim?

mutlulukları bulmak aslında çok kolay, kendini dinle, kendini sevmelisin, kendine acımamalısın, ve bazen hayat işte birden böyle şeyler...

sonra sahil kasabaları. aslında sahil kasabalarında insanlar, mmm bilmiyorum güzel tabii ama kaçmak değil mi bu şimdi, kaçmamalıyız, yüzleşmeliyiz, çünkü çıkar bir yerlerden sonra. evet çıkar. bir arkadaşımın çıkmıştı. çıkar sanırım.

okuduğun bölüm önemli değil gülüm. allaha sen, nerden çıkardın, önemli değil diyorum. önemli olan üniversitede ne yaptığın. neden? çünkü şey, işte şundan, mesela işe girdiğinde sana nereyi bitirdin diye sormuyorlar, ne yaptın diyorlar.

valla. önemli değil aslında.

dünya yıkılsa çökmeyecek 3 sektör var kızım. hukuk, sağlık, gıda. bunlardan birinde iş buldun buldun. ha bulamadın, başının çaresine bakarsın. çaycı olursun. çaycıları küçümsemiyorum. çaycıların ağzına sıçayım. onları küçümsemiyorum.

seni boğuyor muyum?

ne iş yaptığın önemli mi zannediyorsun? hepimiz sistemin bir parçasıyız. çarkız oğlum biz çark. dön dön aynı yöne, büyük çark dönsün diye. yalan bunların hepsi, iş miş.

geç bu işleri.

gezersin. gezmekte bişey yok. para biriktirirsin gezersin. zamanla bunlar. zaten aslında bu gezme işleri hep senin kaçma isteğinden kaynaklanıyor. ve şu da şundan kaynaklanıyor. tespit. tespit önemli. önce tespit edeceksin. sonra ııı önemli bunlar.

hadi görüşürüz.

hayat çok öyle böyle bir de şunlar bunlardan kaynaklanıyor, hepsi çocukluğunda... aslında... bundan sonra... artık bunları...

biraz gözümü uzağa dalabilir miyim?

siktirin.

dızzzt.
reset.
mavi ekran.
kendinizi istenen şekilde kapatmadınız, güvenli moda geç.
güncellemeler yüklenemedi.
dızzzt.
mavi ekran.
devam etmek istediğinizden emin misiniz? bu size ve yakınlarınıza zarar verebilir.
dızzzt.
mavi ekran.
çerezleri yükle.
error 1988763.
şifreleri kaydetme.
bilgileri kaybetme.
fabrika ayarlarına geri dön.
geri dön fabrika ayarlarına.
fabrika ayarları.
ana rahmi.
döl yatağı.
dön.

-merhaba, hoşgeldin. al oyuncak oyna bakalım. ehe, salak şey. pek tatlı bu. cin gibi olacak maşallah.

- okula giderken bu beslenme çantanı boynuna as. arkadaşlarınla her şeyi paylaş. öğretmeninin sözünü dinle.

-artık devir değişti, şimdi ortaokuldan başlaman lazım yoksa zor iş. yani yine istediğini yap biz karışmayız sana ama bak bu öğretmen sana ingilizce öğretecek. onu dinle.

- bulabildiğimiz tek okul, şu an seni alacak olan tek okul bu. bak para vericez. hepsini değil ama yarısını vericez. buna göre davran. hiçbir şey isteyemezsin..

- neden böyle yapıyorsun ki. ne güzel arkadaşların, çevren. bak ehe çok tatlı çocuklar. bize teyze amca diyorlar, hep bize geliyorlar, sana değer veriyorlar. hadi onlarla dedikodu yap.

- sana inanamıyorum, okuldan da atıldın sonunda. şimdi naparız. sınava kaç ay kalmış şurada. her istediğini yapıyorsun, neyin eksik?

- bak bir yıl dişini sıkıcaksın bu insanlarla, sonrasında özgürsün.

+ ben aç kaldım, ben dönüyorum. ben bunu hiç istememiştim.

- bak okul da okumadın, başka kimsen de yok. biz üçümüz kaldık, sana ihtiyacımız var. istediğin bir şeyi bul çalış. önce senin için söylüyorum. valla bu gerekli. yoksa hiçbir şekilde mutlu olamazsın. bir sürü şey var. ve sen ne istediğini bilmiyorsun!


allah kahretsin
ne istediğimi seçecek vakit bıraktınız mı bana da bir şeyi gerçekten isteyebileyim. allah kahretsin.
işte şimdi de kovuluyorum... çünkü burada klozeete işeyen çekikler var, burada lanet olası bir soğuk var, burada olduğum zaman büyük sarılmalar, kocaman gülümsemeler var.

anne bak, ben bu şarkıyı çok seviyorum.
-peki patronun ne dedi ondan sonra?

baba, bak, gözümün içine bak ve sus!
-bak burada bir iki sene dayan sonrası çok kolay olacak senin için.

hobi; uğraşı (tdk'ya göre), genel anlamdaysa boş zamanlarda yapılmaktan hoşlanılan şeyler.
yaşamak; canlılığını, hayatını sürdürmek(tdk'ya göre yine), genel anlamdaysa ananın şeyinden mezara kadar geçen süre.
hobi olarak yaşamak hayatta kalma uğraşı(tdk'ya göre),
yaşayan dilde ise hobi olarak yaşamak iç yapısından yıkıma mahkum bir ütopya sadece çünkü yapmak zorunda olduğun şey hobi olamaz asla kimin hoşuna gider zorunda olarak yapılanlar?

velevki asıl mevzu hayat değil farkındalıktır, o zordur yoksa nasılda mutlu kimbilir dalından kopmuş çiçek çürürken bir sevgilinin elinde güneşi görebiliyorum diye.

(bkz: yaşa ama ne yaparsan yap ölemediğin için yaşa)

sabah kalk okula git
akşam gel uyu
senelerce git mezun ol
bir işe gir
sabah erken kalk işe git
akşam eve gel uyu
senelerce çalış ve emekli ol
daha sonra evde ölümü bekle

evet sistemin bize biçtiği rol bu, ya buna uyarsın yada toplumdan dışlanırsın.